Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1305 E. 2019/926 K. 01.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1305
KARAR NO : 2019/926
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2019
NUMARASI : 2018/640 E.-2019/252 K.
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2019
İlk Derece mahkemesince verilen hükmün davalı tasfiye memuru vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, davalı Tasfiye Halinde …San.ve Tic.Ltd.Şti. aleyhine İstanbul 25. İş Mahkemesinin 2015/582 Esas sayılı dosyasından iş davasının açıldığını, dava devam ederken davalı şirketin tasfiyeye girdiğini ve karar aşamasında tasfiye edildiğini, İstanbul 25. İş Mahkemesinin 2015/582 Esas sayılı dosyasından davacı tarafa şirket hakkında ihya davası açılmak üzere yetki verildiğini, iş bu dava yönünden geçerli olmak üzere davalı şirketin tüzel kişiliğinin TTK’nın 224 ve 445. maddeleri anlamında ihyasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sicili vekili cevap dilekçesinde,sicil müdürlüğünün TTK.’nın 32. madde ve sicil yönetmeliğinin 34. hükmü çercevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde sorumluluğun ve yetkinin şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurunun alacaklıların haklarını korumakla yükümlü olduğunu, eksik işlemlerin müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, mahkemenin vereceği karara müvekkili sicil müdürlüğünün uyacağını, müvekilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığı, yasal hasım konumunda olduğu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacının İstanbul 25. İş Mahkemesi’nde açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde …Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı …’in şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı tasfiye memuru vekili;kendisinin resen tasfiye memuru olarak atandığını, müvekkilinin yargı giderinden sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğunu, ihyasına karar verilen şirketin tasfiye işlemlerinin sona erdiğini, müvekkili tasfiye memurunun davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, mahkeme hükmünü açıkladıktan sonra tasfiye memuru sıfatını kazandığını ve bu sıfatı kazanmadan evvel kendisi dışında vuku bulmuş olaylar sebebiyle şahsi olarak borçlandırıldığını, davacının işçilik alacakları için iş mahkemesindeki davasının devam ederken ilgili şirket tasfiyeye girdiğinin ve tasfiye edildiğini, davacının tasfiye memuruna alacağını yazdırmadığını, alacağını yazdırmadan ve iş davanın açılmasına davacının kendisinini sebebiyet verdiğinden yargı giderinden davacının sorumlu tutulması gerektiğini belirterek,kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:TTK’ nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; …sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde …Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin son tescilini 31/12/2015 tarihinde yaptırdığı, şirketin 29/12/2015 tarihinde tasfiyesine karar verildiğinin 31/12/2015 tarihinde tescil edilerek sicil kaydının terkin edilmiş, tasfiye memuru olarak ise davalı … seçilmiştir.HMK 326/1 maddesinde kanunda yazılı haller dışında ,yargı gidernin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur. İş Mahkemesinde dava görülmekte iken tasfiye memuru tarafından tasfiye sonlandırılmış, görülmekte olan dava nedeniyle şirketin ek tasfiyesi zorunlu olmuştur.Davalı tasfiye memuru vekilinin yargı giderine yönelik istinaf nedeni yerinde değildir.Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu,dava devam etmekte iken tasfiyenin sonlandırılıp şirketin terkin edildiği anlaşılmakla davacının ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabul edilemeyeceği,alacağın yazdırılmamasının alacağın sona ermesine yol açmadığı gözetilerek, mahkemenin tüzel kişiliğin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına ilişkin hükmüne yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiş davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Dairemizce; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK nun 382. maddesinde bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tesbiti için belirtilen ölçütlerden “ilgililer arasında ki uyuşmazlık olmayan haller” ve “ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller” şeklinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında, ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbiti nedeniyle, daha evvel ki uygulamadan dönülerek çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargı giderinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 01/07/2019