Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1408 E. 2021/1791 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1408
KARAR NO: 2021/1791
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2019
NUMARASI: 2017/617 Esas 2019/215 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan bir kısım elektrik malzemesi almak üzere takip konusu senetleri avans olarak davalıya verdiğini, ancak davalının bu güne kadar malları teslim etmediği gibi avans olarak kendisine verilen senetleri de iade etmeyerek davacı hakkında İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, takibe konu senetler incelendiğinde malen ibaresinin görüleceğini, davalının bu malları teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, davalının art niyetli bir şekilde, mal teslim etmek şartıyla almış olduğu senetleri herhangi bir mal teslim etmeden işleme koyduğunu belirterek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibe konu senetlerin iptaline, ayrıca davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili davaya cevap vermemiş; duruşma sırasında ise davacının babasının gümrükteki mallarını çekebilmesi için müvekkilinin kendisine para verdiğini, bu nedenle müvekkiline verdiği senetleri de ödeyemeyince takip başlattıklarını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; bonodaki malen kaydı malın teslim edildiğine karine teşkil etmekte olup, malın teslim edilmediği iddiasını, bir başka deyişle karinenin aksini ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davaya konu bono kambiyo senedi niteliğinde olup sebepten mücerret olması nedeniyle bonodan dolayı da borçlu bulunmadığının yazılı delille ispatının gerektiği, mal karşılığında ödeme yapılmış olmasının peşin satışa karine olduğu, bu durumda ispat külfeti davacı yanda olup, bonoların avans olarak verildiğini kanıtlaması gerektiği, malın teslimini bonolardaki malen kaydı ile ispat eden davalının, ayrıca ticari defterlerinde teslime ilişkin belgenin kaydının bulunup bulunmaması önemli olmadığından ticari defter ibrazına zorlanamayacağı, iddiasını yazılı delil ile ispat yükü altında olan ve yazılı delili bulunmayan davacının, yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; müvekkilinin dava konusu senetleri elektrik malzemesi satın almak üzere avans olarak vermesine rağmen malların müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin ticari defterlerinde de malların teslim edilmediğinin tespit edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, avans olarak verildiği iddia edilen bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK’nın 207. maddesi, “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” hükmünü haizdir. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere; aksi kararlaştırılmadıkça satış sözleşmelerinde alıcı ile satıcının edimlerini aynı anda eda etmeleri esastır. O halde, alım satım akdine konu malı teslim almadan satıcıya avans ödemesi yaptığını iddia eden davacı, bu iddiasını ispat yükü altındadır. Satış sözleşmesinde aksine bir anlaşma olmadığı takdirde, tarafların edimlerini aynı anda ifa etmeleri kural olduğundan, peşin satış karinesi uyarınca davacının davalıya avans niteliğinde ödeme yaptığını ve karşılığında mal teslim edilmediğini yazılı delillerle kanıtlaması gerekir.Diğer yandan bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü, senedin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir. Ancak senette borcun nedeni “mal” ya da “nakit” olarak belirtilmişse, senette yazılı borç sebebine dayanılacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır. Bu kapsamda bonoda malen kaydı bulunduğunda, bu bono karşılığında mal teslim alındığı yolunda karine vardır. Bu durumda bonodaki kaydın aksini iddia eden tarafın, malı teslim almadığı yolundaki iddiasını yazılı delille veya yazılı delil bulunmadığı halde yemin delili ile kanıtlaması gerekir. Somut olayda; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı tarafça avans olarak verildiği ileri sürülen tüm bonolarda da “malen” kaydı bulunmaktadır. Bu durumda davacı taraf, hem peşin satış karinesi ve hem de bonolardaki “malen” kaydı uyarınca bonoların davalıdan satın alınan mallar karşılığında avans olarak verildiğini ve karşılığında da mal teslim edilmediğini yazılı delillerle kanıtlaması gerekir. Ancak davacı tarafça bu hususlar yazılı delille kanıtlanamadığı gibi yemin deliline de dayanılmamıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle,istinaf sebebleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/12/2021