Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1284 E. 2019/924 K. 01.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1284
KARAR NO : 2019/924
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2019
NUMARASI : 2018/1250 E.- 2019/204 K.
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalı tasfiye memuru vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile ihyası istenilen şirket arasında elektrik abonelik sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin bu sözleşmeden doğan alacakları nedeniyle 720045-0 sicil numarasında sicile kayıtlı …ltd. şti aleyhine İst. …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini şirketin sicilden terkin edildiğini bildirerek takip dosyasında temsil işlemlerine hasren ihyasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı Ticaret Sicili vekili; sicilin TTK’nun 32. maddesi çerçevesinde işlem yaptığını, tescil konusundaki taleplerin ilgili yasanın kendilerine verdiği görev yetki alanında değerlendirilerek sonuca bağlandığını, yargı merci gibi hareket edemediklerini, yasal şartların oluşması halinde yapılan işlemler ile ilgili tescil kararının verildiğini,tasfiye prosedürünün eksik bırakılmasının tasfiye memurunun sorumluluğunu gerektirdiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yasal hasım olduklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece,ihyası istenilen DH Tekstil aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının derdest olduğu, ve ihya koşullarının oluştuğu gerekçesiyle; açılan davanın kabul kısmen reddi ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Sanayi Ve Limited Şirketi’nin İstanbul …. İcra Mdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası ile sınırlı olarak ihyasına, … tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı tasfiye memuru … vekili; tasfiye işlemlerinin kanuna uygun olarak yerine getirildiğini,tasfiye işlemleri öncesinde de davacı şirkete karşı herhangi bir borcun söz konusu olmadığını, bir an için borcun var olduğu düşünülse dahi alacaklılara gerekli ilanların usulüne uygun şekilde yapılmasına rağmen davacı tarafça tasfiye memuruna müracaatta bulunulmadığını belirterek, kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Daha evvel Dairemize istinaf incelemesi için gelen İstanbul 16. ATM’nin 2018/114 esas sayılı dosyasında, Dairemizin 2018/1615 Esas-2018/1071 Karar sayılı ve 17/09/2018 tarihli kararı ile ; davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun kabulüne; İst. 16.ATM’nin 2018/114 Esas 2018/496 Karar sayılı 24/05/2018 tarihli hükmün resen HMK 353(1)a-3 gereği kaldırılmasına; “Yetkisizlik kararı verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,”davalı tasfiye memurunun esasa dair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/901 esas 2018/1059 Karar sayılı ve 22/11/2018 karar tarihli ilamı ile; yetkisizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş dosya yetkili bulunan Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiştir. TTK’ nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyada,8.9.2015 tarihinde davacı tarafından ihyası talep edilen … Tekstil aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Bsicil dosyasının incelenmesinde ; 27.1.2017 tarihli tasfiye sonu beyanı ve 30.1.2017 tarihli genel kurulu kararının 1.2.2017 tarihinde tescil edildiği anlaşılmakla derdest icra takibi var iken tasfiyenin sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, tasfiye sonuçlanmadan başlatılan icra takibi nedeniyle ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu,tasfiye memurunun borç bulunmadığına yönelik savunmasının bu davada incelenemeyeceği ,tasfiye memuruna başvuru yapılmaması nedeniyle alacak hakkının düşmeyeceği gözetilerek, terkin edilen şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına ilişkin hükümde isabetsizlik yoktur.Dairemizce; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK nun 382. maddesinde bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tesbiti için belirtilen ölçütlerden “ilgililer arasında ki uyuşmazlık olmayan haller” ve “ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller” şeklinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında, ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbiti nedeniyle, daha evvel ki uygulamadan dönülerek çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına .Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 01/07/2019