Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1396
KARAR NO : 2020/121
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/138 D. İş-2018/134 Karar
TEMİNATIN İADESİNİ
TALEP : Teminatın İadesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/01/2020
Teminatın iadesi talebinin reddine ilişkin ara kararın, teminatın iadesini talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili, müvekkilinin … IMO numaralı … isimli gemide taşınan alüminyum yükünün meşru hamili olduğunu, karşı tarafın …’ın navlun alacağı olduğu iddiası ile gemide taşınan yüklere ilişkin hapis hakkı kullandığını,2018/116 D.İş sayılı dosyasında gerekli incelemelerin yapıldığını, ilgili dosyanın 9 Mayıs 2018 tarihli kararı ile mahkeme veznesine önceden yatırılmış olan 29.585,44-usd tutara ilaveten 356.500-usd bedelin ihtiyati tedbir talep eden yada konşimento ibraz ederek kendisine teslimini talep eden …, … tarafından teminat yatırılması halinde ilgili konişmentolar hakkında yüklerin, yük ilgilileri …’ya ve …’ ye Poliport Limanında teslimine, müvekkilleri … Adına dosyaya vekalet sunulmadığından …’ ın dosyaya taraf olmadığından talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, söz edilen ihtiyati tedbir kararı, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının talep edildiği 17/05/2018 tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde, ihtiyati tedbir talep eden … veya ilk olarak tedbire itiraz edip daha sonra karşı tedbir taleplerinde bulunan … tarafından esas hakkında dava açılmaması nedeniyle HMK’ nın 397. maddesi uyarınca kendiliğinden kalktığını, müvekkili tarafından depo edilen 356.500-usd ye ek olarak 30.000-usd teminatın yatırılması karşılığında 17/05/2018 tarihinde Gebze … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası üzerinden tedbir kararının uygulandığını, buna karşın tedbir isteyen … veya … tarafından HMK’ nun 397. Mad gereğince esas hakkında dava açılmadığını, bu sebeple ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalktığı,ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmasından itibaren süresi içerisinde ihtiyati tedbir talep eden …’ e karşı tazminat davası açılmadığından dolayı HMK 392/2. Mad gereğince müvekkili tarafından depo edilmiş olan toplam 137.100- TL tutarındaki teminatın taraflarına iadesini talep etmiştir.
CEVAP: İhtiyati tedbire itiraz eden … Ltd. vekili; ihtilaf hakkında taraflarınca tahkim yoluna başvurulduğunu ve ilgili evrakın mahkemeye ibraz edildiğini, ihtiyati tedbirin esasına ilişkin olarak tahkim yargılamasının başlatıldığını kanıtlayan belgelerin taraflarınca İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu aracılığıyla 2018/51833 Muhabere numaralı dilekçeye eklenerek mahkemenin dikkatine sunulduğunu, … şirketi ile …’ ın 8.015.696 KG alüminyum yükünün … IMO numaralı “…” isimli gemide taşınması hususunda navlun sözleşmesi akdettiklerini, bahse konu sözleşmede “tahkim kaydı” mevcut olduğundan, anılı sözleşme ile alakalı doğacak ihtilafların çözümü için Londra’da tahkim yoluna başvurmak gerektiğini, müvekkillerinin navlun sözleşmesine aykırılıktan doğan zararların tazmini adına Londra’da tahkim yoluna başvurduğunu ,tahkim yargılamasında verilecek hükmün kesinleşme sine kadar … tarafından yatırılan teminatın iade edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, kasa evrakının incelenmesinde … Ltd. Şirketi’nin 14 Şubat 2018 tarihli “…” çarter parti sözleşmesinden doğmuş tüm uyuşmazlıklarda Türk Mahkemelerinin hukuka aykırı geçici önlemlerinden doğan tüm zararlarda dahil olmak üzere 23/08/2018 tarihinde tahkim yoluna müracaat ettiği, İngiltere Ülkesinin Londra Şehrinin … Noterliğinin … nolu evrakı ile … isimli şahsın hakem olarak atandığı gerekçesiyle talep eden vekilinin teminatın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Teminatın iadesini talep eden … vekili;ihtiyati tedbir talep eden … veya … tarafından esas hakkında dava açılmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararının, HMK.’nın 397. maddesi uyarınca kendiliğinden kalkmış olup yine tedbir kararının kendiliğinden kalkmasından itibaren süresi içerisinde tazminat davası açılmadığından HMK’nın 392/2. maddesi uyarınca müvekkili şirket tarafından mahkemeye depo edilen teminatın müvekkiline iadesi gerektiğini,tedbir kararının uygulanmasından yaklaşık 3,5 ay geçtikten sonra dava açıldığını, mahkeme tarafından bu hususun gözardı edilerek sürekli olarak teminatın iadesi için kararın kesinleşmesinin arandığının gerekçe gösterilerek teminatın iadesi taleplerinin reddedildiğini, tedbir kararının kaldırıldığına karar verilmesi, ardından da tedbir kararından dolayı zarar gören müvekkili ve diğer menfaati ihlal olanlar tarafından zararlarına dair tazminat davası açıp açmadığına bakılması ve bunun sonucunda teminatın iadesine karar verilmesini gerektiğini,belirterek 15/01/2019 tarih ve 2018/138 D. İş numaralı teminatın iadesi taleplerinin reddine dair ara kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak, müvekkili şirket tarafından dosyaya depo edilen teminatların iadesi taleplerinin kabulüne karar verilmesi yönünde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Taşıyan … ltd. Adına centesi ..ltd.şti vekili 2.5.2018 tarihli dilekçesi ile Gebze … icra müdürlüğüne başvurarak müvekkili ile karşı yan … arasında akdedilen navlun sözleşmesi uyarınca “…” gemisinde taşınan 8.015.696 kg alminyum yükü üzerinde navlun ve navluna bağlı diğer bedellerin alacaklısı olduğunu , navlun bedelinin 280.549 -usd olup ,demuraj ücretinin günlük 10.000-usd olduğunu bugün itibariyle 140.000- usd demuraj bedeli tahakkuk ettiğini geminin tahliye için tahliye limanına yanaşacak iken navlunun ödenmemesi nedeniyle demirlemek ve açıkta beklemek zorunda kaldığını ,navlun ödenmediğinden personele ilave giderler yapıldığını müvekkilinin navlun sözleşmesinden doğan alacakların tek teminatının gemide bulunan yükler olduğunu ,müvekkilinin şimdilik 1.milyon usd alacaklarının teminat altına alınmak üzere ,müvekkilinin üzerinde kanunen hapis hakkı bulunan yük üzerinde depolama ücreti de dahil olmak üzere alacaklar oranında aliminyum yüküne ilişkin defter tutulmasını ,talep etmiş icra müdürlüğünce aynı tarihte talep olunan alacak üzerine alacak miktarı kadar hapis hakkı uygulanarak geminin 4 nolu ambarına alınmıştır. Hapis hakkı uygulanmasından sonra karşı yan … ile yük alıcıları … ile … ve akabinde … vekillerince ihtiyati tedbir yoluyla yükün kendilerine teslimi için mahkemeye başvurulmuş ve mahkemece yatırılan teminatlar karşılığında yükün başvuranlara teslimine karar verilmiş ve teminatlar karşılanmak suretiyle yükün yük alıcılarına teslimi sağlanmıştır. TTK nun 1201(1)maddesi uyarınca taşıyan navlun sözleşmesinden kaynaklanan bütün alacakları için TMK nun 950 ile 953.madde hükümleri uyarınca eşya üzerinde phapis hakkına sahiptir. (2)Hapis hakkı sadece üzerinde hapis hakkı kullanılan eşyanın taşındığı yolculuktan doğan hakları teminat altına alır” şeklinde düzenlenmiştir. TTK nn 1202-(1) maddesi uyarınca taşıyanın alacakları hakkında uyuşmazlık çıkarsa ,çekişmeli tutar ,mahkemece belirlenecek yere yatırılır yatırılmaz ,taşıyan eşyayı teslim etmek zorundadır. Hapis hakkının tabii olduğu herhangibir hakdüşürücü süre veya bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Kullanılmakla sona eren bir hak olmayan hapis hakkı ,koşulları mevcut olduğu ve kullanımına engel bir sebeb bulunmadığı sürece borçlunun ayni hakka dayalı her talebine karşı alacaklı tarafından ileri sürülebilecektir. Ancak hapis hakkının şartlarında noksanlığa sebeb olan ya da alacağın başka bir şekilde teminat altına alınması sonucunu doğuran bazı durumlarında hapis hakkı da son ermektedir. Somut olayda ;mahkemece teminat alınmak koşuluyla hapsolunan eşya yük alıcılarına teslim edilmiştir. Hapis hakkı kullanılan eşyanın paraya çevrilmesinin ön şartı alacak için yeterli teminat gösterilmemiş olmasıdır. Buna göre teminat gösterilmesi durumunda hapis hakkının sona erip ermediği hususunda yasal düzenlemeler de açıklık olmasa da doktrinde ağırlıklı görüş hapis hakkının sona ereceği yolundadır. Yine alacaklının teminat üzerinde ne gibi bir hakkı olduğuna dair bir düzenleme yok ise de alacaklının kanuni rehin hakkı bulunduğu doktrin de savunulmaktadır. (Taşıyanın navlun sözleşmesinden doğan hakları ve teminatları Dr.Metin Uğur Aytekin ) Tüm anlatılanlardan taşıyan tarafından ileri sürülen hapis hakkına karşı teminat gösterilmesine dair özel düzenleme olan TTK 1202 ile ayrıca ,taşıyan tarafından yeterli teminat gösterildiği takdirde ,borçlu tarafından taşıyanın çekişmeli alacakları için yatırılan teminatın çekilebileceğine ilişkin düzenleme nedeniyle eşyanın taşıyanın zilyetliğinde uzun süre beklemesi nedeniyle doğabilecek zararların engellenmesi amaçlanmış olup ; yeterli teminat gösterildiğinde hapis hakkının sona erdiği gözönüne alındığında yük alıcıları tarafından gösterilen teminatın hapis hakkının yerine geçtiği, bu nedenle de HMK 397.madde kapsamına tabii bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.Uygulama da ihtiyati tedbir olarak genel olarak adlandırılsa da teminat gösterilmesi taşıyanın çekişmeli alacağına ilişkin olup,HMK 394.maddesinde yazılı ihtiyati tedbir kapsamında değildir. Buna göre yük alıcısının süresinde dava açılmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararının kalktığı ve teminatın yatırana iadesi gerektiğine yönelik istinaf nedenleri yerinde değildir. Yatırılan teminatın alacaklıya ödenip ödenmeyeceği kesinleşmiş yargı kararı ile belirlenecektir. Çıkan uyuşmazlık nedeniyle tahkim yargılaması başlatıldığı anlaşıldığından … vekilinin teminatın iadesi isteminin reddine ilişkin ek karara karşı istinaf nedenleri yerinde görülmemiş reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 10- TL harcın talepte bulunandan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 30/01/2020