Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1384 E. 2020/120 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1384
KARAR NO : 2020/120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2018 (Ara Karar)-15/01/2019 (Ara Karar)
NUMARASI: 2018/116 D. İş-2018/118 Karar
TALEP: Teminatın İadesi-Teminatın İadesine İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/01/2020
İlk derece mahkemesince verilen 14/12/2018 tarihli ara kararın … adına Acentesi … Lojis. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd Şti. vekilince, 15/01/2019 tarihli ara kararın … vekili … vekili ve … vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Talep eden … vekili; müvekkili tarafından … Ltd.’e ile aralarındaki uyuşmazlık konusu olan navlun bedelinin teminat olarak yatırılması karşılığında … (“Gemi”) gemisindeki yükün tesliminin 26.04.2018 tarihinde talep edildiğini, mahkeme tarafından 27.04.2018 tarihinde taraflar arasındaki uyuşmazlık miktarı olan 29.585,44 -usd karşılığının teminat olarak yatırılmasına karar verildiğini ve bu kapsamda müvekkili … adına 120.709- TL tutarında teminatın yatırıldığı, teminatın yatırılmasının ardından, Poliport Limanın yükün tevdi mahalli olarak tayin edildiğini, muhtelif itirazlar sonucunda Mahkemenin önce 09.05.2018 tarihli kararı ile gemi yükünün ilave 210.000- usd tutarındaki teminat bedelinin yatırılması karşılığında yük ilgilileri olan … ve …’ya Poliport limanında teslimine karar verildiğini daha sonra da 15.05.2018 tarihli ara kararıyla 210.000- usd tutarındaki teminatın 365.000- usd ne çıkarıldığını, bahsi geçen kararlar doğrultusunda ilk olarak mahkeme tarafından tesis edilen 27.04.2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının uygulanması amacıyla aynı gün Gebze … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına talepte bulunulduğunu sonraki süreçte verilen kararlar neticesinde aynı icra dosyasına 17.05.2018 tarihinde yapılan başvuru ile geminin yükünün aynı gün içerisinde Poliport limanında alıcılarına teslim edildiğini, dosyanın tüm taraflarınca istinaf edilen kararlar ile ilgili olarak İstanbul BAM 12.HD nin kararıyla tüm istinaf taleplerinin kesin olarak reddedildiğini, … adına 27.04.2018 tarihinde depo edilmiş olan 120.709- TL tutarındaki teminatın iadesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 14/12/2018 tarihli ara karar ile; talepte bulunan vekilinin teminatın iadesi talebinin kabulü ile; 120.709- TL tutarındaki teminatın talep eden …’a iadesine karar verilmiştir.
TALEP: 1-… vekili; 15/05/2018 tarihli teminatın arttırılması hakkında ek kararı doğrultusunda toplam 356.500- USD karşılığı teminatın, … ve/veya … ve/veya … tarafından depo edilmesi halinde kendilerine ait malların tedbiren gönderilenlere Poliport limanında teslimine karar verildiğini, teminat tutarının … ve … tarafından bir kısmının kesin ve süresiz teminat mektubu olarak ve bir kısmı nakden mahkeme veznesine yatırıldığını ve ihtiyati tedbir kararının 16/05/2018 tarihinde … ve … tarafından tebellüğ edildiğini, mahkemenin ihtayati tedbir kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’ nin 18/10/2018 tarih, 2018/1379 Esas ve 2018/1265 Karar sayılı kararı ile kesinleştiğini, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının talep edildiği tarihten itibaren süresi içerisinde ihtiyati tedbir talep eden … veya ilk olarak tedbire itiraz edip daha sonra karşı tedbir talebinde bulunan … tarafından esas hakkında dava açılmadığındn ihtiyati tedbirin HMK’ nun 397. Maddeleri uyarınca kendiliğinden kalktığı,bu tarihten itibaren süresi içerisinde tazminat davası da açılmadığından HMK’nun 392/2. uyarınca müvekkilit tarafından yatırılan 1.064.250,00 TL bedelli teminatın iadesini talep etmiştir. 2-… vekili; mahkemenin 09/05/2018 tarihli kararı ile 15/05/2018 tarihli teminatın arttırılması hakkında ek kararı doğrultusunda toplam 356.500,00 USD karşılığı Türk Lirası tutarında teminatın, … ve/veya … ve/veya … tarafından depo edilmesi halinde kendilerine ait malların tedbiren gönderilenlere yani … ve … Poliport limanında teslimine karar verildiğini, söz konusu teminat tutarının … ve … tarafından bir kısmının kesin ve süresiz teminat mektubu olarak ve bir kısmının nakden mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle yatırıldığını ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının talep edildiği tarihten itibaren süresi içerisinde ihtiyati tedbir talep eden … veya ilk olarak tedbire itiraz edip daha sonra karşı tedbir taleplerinde bulunan … tarafından esas hakkında dava açılmaması nedeniyle ihtiyati tedbirin HMK’ nun 397. Mad uyarınca kendiliğinden kalkmış olup yine tedbir kararının kendiliğinden kalkmasından itibaren süresi içerisinde tazminat davası da açılmadığından HMK’ nun 392/2. mad uyarınca müvekkili şirket tarafından mahkemeye depo edilen 315.000- TL bedelli teminat mektubu ve 225.000- TL nakdi olmak üzere toplam 540.000- TL tutarındaki teminatın iadesini talep etmiştir.
CEVAP: … ltd. vekili; İhtilaf hakkında taraflarınca tahkim yoluna başvurulduğunu, … Ltd. şirketi ile …’ın 8.015.696 KG alüminyum yükünün … IMO numaralı “…” isimli gemide taşınması hususunda navlun sözleşmesi akdedildiğini, bahse konu sözleşmede “tahkim kaydı” mevcut olduğundan, anılı sözleşme ile alakalı doğacak ihtilafların çözümü için Londra’da tahkim yoluna başvurmak gerektiğini, dolayısıyla, esas hakkındaki yargılamanın, sözleşmedeki tahkim kaydı uyarınca yapılacağını, müvekkilinin de navlun sözleşmesine aykırılıktan doğan zararların tazmini adına Londra’da tahkim yoluna başvurduğunu ve tahkim yargılamasının başlaması için … isimli şahsın hakem olarak atandığını, müvekkili tarafından hakemin tayin edilmesinin ardından usule uygun olarak … isimli firma da … isimli şahsı hakem tayin ederek tahkim yargılamasına iştirak ettiklerini, bu hususu kanıtlayan belgelerin İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu aracılığıyla 2018/51833 Muhabere numaralı dilekçeye eklenerek mahkemeye ibraz edildiğini, taraflarınca usulüne uygun şekilde esas hakkında tahkim yargılaması başlatıldığından ve buna ilişkin belgeler mahkemeye ibraz edildiğinden ihtiyati tedbir kararının halen yürürlükte olduğunu,bu sebeple navlun sözleşmesi uyarınca Londra’da tahkim yoluna gidildiğini ve hakem tayini yapıldığını gösterir belgenin aslı ve tercümesi dikkate alınarak, tahkim yargılamasında verilecek hükmün kesinleşme anına kadar … ve diğerleri taraflar tarafından yatırılan teminatların iade edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: 15/01/2019 tarihli ara karar ile; … vekilinin ve … vekilinin teminatların iadesi taleplerinin reddine, … Ltd. Şirketi vekilinin 14/12/2018 tarihli ara kararı istinaf ettiği ve 14/12/2018 tarihli ara karar kesinleşmediği gerekçesiyle … Ltd. vekilinin bu ara kararına yönelik talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-İstinaf yoluna başvuran teminatın iadesini talep eden … vekili; müvekkilinin de içinde bulunduğu gönderilenlerin HMK.’nın 394. maddesi gereğince menfaati zarar gören taraflar olarak, … ve … arasındaki ihtilafın ortasında kendilerini bulduğunu ve kendilerine ait malları almak için teminat yatırmak zorunda kaldıklarını, müvekkili şirket ve diğer gönderilen … tarafından 356.500- usd teminatın mahkemeye nakden veya teminat mektubu olarak yatırmak karşılığında 17/05/2018 tarihinde Gebze … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden tedbir kararının uygulamaya konulduğunu, buna karşın, tedbir isteyen … veya ilk olarak tedbire itiraz edip, daha sonra karşı tedbir taleplerinde bulunan … tarafından HMK.’nın 397. maddesi gereğince esas hakkında dava açılmadığını, ihtiyati tedbir kararının kesinleştiğini, HMK.’nın mezkur emredici hükmü doğrultusunda dosya konusu ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalktığı hususunda herhangi bir tereddüt bulunmadığını, mahkemenin 14/12/2018 tarih ve 2018/116 D. İş sayılı kararıyla da bu hususun ortaya konulduğunu, mahkemenin 14/12/2018 tarih ve 2018/116 D. İş sayılı kararıyla da sabit olduğu üzere çekişme konusu alacağa ilişkin esas davanın açıldığına ilişkin dosyaya bir bilgi sunulmadığını, tedbiri tamamlayıcı esas hakkındaki dava süresi içerisinde açılmadığından ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmış olup yine tedbir kararının kendiliğinden kalkmasından itibaren süresi içerisinde tazminat davasının da açılmadığından dolayı HMK.’nın 392/2 maddesi gereğince teminatın kendilerine iadesi gerektiğini, müvekkili tarafından dosyaya yatırılan teminatların da ilgili tedbir kararı sebebiyle yatırılmış olması nedeniyle, teminatların dosyada artık daha fazla kalması için bir neden kalmadığından mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmasından itibaren 1 ay içerisinde ihtiyati tedbir talep eden …’e karşı tazminat davası açılmaması nedeniyle HMK.’nın emredici 392/2. Maddesi uyarınca depo edilen teminatların kendilerine iadesi yönünde karar verilmesi gerektiğini, ihtiyati tedbir kararı doğrultusunda depo edilen teminattan müvekkili tarafından yatırılan kısım olan 315.000,- TL bedelli teminat mektubu ve 225.000,- TL nakdi olmak üzere toplam 540.000,- TL tutarındaki teminatın iadesini talep etmiştir. 2-İstinaf yoluna başvuran …vekili; ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının talep edildiği tarihten itibaren süresi içerisinde ihtiyati tedbir talep eden … veya ilk olarak tedbire itiraz edip daha sonra karşı tedbir taleplerinde bulunan … tarafından esas hakkında dava açılmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararının HMK.’nın 397. maddesi uyarınca kendiliğinden kalkmış olup yine tedbir kararının kendiliğinden kalkmasından itibaren süresi içerisinde tazminat davası açılmadığından HMK’nın emredici 392/2 maddesi uyarınca müvekkili şirket tarafından mahkemeye depo edilen teminatların müvekkili şirkete iadesi gerektiğini, HMK.’nın 397/1 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararının dav açılmasından önce verilmişse tedbir talep eden bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorunda olduğunu, mahkeme tarafından öncelikle tedbir kararının kaldırıldığına karar verilerek, ardından da tedbir kararından dolayı zarar gören müvekkili ve diğer menfaati ihlal olan …’un zararlarına dair tazminat davası açıp açmadığına bakılması ve bunun sonucunda teminatın iadesine karar verilmesi gerektiğini belirterek, usul ve yasaya aykırı 15/01/2019 tarih ve 2018/116 D. İş numaralı teminatın iadesi taleplerin reddine dair ara kararının mahkeme nezdinde yürütülecek istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak müvekkili şirket tarafından dosyaya depo edilen teminatların iadesi taleplerinin kabulüne karar verilmesi yönünde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 3-İstinaf yoluna başvuran … vekili; esas hakkında müvekkili tarafından başvuru yapıldığını ve başvuru yapıldığına dair belgenin usulüne uygun şekilde mahkemeye sunulduğunu, belgede açıkça tahkimde dava ikame edildiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin navlun sözleşmesine aykırılığından doğan zararların tazmini adına Londra’da tahkim yoluna başvurduğunu ve tahkim yargılamasının başlaması için … isimli şahsı hakem olarak atadığını, … isimli firma da … isimli şahsı hakem tayin ederek tahkim yargılamasına iştirak ettiğini, bu hususu kanıtlayan belgelerin İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu aracılığıyla 2018/51833 muhabere numaralı dilekçeye eklenerek ibraz edildiğini,ihtiyati tedbir konusu ihtilafın çözümü için müvekkili tarafından esas hakkında tahkim yargılaması için başvuru yapıldığının anlaşılacağını, dilekçenin ekinde ibraz ettiği tahkim prosedürünün başlatıldığına dair yazının aslı ve noter onaylı tercümesinin kasaya alınması ve ihtiyati tedbire konu ihtilafın esası hakkındaki tahkim yargılaması sonucunda verilecek kararın kesinleşmesine kadar …. , … ve … tarafından yatırılan teminatların iade edilmemesinin talep edildiğini, aksi halde esas dosyada müvekkili lehine bir karar alınmasına rağmen ihtiyati tedbir dosyasındaki teminat üzerinden alacağına kavuşamayacağını, tahkim yargılamasında verilecek hükmün kesinleşme anına kadar … ve … isimli firmalar tarafından yatırılan teminatların tamamının ilgili taraflara iade edilmemesi gerektiğini belirterek 14/12/2018 tarihli kararın kaldırılmasını ve bu iadeye ilişkin talebin reddedilmesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Taşıyan … ltd. Adına centesi ..ltd.şti vekili 2.5.2018 tarihli dilekçesi ile Gebze … icra müdürlüğüne başvurarak müvekkili ile karşı yan … arasında akdedilen navlun sözleşmesi uyarınca “… ” gemisinde taşınan 8.015.696 kg alminyum yükü üzerinde navlun ve navluna bağlı diğer bedellerin alacaklısı olduğunu , navlun bedelinin 280.549 -usd olup ,demuraj ücretinin günlük 10.000-usd olduğunu bugün itibariyle 140.000 usd demuraj bedeli tahakkuk ettiğini geminin tahliye için tahliye limanına yanaşacak iken navlunun ödenmemesi nedeniyle demirlemek ve açıkta beklemek zorunda kaldığını ,navlun ödenmediğinden personele ilave giderler yapıldığını müvekkilinin navlun sözleşmesinden doğan alacakların tek teminatının gemide bulunan yükler olduğunu ,müvekkilinin şimdilik 1.milyon usd alacaklarının teminat altına alınmak üzere ,müvekkilinin üzerinde kanunen hapis hakkı bulunan yük üzerinde depolama ücreti de dahil olmak üzere alacaklar oranında aliminyum yüküne ilişkin defter tutulmasını ,talep etmiş icra müdürlüğünce aynı tarihte talep olunan alacak üzerine alacak miktarı kadar hapis hakkı uygulanarak geminin 4 nolu ambarına alınmıştır. Hapis hakkı uygulanmasından sonra karşı yan … ile yük alıcıları … ile … vekilleri ihtiyati tedbir yoluyla yükün kendilerine teslimi için mahkemeye başvurulmuş ve mahkemece yatırılan teminatlar karşılığında yükün başvuranlara teslimine karar verilmiş ve teminatlar karşılanmak suretiyle yükün yük alıcılarına teslimi sağlanmıştır. TTK nun 1201(1)maddesi uyarınca taşıyan navlun sözleşmesinden kaynaklanan bütün alacakları için TMK nun 950 ile 953.madde hükümleri uyarınca eşya üzerinde phapis hakkına sahiptir. (2)Hapis hakkı sadece üzerinde hapis hakkı kullanılan eşyanın taşındığı yolculuktan doğan hakları teminat altına alır” şeklinde düzenlenmiştir. TTK nn 1202-(1) maddesi uyarınca taşıyanın alacakları hakkında uyuşmazlık çıkarsa ,çekişmeli tutar ,mahkemece belirlenecek yere yatırılır yatırılmaz ,taşıyan eşyayı teslim etmek zorundadır. Hapis hakkının tabii olduğu herhangibir hakdüşürücü süre veya bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Kullanılmakla sona eren bir hak olmayan hapis hakkı ,koşulları mevcut olduğu ve kullanımına engel bir sebeb bulunmadığı sürece borçlunun ayni hakka dayalı her talebine karşı alacaklı tarafından ileri sürülebilecektir.Ancak hapis hakkının şartlarında noksanlığa sebeb olan ya da alacağın başka bir şekilde teminat altına alınması sonucunu doğuran bazı durumlarında hapis hakkı da son ermektedir. Somut olayda ;mahkemece teminat alınmak koşuluyla hapsolunan eşya yük alıcılarına teslim edilmiştir. Hapis hakkı kullanılan eşyanın paraya çevrilmesinin ön şartı alacak için yeterli teminat gösterilmemiş olmasıdır. Buna göre teminat gösterilmesi durumunda hapis hakkının sona erip ermediği hususunda yasal düzenlemeler de açıklık olmasa da doktrinde ağırlıklı görüş hapis hakkının sona ereceği yolundadır. Yine alacaklının teminat üzerinde ne gibi bir hakkı olduğuna dair bir düzenleme yok ise de alacaklının kanuni rehin hakkı bulunduğu doktrin de savunulmaktadır. (Taşıyanın navlun sözleşmesinden doğan hakları ve teminatları Dr.Metin Uğur Aytekin ) Tüm anlatılanlardan taşıyan tarafından ileri sürülen hapis hakkına karşı teminat gösterilmesine dair özel düzenleme olan TTK 1202 ile ayrıca ,taşıyan tarafından yeterli teminat gösterildiği takdirde ,borçlu tarafından taşıyanın çekişmeli alacakları için yatırılan teminatın çekilebileceğine ilişkin düzenleme nedeniyle eşyanın taşıyanın zilyetliğinde uzun süre beklemesi nedeniyle doğabilecek zararların engellenmesi amaçlanmış olup ; yeterli teminat gösterildiğinde hapis hakkının sona erdiği gözönüne alındığında yük alıcıları tarafından gösterilen teminatın hapis hakkının yerine geçtiği, bu nedenle de HMK 397.madde kapsamına tabii bulunmamaktadır.Uygulama da ihtiyati tedbir olarak genel olarak adlandırılsa da teminat gösterilmesi taşıyanın çekişmeli alacağına ilişkin olup,HMK 394.maddesinde yazılı ihtiyati tedbir kapsamında değildir. Buna göre yük alıcılarının süresinde dava açılmadığı nedeniyle ihtiyati tedbir kararının kalktığı ve teminatın yatırana iadesi gerektiğine yönelik istinaf nedenleri yerinde değildir. Yatırılan teminatın alacaklıya ödenip ödenmediği kesinleşmiş yargı kararı ile belirlenecektir. İlk derece mahkemesince ; … vekilinin teminatın iadesi istemi kabul edilmiş ise de ;alacaklı vekili tarafından gönderilen belgelerin dosyaya katılmaması nedeniyle bu şekilde karar verildiği gerekçeli karar da açıklandığından …. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 14.12.2018 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve ,tahkim yargılaması başlatıldığı anlaşıldığından … ve … vekillerinin teminatın iadesi isteminin reddine ilişkin ek karara karşı istinaf nedenleri yerinde görülmemiş reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: …. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; “1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/116 D. İş-2018/118 Karar sayılı 14/12/2018 tarihli ek kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, … vekilinin teminatın iadesi isteminin REDDİNE, 2-…ve … vekilinin 15/01/2019 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurularının HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,”İstinaf yoluna başvuran … tarafından yatırılan 44,40- TL istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuranlardan alınması gereken 54,40- TL şer istinaf karar harcından … tarafından yatırılan 44,40- TL,…tarafından yatırılan 44,40- TL harçların mahsubu ile bakiye 10’ar,- TL harcın … Ve … dan alınarak hazineye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 30/01/2020