Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1378 E. 2022/64 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1378
KARAR NO: 2022/64
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2019
NUMARASI: 2018/373 Esas – 2019/210 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin davalıya yurtdışına taşıma hizmeti verdiğini, yapılan taşıma anlaşması neticesinde taşıma yapıldığını ve navlun bedeli için fatura kesildiğini ancak alacağa ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin verdiği hizmetin karşılığını alamadığını, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle, itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; icra takibinden sonra yapılan tebligatın müvekkilinin mernis adresine yapıldığını ve bu yüzden müvekkilinin mağdur olduğunu, davacının hizmet ifası aşamasında gecikmeler yaşandığını, hizmetin hiçbir yararı kalmadığını, müvekkilinin geç sonuçlanan teslimatı sebebi ile 3. firma ile arasında kriz yaşandığını, davacının ayıplı ifada bulunduğunu, davacı yanın malı teslim alan şirket yetkilisine faturaları gösterdiğini, müvekkilinin zarara uğradığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taşıyıcının sürücüsünün malın taşıma faturasını yanında bulundurması ve ithalatçıya ibraz etmesi olağan bir uygulama olmadığı, davalının açık talimatı olduğundan ve taşıma bedeli için dahi olsa fatura konusu içeriğin dava dışı ithalatçıya gösterilmemesi gerektiği, faturanın gösterilip gösterilmediği ve davalı taraf açısından zarara yol açıp açmadığının dosya kapsamında ispat edilemediği, davalı tarafın, taşımanın ayıplı ifa edildiği iddiası bakımından dosyaya somut delil sunulmadığı, somut olayda gecikme iddiasının ispatı için “özel süreli taşıma” iddiasının ispatlanması gerektiği, parsiyel yük için taşıma süresinin aşılmadığı, makul süreler içinde gerçekleştiği hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuyla tespit edildiği,davacının icra takibi yaptığı 8.004,43 -TL bedel üzerinde davacı ile davalının ticari defter ve belgelerinde mutabık oldukları, kayıtların 2.050-Euro bedelli yurt dışı taşıma bedeli-navlun alacağından kaynaklandığı, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 2.050-euro alacağının olduğu tespit edildiğinden itirazın iptaline takibin 2.050-euro üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere faiz işletilmesine, %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacı yan tarafından verilen hizmetin ayıplı olduğunu,teslimatın geç yapılarak müvekkilinin mağdur edildiğini, dosyaya sunulan maillerde yaşanan problemlerin ve gecikmelerin kayıt altına alındığını, davacının müvekkili tarafından uyarılmasına rağmen teslimat yapılacak firmaya faturaları gösterdiğini, anlaşmaya aykırı davrandığını, müvekkilinin emek harcayarak 1.5 yılda kurduğu iş sisteminin yok olmasına sebebiyet verdiğini, bilirkişi raporunda da faturanın gösterilmesinin hatalı ifa olacağını, olağan dışı uygulama sayılacağını beyan edildiğini,mahkemenin buna rağmen hatalı karar verdiğini, kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davalı tarafından 09.03.2017 tarihli fatura muhteviyatı emtianın davacı tarafından Hollanda’ya taşındığı hususu çekişmesizdir. CMR taşıma senedi incelendiğinde, davalının göndereni olduğu yük, taşıyıcı tarafından 14.03.2017 tarihinde taşımaya alınmış, 21.03.2017 tarihinde alıcısına teslim edilmiştir. CMR m.17 gereği, gecikmeden söz edilebilmesi için taşıma başladıktan sonra beklenen veya kararlaştırılan taşıma süresinin aşılması gerekir.Taşıma senedinde herhangi bir akdi taşıma süresi kararlaştırılmadığı,bilirkişi kurulu tarafından parsiyel yük için taşımanın makul süreler içinde gerçekleştiği tespit edilmiştir. Davalının taşıma faturasında 2.050-euro ödeme yükümlülüğüne karşın; malın satış faturasında navlunu 2.400-euro olarak gösterdiği belirlenmiştir.Davalının “faturayı ithalatçı görmesin” şeklinde e-mail yolu ile davalıya bildirdiği açık talimatı vardır. Davacı tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiği, navlun bedelinin davalıdan tahsil edilemediği konusunda çekişme mevcut olmamakla; davalının taşımanın ayıplı ifa edildiği iddiası bakımından dosyaya somut delil sunulmamış,yapılan taşıma işinde ayıp tespit edilememiş,davalının taşıma faturasının alıcıya gösterilmemesine ilişkin açık talimatının ispatlanmasına karşın ;faturanın malı teslim alana gösterildiği ,bu eylemin de davalıya zarar verdiği savunması davalı tarafından ispatlanamamıştır. Davacının düzenlediği navlun faturasının hayatın olağan akışı gereği sürücünün yanında bulunmasının gerekmediği de düşünüldüğünde ,davacının davalıyı zarar verdiği savunması kanıtlanamadığından davalının navlun bedelini ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle;davanın kabulüne ilişkin hükme yönelik davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 575,52-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 143,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 431,62-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 35,63-TL istinaf istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/01/2022