Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1312 E. 2019/959 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1312
KARAR NO : 2019/959
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2019/343
DAVA : Sermaye Ödeme Taahhüdünün Yerine Getirilebilmesi İçin Ek Mehil Verilmesi
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/07/2019
İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen ara kararın ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekili, davalı bir kooperatif iken 27.11.2017 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı ile hukuka aykırı olarak tür değişikliğine gittiğini ve anonim şirkete dönüştüğünü, bu şekilde müvekkili de dahil pay sahiplerinin hakları ihlal edilmiş olup hukuki ihtilafların devam ettiğini, buna rağmen 10.02.2018 tarihinde gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı ile de sermaye artırımı kararı alındığını ve bu kapsamda müvekkili de dahil pay sahiplerine pay oranları doğrultusunda sermayelerine ekleme yapma yönünde çağrıda bulunulduğunu ve sermaye taahhütlerinin yatırılması için süre verildiğini, müvekkilince 2 ay ek mehil talep edilmesine rağmen talebin reddedildiğini, şirketle ilgili alınan bu kararların ve sermaye taahhüdünün yerine getirilmesi için verilen sürenin kısa tutulmasının şirkette problemler olduğunu gösterdiğini, şirketi yöneten pay sahiplerinin sermaye paylarını ödeyip ödemediklerinin dahi belirsiz olduğunu, mahkemece bu hususların incelenmesi gerektiğini ileri sürerek 10.02.2018 tarihinde gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında sermaye artırımına ilişkin alınan kararın yürütülmesinin tedbiren durdurulmasına, müvekkiline sermaye taahhüdünü yerine getirmesi için ek mehil verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının talep sonucunun belirsiz olduğunu ve açıklattırılması gerektiğini, ihtiyati tedbir talebinin hem içerik hem de olayın şartları itibariyle mesnetsiz ve haksız olduğunu, 10.02.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısında sermaye artırımına ilişkin kararın ortakların oybirliği ile alınan bir karar olduğunu ve bu karara ilişkin iptal davası açılmadığını, sermaye artırım sürecinin usul ve yasalara uygun yürütüldüğünü, kaldı ki müvekkili şirketin 31.12.2018 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile davacının da içinde olduğu mütemerrit pay sahiplerine bildirim yapılarak ödeme için 11.02.2019 tarihinde kadar süre verildiğini, dolayısıyla davacının bu davada talep ettiği ek sürenin zaten kendisine verilmiş olması nedeniyle bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, verilen süreye rağmen sermaye borcunu yerine getirmeyen davacı dahil pay sahipleri hakkında 14.02.2019 tarihli 2019/4 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile ıskat kararı verildiğini ve ıskat sürecinin kesinleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesinin 10.04.2019 tarihli ara kararı ile, kesinleşen genel kurul kararı yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince davalı … yöneten ve sermaye artırım kararı alan pay sahiplerinin kendi paylarına düşen miktarı yatırıp yatırmadıkları, ayrıca kendi yandaşlarına bu konuda bir ayrıcalık tanıyıp tanımadıkları hususları değerlendirilmeden, salt genel kurulun iptali davası açılmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek ara kararın kaldırılmasını ve taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:Talep, anonim şirket sermaye artırım kararına bağlı sermaye paylarının ödenmesi için ek mehil verilmesi talebiyle açılan davada, sermaye artırım kararına ilişkin genel kurul kararının yürütmesinin geri bırakılması istemine ilişkindir.TTK nun 449.maddesinde ” Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir ” hükmünü içermektedir.HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.Görüldüğü üzere genel kurul kararının yürütmesinin geri bırakılması yönündeki ihtiyati tedbir kararı, TTK 445 vd. maddeleri uyarınca açılan genel kurul kararının iptali davasına özgü bir ihtiyati tedbir türüdür. Somut olayda ise dava sermaye taahhüdünün yerine getirilmesi için ek mehil verilmesi istemine ilişkin olup, genel kurul kararına yönelik bir dava bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın konusunu teşkil etmeyen bir hususa yönelik ihtiyati tedbir talebi yerinde görülmemiştir. O halde ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakta olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 04.07.2019