Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1400 E. 2022/87 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1400
KARAR NO: 2022/87
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2019
NUMARASI: 2014/758 Esas – 2019/164 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirketin 2007 yılından itibaren bayisi olduğunu, Rekabet Kurulunun lastik üreticisi firmaların piyasada tekel olma durumunu engellemek adına aldığı karar nedeniyle Ağustos 2011 tarihinden sonra … Markalı lastiklerin de satış ve servisine başladığını, davalının müvekkili şirkete karşı satış ve destek politikasının bundan sonra tamamen değiştiğini, davalının müvekkilinin bayilik yaptığı bölgede faaliyet gösteren bir çok firmaya doğrudan daha düşük fiyatlı satış yapmak suretiyle müvekkilinin … markalı lastiklerin satışında düşüş yaşamasına neden olduğunu, ayrıca 2011 yılında yaşanan ekonomik krizin de lastik satışlarında düşüşe yol açtığını, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı yanca Beyoğlu … Noterliği’nin 24/10/2011 tarihli ihtarnamesi ile müvekkili şirketin bayi olarak görevlerini yerine getirmediği, … markasının itibarını ve güvenirliğini düşüren tavır içerisinde bulunduğu, müvekkili şirkete ait işyerlerinde … reklam panolarının indirildiği şeklinde dayanağı olmayan ve gerçekle bağdaşmayan sebepler öne sürülerek, 2009 ve 2010 yıllarına sair olarak verildiği iddia edilen 64.484-TL dekorasyon ve 71.606-TL servis ekipman desteğinin iadesinin talep edileceğinin ihtar edildiğini, 09/12/2011 tarihl ihtarla ise bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiklerini beyan ederek 2009 ve 2010 yıllarına ait olmak üzere verilmiş bulunan 81.654,00TL +KDV dekorasyon ve servis ekipman desteğine ilişkin bedelin iadesini istediğini, buna ilişkin 12/12/2011 tarihli faturanın müvekkili şirkete ulaşmasını beklemeden 96.352-TL’sini müvekkili şirkete ait … bankasındaki … (Otomatik Tahsilat Sistemi)’ni kullanarak çektiğini ve kendi hesaplarına aktardığını, bahse konu faturanın müvekkili tarafından iade edildiğini, söz konusu bedelin davalı tarafından müvekkiline 2009 ve 2010 yıllarına sair lastik fiyatlarında uygulanacak olan indirim ve kampanyalarda kullanılmak üzere müvekkiline açılmış bütçeler olduğunu, taraflar arasında 2009 ve 2010 yıllarına dair kesin mutabakatlar olduğunu, bu bedelin müvekkilinden geri istenemeyeceğini, davalının bayi performans yönetmeliğine göre her bir bayiye yıl içerisinde yapmış bulunduğu satış cirosu üzerinden lastik satışlarına destek olmak amacıyla ve bayinin yıl içerisindeki satış performansına göre değişen oranlarda bayi destek primi uygulaması yaptığını, söz konusu primin bayi için bir hak olduğunu, davalının müvekkilinin 2011 yılı primlerini ödemediğini, 2011 yılı priminin 56.607-TL olduğunu beyanla davalı yanca müvekkili şirket banka hesabından haksız olarak çekilen 96.352-TL ile müvekkili şirketin 2011 yılı … Markalı lastiklerin satışından dolayı hak etmiş olduğu ancak davalı yanca ödenmemiş bulunan 56.607-TL Bayi Destek Priminin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili; taraflar arasındaki 28/01/2009 tarihli sözleşme uyarınca müvekkili şirketçe davacıya bayilik ilişkisi çerçevesinde bir takım yardım ve desteklerin yapılmasının kararlaştırıldığını ve bunun sözleşmeye ek belgede düzenlendiğini, davacının yapmış olduğu bir kısım servis ekipman alımı ve dekorasyon harcamalarını müvekkiline fatura ettiğini ve müvekkilince yapılan ödemelerin cari hesaplardan mahsup edildiğini, bu kapsamda müvekkilinin üzerine düşen tüm taahhütleri yerine getirerek davacıya kesmiş olduğu 4 adet fatura karşılığı 64.484-TL dekorasyon ve 71.606-TL servis ekipman bedelini ödediğini, taraflar arasında akdedilen … Programı Anlaşmalarının 12. maddesi uyarınca anlaşmanın herhangi bir sebeple sona ermesi veya feshedilmesi halinde müvekkili tarafından davacıya yapılan prim desteğinin kademeli olarak iade edilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından bayilik anlaşmasını üç yıl içerisinde sona erdirmiş olması sebebiyle yapılan desteğin %60’lık kısmının iade edilmesi gerektiğini, bunun da 96.352-TL’ye tekabül ettiğini, bu miktarda fatura keşide edilerek doğrudan tahsilat sistemi ile davalıdan tahsil edildiğini, davacının kendi isteği ve rızası ile doğrudan tahsilat sistemini kabul ettiğini, davacının bayilik yükümlülüklerine aykırı davranması, başka marka lastik satışlarına yönelerek … markalı lastiklerin satışlarını düşürmesi, müşterileri başka marka lastiklere yönlendirmesi gibi sebeplerle sözleşmenin feshedildiğini, davacının müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia ettiği primin ne şekilde tespit edildiğinin anlaşılmadığını, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca primlerin davacı tarafça müvekkiline fatura edildiğini ve müvekkili tarafından cari hesaba mahsuben ödendiğini, davacıya düzenlemiş olduğu faturalara binaen 2011 yılı içerisinde 405.737,88-TL prim ödemesi yapıldığını, bu nedenle müvekkilinin davalıya herhangi bir prim borcunun olmadığını, davacının müvekkiline her yıl programa katılım bedeli ödemesinin zorunlu olduğunu ve davacıya 25/10/2011 tarihli fatura keşide edilmiş ise de ödenmeyerek iade edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; davacının başka marka lastik satışına başladıktan sonra … marka lastik satışlarında düşüşler yaşandığı, … tabelasını indirdiği, davalının, bayinin beklentisini karşılamaması nedeniyle anlaşmasını sona erdirmekte haklı olduğu, kaldı ki … Programları Anlaşmaları başlıklı anlaşmanın 12. maddesi uyarınca vermiş olduğu destek bedelinin iadesi için sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesinin de gerekli olmadığı, her ne kadar davacı, davalı tarafından ödenen destek bedellerinin iadesinin mümkün olmadığı iddia edilmiş ise alınan her iki bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davacı tarafça destek faturası olarak düzenlenen toplam 160.588,67-TL bedelli faturanın defterlere kaydedildiği ve cari hesaptan indirildiği ve davacının … Programları Anlaşmaları başlıklı anlaşmayı imzalayarak söz konusu bedellerin iadesini kabul ettiği, bu nedenle destek bedellerinin iade edilmeyeceğine dair iddiasının haksız olduğu, taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında davalının, davacıdan olan alacaklarını doğrudan tahsilat sistemini kullanarak tahsil ettiği, davacının bu sistemin uygulanmasını kabul ettiği, bu nedenle davalı tarafından anlaşmanın 3 yıl içerisinde feshedilmesi nedeniyle ödenen 160.588,67-TL destek bedelinin % 60”lık kısmı ve KDV’sinden oluşan 96.352-TL bedeli davacının hesabından tahsil etmekte haklı olduğu, prim alacağı iddiası yönünden yapılan değerlendirmede ise davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği miktarı nasıl ve hangi anlaşma maddesine dayanarak belirlediği anlaşılamadığı gibi 2011 yılı için davalı tarafından prim ödemesi de yapılmış olduğundan davacının bu talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece sektörel uygulamalar, sektör bilirkişisince düzenlenen rapor, tanık beyanları, davalının diğer firmalara uyguladığı satış politikası, davalı ile geçmiş yıllarda yapılan mutabakatlar, sözleşmenin haksız şekilde feshi gibi unsurların dikkate alınmadığını, sektör bilirkişisinin raporundaki tespitlerle sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin kanıtlandığını, davalının, müvekkilin uhdesinde dekorasyon ya da servis ekipmanı varmışçasına iade faturası düzenlediğini, müvekkilinin elinde herhangi bir ekipman bulunmadığı gibi davalı tarafça müvekkil şirkete dekorasyon ve servis ekipman desteği adı altında yapılmış herhangi bir destek de bulunmadığını, davalı tarafça ilgili yıllarda yapılan tüm indirim, iskonto gibi desteklerin, müvekkili şirketçe o günün lastik fiyatlarına yansıtıldığını ve lastik fiyatlarında indirimler yapıldığını, davalı lehine satış artırıcı faaliyetlerde kullanıldığını, davalı tarafın bir yandan aldığı karar ve uyguladığı destek politikası ile satışlarını artırarak kâr elde ederken diğer yandan ise aldığı kararın faturasını bayisine keserek kârına kâr kattığını, bir an için yapıldığı kabul edilse bile, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere bayilere yapılan bu desteğin saha uygulamasında geri alımına neredeyse hiç rastlanmadığını, mahkemece feshin gerekçesi ve haklılığının tartışılmadığını, bayilik ilişkisinin başladığı tarih ve ayrıca 2011 yılındaki satışlar üzerinden hakedilen prim miktarının yerel mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, mahkemece sadece sözleşme maddesi ve ticari defter incelemesine göre karar verildiğini, taraflar arasındaki cari mutabakatların dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili, müvekkilinin bayi sıfatıyla tarafı olduğu davalı firma ile aralarındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından feshi ile birlikte dekorasyon ve servis ekipman desteği adı altında müvekkiline ödendiği ve doğrudan kesinti yapıldığı belirtilen 96.352-TL’nin ve ödenmediği iddia edilen 56.607-TL prim alacağının tahsili talep etmektedir. Taraflar arasındaki 28/01/2009 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ile davacının davalının bayisi olarak davalıya ait ürünlerin satış ve servisini üstlenmiş olup, sözleşmenin eki niteliğinde olan ” … Programı Anlaşmaları” başlıklı sözleşmenin 12. Maddesinde taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin herhangi bir şekilde sona ermesi halinde Sözleşmeye EK-B’de belirtilen yükümlülükler nedeniyle davalı tarafından yapılan harcamaların davalıya kademeli olarak iadesi kararlaştırılmıştır. Bahsi geçen sözleşme hükmüne göre anlaşmanın, yürürlüğe girdiği tarihten 3 yıl içinde feshedilmesi halinde davacı bayinin davalı tarafından yapılan harcamaların % 60’ını tazmin edeceği öngörülmüştür. Sözleşmenin bu hükmünde davalı şirket tarafından davacı bayiye yapılan desteğin geri ödenmesi için sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesi yeterli görülmüştür. Uyuşmazlık konusu bu destek ve ödemelerin hangi şartlarda ve ne miktarda iade edileceğini öngören bu düzenleme cezai şart düzenlenmemiş olup davacı bayiye yapılan desteğin geri ödenmesi için sözleşmenin herhangi bir sebeple feshedilmesi veya sona ermesi yeterlidir ve sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi şart değildir. Somut olayda, davacı tarafından 03/04/2014 tarihli 38.652,08-TL ve 23/11/2009 tarihli 45.843-TL bedelli servis ekipman destek bedeli açıklamalı, 23/11/2009 tarihli 18.275,60-TL bedelli ve 22/12/2010 tarihli bedelli 57.815,99-TL bedelli pazarlama destek bedeli açıklamalı olmak üzere toplam 160.586,67-TL bedelli fatura düzenlenmiş olup bahsi geçen miktar cari hesapta davalının alacağından düşülmek suretiyle davalının davacıya anılan sözleşme uyarınca katkı sağladığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça, davalının dekorasyon ve servis ekipman desteği adı altında yapmış olduğu bir destek bulunmadığı, davalı tarafça yapılan tüm indirim ve iskonto gibi desteklerin kendileri tarafından o günkü lastik fiyatlarına yansıtıldığı, davalı lehine satış artırıcı faaliyetlerle kullanıldığı ileri sürülmüş ise de taraflar arasındaki bahse konu desteğin “EK-B … Performans + Bayiliğe İlişkin Ek Taahhütler” başlıklı protokol kapsamında yapıldığı anlaşıldığından bu iddialar yerinde görülmemiştir. Sözleşmenin 3 yıl sonunda sona ermesi nedeniyle bu tutarın % 60’ına tekabül eden 96.352-TL’nin davacı bayi tarafından davalıya iadesi gerekeceğinden bu talep yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Diğer taraftan davacı 2011 yılı için bakiye 56.607-TL bakiye prim alacağı talebinde bulunmuştur. Davacı bayi tarafından 2011 yılına ilişkin prim alacakları ile ilgili toplamda 405.737,88-TL bedelli muhtelif faturalar düzenlenmiş ve bu faturalar davalı tarafından da kabul edilerek cari hesaptan düşülmüştür. Davacı tarafından 2011 yılına ilişkin bakiye 56.607-TL daha prim alacağı ileri sürülmüş ise de iddia edilen prim alacağına dayanak belge sunmadığı gibi kendisine 2011 yılı için ödenen 405.737,88-TL primden daha fazlasına hak ettiğini gösterir hesaplama yöntemine ilişkin açıklama yapmamıştır. Bilirkişi incelemesinde davacının iddiasını kanıtlayacak bir kayıt da tespit edilemediği anlaşıldığından mahkemece bakiye prim alacağı yönünden davanın reddi doğru olmuştur. Bu itibarla mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL daha harcın davacıdan alınarak Hazine’ ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine,dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde oy birliğiyle karar verildi. 25/01/2022