Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1292 E. 2021/1634 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1292
KARAR NO: 2021/1634
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2019
NUMARASI: 2016/652 Esas- 2019/216 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı ve davalı …Ltd Şi vekili tarafından istinafı üzerine rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin Pakistan Karaçhi’de bulunan ve .. firmasına kot pantolon üreten … isimli şirkete talebi üzerine toplam 227 kg kargoyu havayolu ile İstanbul’dan-Karachi’ye gönderilmek üzere 07.07.2014 tarihinde teslim ettiğini, bu hususun … şirketi tarafından tanzim edilen konşimentoda görüldüğünü,konşimentoya göre gönderinin 10.07.2014 tarihinde Karaçhi’de olması gerektiğini, gönderinin bu tarihte ulaşmadığının anlaşılması üzerine bu durumun … Loj. şirketine sorulduğu ve gönderinin havayolu ile nakli için davalı … Loj. şirketine teslim edildiğinin ve kargonun gönderilip gönderilmediği hususunda net bir bilgi bulunmadığı bilgisini verdiğini, davalılarca kayıp olduğu fark edilen gönderinin aramalar sonucu 15 günde bulunup gecikmeli olarak alıcıya gönderilmesinin, davalıların kasta yakın ağır kusurla ve pervasızca hareket ettiklerini gösterdiğini, yaşanan gecikme nedeni ile davacı tarafından yeniden düğme üretimine başlanarak ürünlerin derhal Pakistan’a gönderildiğini, ancak geriye kalan 25.000-adet ürünün Pakistan’dan İspanya’ya gemi yoluyla süresinde tesliminin imkansız hale geldiğini, bu sebeple ürünlerin Pakistan’dan İspanya’ya gönderilmesinin gemi yerine uçakla yapılması gerektiği ve oluşan alıcı firma zararının, davacı firmaya fatura edileceğinin belirtildiğini, davacı şirket tarafından bu hususunun davalılara bildirildiğini, davalı … şirketinin 25.000 pantolonu ücretsiz olarak taşıyarak zararı telafi edeceğini teyit ettiğini, ancak davalıların ödeme yapmadıklarını, bu nedenle 27.830,13-USD karşılığı 60.165,96-TL olan hava yolu nakliye masrafının 29.08.2014 tarihinde müvekkili tarafından ödendiğini belirterek, 27.830,13-USD karşılığı 60.165,96-TL zararın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … Loj.(…) vekili; müvekkili şirketin taşıyan ile taşıtan arasında aracılık yaptığını ve hava yolu konşimentosunu (AWB) düzenleyerek taşımayı organize ettiğini, dolayısıyla taşıyıcı sıfatı bulunmadığından zarardan sorumlu tutulamayacağını, bu sebeple davanın husumet yönünden reddi gerektiğini,emtianın … şirketinin zilyetliğinde bulunduğu sırada kaybı nedeniyle müvekkili şirketin kusur ve sorumluluğu bulunmadığı, davacının zor durumda kalmaması için aynı ağırlıktaki malın ücretsiz taşınacağının kabul edildiğini, ancak 25.000 adet pantolonun 10 ton olduğu anlaşılması üzerine bu hususun kabul edilmediğini, talebin fahiş olduğunu, zira Montreal Konvansiyonu gereği sınırlı sorumluluk hükümlerine göre hesap yapılması gerektiği belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı …vekili; müvekkilinin …’in kargo taşıma işlerini yapan acente olduğunu, fiili taşımayı yapan …’ı temsil yetkisinin bulunmadığını, müvekkilinin doğrudan hasım gösterilerek aleyhine dava açılamayacağını, ancak müvekkiline izafeten dava açılabileceğini,müvekkilinin taşımanın tarafı olmadığını, konişmentonun diğer davalı tarafından imzalandığını,süresinde yapılmış bir gecikme ihbarı bulunmadığını,sorumluluğunun sınırlı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; konşimento düzenleyenin davalı … olduğu, 19 koli ve toplam 227 kg 2 kap kargonun İstanbul’dan Karaçhi’ye taşınmak üzere 08.07.2014 tarihinde AWB ile davalı …’e teslim edildiği, taşıyıcının AWB üzerinde … olarak belirtildiği, gönderinin davalı … şirketine teslim edildiği, davalı …’in havayolunun acentesi sıfatı dışında bir sıfatının bulunmadığı, davalı … firmasının kendi adına ve hesabına fatura düzenlediği, taşıma bedellerini kendi adına tahsil etmesi nedeniyle oluşan zarardan sorumlu tutulduğu, netice itibariyle 25.000 kot pantolonun havayoluyla Pakistan-İspanya taşıma faturalarının 60.165,96-TL olarak 29.08.2014 tarihinde davacı şirket tarafından ödendiği, böylelikle davalı …’in MKnu 22. maddesi uyarınca 4313 SDR ki, karar tarihinde 1 SDR 7.41-TL hesabı ile toplam 31.960-TL tazminattan sorumlu tutulması gerektiği,gönderinin değer takdirinin yapılmadığı, bu nedenle sorumluluğun sınırlı olarak belirleneceği, …’in ise fiili taşıyıcı olarak belirlenen …’in sözleşmedeki açık maddesi gereği temsilcisi bulunmadığından, bu davalının husumet itirazının kabul edildiği gerekçesiyle, davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, davalı … aleyhine açılan davanın ise husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: 1-Davacı vekili; davalı … (…) şirketinin fiili taşıyıcı olduğunu, taşıma faturalarını bu şirketin düzenlediğini,kendi adına taşıma faturası düzenleyip bedelini tahsil edenin … olduğunu, ayrıca … firmasının … şirketinin acentesi olduğunu kanıtlayamadığını, malları taşıma için teslim aldığını, acentenin TTK’nın 109/2 maddesi gereğince kusurundan kaynaklanan zarardan asıl şirketle birlikte sorumlu olduğunu malın bu davalının fiili hakimiyetindeyken kaybolduğunu,her iki davalının da taşıyan sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunu, ayrıca davalı … şirketi tarafından zararın tamamen giderileceğinin açıkça kabul edildiğini, davalıların ağır kusurları nedeniyle sınırlı sorumluluktan yararlanamayacaklarını belirterek, kararın kaldırılarak davanın her iki davalı bakımından kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … ltd.şti vekili; … ile … arasındaki sözleşmenin noter onaylı tercümesinin sunulmadığını, sözleşmenin tercümesinin yanlış yapıldığını, ibarenin “…’ın kendisini temsili” anlamına geldiğini, yanlış çeviri sonucu davalının …’ı temsil yetkisi bulunmadığı havası oluşturulduğunu, kaldı ki böyle bir hükmün varlığı halinde dahi TTK’nın 105/2 maddesi gereğince geçersiz olduğunu, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmediğini, müvekkilinin konşimento düzenleyen acente olması nedeniyle doğrudan husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin sorumluluğu kabul edilse dahi fiili taşıyıcıyla birlikte müşterek sorumluğunun bulunduğunun kabulünün gerektiğini, zarardan tek başına sorumlu tutulamayacağını,zarar bedelinin de fahiş olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hava yoluyla taşınan emtianın geç teslimi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Taşımanın güzergahı itibariyle uygulanması gereken Montreal Konvansiyonunun 19. maddesine göre; taşıyıcı, hava yoluyla yolcu, bagaj ve yük taşımasında gecikmeden doğan zararlardan dolayı sorumludur.Somut olayda; davacı tarafından Karaçhi’de bulunan … firmasına gönderilen 227 kg emtianın hava yolu ile İstanbul’dan-Karachi’ye gönderilmek üzere 07.07.2014 tarihinde davalı … (eski unvan …) firmasına teslim edildiği, … tarafından düzenlenen konşimentoda fiili taşıyıcının … olarak kayıtlı olduğu, emtianın 10.07.2014 tarihinde alıcısına teslimi gerekirken taşıma sırasında kaybedilmesi nedeniyle yaklaşık 15 gün gecikmeyle teslim edildiği, geç teslim nedeniyle davacı tarafından, alıcının yetiştirmek zorunda olduğu ve gecikme nedeniyle deniz yoluyla nakliyesi mümkün olmayan emtianın Pakistan’dan İspanya’ya hava yoluyla nakliyesi için yapılan yapılan ilave 27.830,13-USD karşılığı 60.165,96-TL masrafı alıcısına ödediği anlaşılmaktadır. Konişmentonun … (…) tarafından düzenlenmiş olması ve özellikle sunulan e-posta yazışmalarındaki içerikler, davalı … firmasının akdi taşıyıcı sıfatının bulunduğunu doğrulamaktadır. Bu nedenle davalı … firması, akdi taşıyıcı olarak gecikme nedeniyle oluşan zarardan sorumludur. Taşımayı fiilen yerine getiren, … firmasıdır. Diğer davalı … fiili taşıyıcı …’ın acentesi konumunda olup, bu davalıya karşı açılan dava da taşıyan …’a izafeten açılmamıştır. TTK’nın 105/2. maddesine göre de davalı aleyhine ancak taşıyana izafeten dava açılabileceği, asaleten dava açılamayacağı anlaşılmakla, davalı …’e husumet yöneltilemez. Bu nedenle davacı ve davalı … vekillerinin husumete ilişkin istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir. Montreal Konvansiyonunun 22/3. maddesine göre; yük taşımasında, yükün mahvolması, zıyaı, hasarı veya gecikme halinde taşıyıcının sorumluluğu, gönderen tarafından yükün taşıyıcıya teslim edildiği esnada, gerekirse ek bir ücret ödenerek, yükün varış yerinde tesellümünde menfaati bulunduğuna dair özel bir bildirim yapılmadığı takdirde, kg başına (olay tarihi itibariyle 19) Özel Çekme Hakkı tutarıyla sınırlıdır.Davacı tarafından özel bir değer bildirimi ve bu nedenle ek bir ödeme yapılmamıştır. Bu nedenle mahkemece davalının sınırlı sorumluluğuna hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur. Ayrıca Konvansiyonun,sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanmayacağı yönündeki 22/5. maddesi, yolcu ve bagaj taşımaları hakkında geçerli olup, yük taşımalarında uygulanması mümkün değildir. Diğer yandan taraflar arasındaki yazışmalarda 25.000 adet pantolonu ücretsiz taşıyacakları davalı tarafından karşılanacağı belirtilmişse de, sonraki yazışmalarda davalının, 10 tonluk hava kargosunu ödeme onaylarının olmadığını belirttiği görülmektedir. Bu durumda yazışmalar nedeniyle davalının zararın tamamının giderileceğini kabul ettiğinden söz etme olanağı yoktur. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin ve davalı … Limited Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalıdan alınması gereken 2.183,18 -TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 590,4‬0-TLnin mahsubu ile bakiye 1.592,78‬-TL harcın davalı … Ltd. Şti’den alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/11/2021