Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1346 E. 2019/1191 K. 30.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1346
KARAR NO : 2019/1191
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2019
NUMARASI : 2018/1047 E- 2019/381 K.
DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili şirketin iki ortaklı olup her bir ortağın %50 oranında pay sahibi olduğunu,ancak davalı ortağın şirketle ilgili yetki ve sorumluluklarını kötüye kullandığını, davalı ve eşinin müvekkili şirketle aynı sektörde faaliyet gösteren bir şirket kurduklarını veya kuracaklarının değerlendirildiğini, ayrıca davalının tek yetkiliymiş gibi hareket ettiğini ve şirket YK kararlarına aykırı davrandığını, müşterilerin taleplerini zamanında yerine getirmediğini ve ayakkabı taban üretiminde kusurlu davrandığını, bu şekilde müvekkilinin itibarını zedelediğini,davalının kasten müvekkilini ve diğer ortağı zarara uğrattığını, SGK’na ödenmesi gereken 428.302,82-TL borcu ödemediğini, müvekkili zararına indirimli satışlar yaparak bedellerini kendi hesabına aktardığını, şirket markasının değil kendi adının yazılı olduğu kalıp ve tabanlar yaptığını ileri sürerek davalının yetkilerinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına,diğer ortağa tek imza yetkisi verilmesine, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin olarak şirket genel kurulunca alınmış bir karar olmadığını, davacı iddialarının haksız olduğunu, şirkete asıl zarar verenin diğer ortak olduğunu, zira diğer ortağın davacı şirket aleyhine haksız icra takipleri başlattığını ve şirketin tüm mallarını haczettirdiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, TTK’nın 621/1-h maddesi gereğince bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması istemli mahkemeye başvurulması için, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunca alınmış bir genel kurul kararı bulunması ön koşulu gerçekleşmediği ve davacı tarafın ıslah talebinde de husumetin şirkete yöneltilmesi gerekli olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; müvekkili şirkette her iki ortağın %50 oranında payının mevcut olduğunu şirketin mevcut pay oranlarına göre davalının ortaklıktan çıkarılması için mahkemeye başvurulmasına yönelik genel kurul kararı alınmasının mümkün olmadığını,genel kurul kararı aranmasının somut olay adaleti açısından uygun olmayacağını, davalının şirket aleyhine hareket ettiğini, Üsküdar …. Noterliği’nin 11/09/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … müvekkili şirketin envanteride bulunan makinaların tarafına teslim edilmesini aksi takdirde müvekkili şirketi haksız yere zarara uğratacağını beyan ettiğini, davalının şirketin kurulmasından itibaren sanki tek yetkiliymiş gibi hareket ettiğini,ortaklık amacının gerçekleşmesi olanağının kalmadığını, davalının tespit edilen hileli davranışlarıdan birinin de aile fertlerinin kurucusu olduğu ….şirketine, davacı zararına %100 indirimle ürün gönderdiğini, yakınları lehine ve davacı aleyhine gönderdiği ürünlerin indirimli bedelini de kendi hesabına aktardığını, çalışanlar ve şirket açısından ileride doğacak ve telafisi mümkün olmayacak zararlara engel olması ve acilen yapılması gereken işlemlerin yapılabilmesi için davalı ortağın imza ve yetkilerinin kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Haklı sebeble çıkarma davasının açılabilmesi için ,dava açmaya yetkili ortaklığın uygun bir karar alması şarttır.Karar alma zorunluluğu ,haklı sebeble çıkarılmayı düzenleyen TTK 640/III düzenlemesinde açıkça belirtilmemektedir.Ancak TTK 616/I ve 621/1- h hükümlerinden bir karar alınması gerektiği anlaşılmaktadır.TTK 616/I-h de bir ortağın ortaklıktan çıkarılması için mahkemeden istemde bulunulmasının genel kurulun devredilemez yetkileri arasında saydığından bu yetkinin devri de olanaklı değildir.İçerik olarak çıkarmaya ilişkin genel kurul kararı ,ilgili ortağın şahsında veya davranışında haklı bir sebebin varlığı nedeniyle çıkarma davası açılması gerektiğini ifade etmelidir.Ayrıca karar da haklı sebebin ne olduğu da belirlenmelidir.Genel kurulun çıkarma davası açma kararı TTK 621/I -h ye göre önemli kararlar arasında sayıldığından TTK 621/I deki yeter sayılarla alınabilir.Somut olayda davacı şirket iki ortaklı limited şirket olup oy oranları eşittir.İki kişilik limited ortaklıkta haklı sebeble ortağın çıkartılması için ortaklık genel kurulu aranmaması gerektiği doktrinde savunulsa da (Prof Dr.Oruç Hami Şener -Limited Ortaklıklar Hukuku s:907) Dairemizce de benimsenen Yargıtay 11 HD emsal kararlarında ” şirketin iki ortaklı bir limited şirket olmasına, 6102 sayılı TTK’nın 616/1-h ve 621/1-h bentleri çerçevesinde iki ortaklı limited şirkette davalı ortağın haklı nedenlerle şirketten çıkarılması talebiyle mahkemeye başvurulması için alınan ortaklar kurulu kararının karar nisabını taşıması gerektiği”ne hükmedilmektedir. Oy eşitliği nedeniyle karar alınması mümkün bulunmadığından dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.(Yargıtay 11 HD 2017/5410 esas,2019/4147 karar sayılı 10.6.2019 tarihli ilamı )Davacı vekilinin karar oturumunda oy oranında eşitlik nedeniyle karar alınamadığını bu sebeble davayı TTK 636/3 e dayalı olarak ıslah etmek istediklerine ilişkin beyanda bulunarak süre talep edilmişse de şirket feshi davasında uygulama alanı bulacak madde hükümlerine göre talep hakkı ortağa tanınmış bulunduğundan ,bu talepte hukuki yarar bulunmadığı gibi davacı tarafça bu husus istinafa da getirilmediğinden ,davacı vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2019