Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1277 E. 2021/1579 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1277
KARAR NO: 2021/1579
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2018
NUMARASI: 2014/1853 Esas-2018/1093 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket lehine davalı …’un maliki olduğu İzmir ili Bornova ilçesi 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 15/06/2006 tarihinden itibaren geçerli onbeş yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak kullanılması için davalı … ltd.şti ile bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalı …’un diğer davalı … ile birlikte müteselsil kefil olarak bayilik sözleşmesini imzaladığını, Rekabet Kurulunun 12/03/2009 tarihli bildirimi ile 18/09/2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin sürelerine bakılmaksızın ilk beş yıllık süre için muafiyetten yararlanabileceği bildirilmekle intifanın tapudan terkininin yapılmasından sonra ihtarname ile sözleşmenin sonlandırıldığını ve 15/06/2011 tarihinden sonraki döneme tekabül eden bakiyelerin iadesinin talep edildiğini, ancak davalılarca ödeme yapılmadığını, intifa hakkının tapudan terkini işlemlerinin yapılması için davalı tarafa ihtarname ekinde vekaletname gönderildiğini, intifa hakkının müvekkili tarafından kullanılmayan 18/09/2010 tarihinden sonrasına ait gayri maddi hak bedeline tekabül eden kısımının güncelleştirilmiş bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini bildirildiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak gayri maddi hak bedeli, intifa bedeli, yatırım bedeli ve diğer ödemelerin 18/09/2010 tarihinden sonraki döneme tekabül eden bakiyesi olan 1.811.044-TL alacağın KDV’si ile birlikte temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar …ltd.şti ve … vekili: davalıların adresi nedeniyle İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu,davacının Rekabet Kurulu kararının 12/03/2009 tarihinde ilanı ile birlikte bu tarihte muafiyetten yararlanamayacağını öğrendiğini, buna göre alacağın zamanaşımına uğradığını, sözleşmeye göre davacının KDV dahil 700.000-TL gayri maddi hak bedeli ödediğini, bunun dışında ödeme yapmadığını, davacının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshedeceklerini ihtar edip 27/11/2006 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiklerini, davacının 300.000-TL ödeme yaparak 12/04/2007 tarihli anlaşmanın imzalandığını, ancak ihtara rağmen sözleşmenin ve eklerinin kendilerine verilmediğini;sözleşmeyi kabul etmediklerini kendilerini bağlamayacağını, davacının yatırıma ilişkin edimlerini gecikmeli yerine getirdiğini, imalatların vaziyet planına uygun yapılmaması nedeniyle ruhsat alınamadığını, bunun müvekkilinin ticaretini engellediğini ve yeniden masraf yapıldığını, inşaatta kullanılan malzeme ve ekipmanlarının yönetmeliğe aykırı olduğunu, davacı tarafın talep ettiği rakamın fahiş ve açıklamaya muhtaç olduğunu bildirmiş, davanın zaman aşımından ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır, davacı tarafından iddia olunan vakıaları 6100 Sayılı HMK m. 128 gereği kanunen inkar etmiş sayılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davanın 14/09/2011 tarihinde açılmasına rağmen, intifa hakkının 06/01/2012 tarihinde, davadan sonra terkin edildiği, her ne kadar davacı tarafça intifa hakkının terkini için fesih ihtarnamesine ekli olarak üçüncü bir kişi adına vekaletname düzenlenmiş ise de vekaletname düzenlenmesinin intifanın terkini anlamına gelmediği, bu nedenle intifa hakkının terkin edilmesinin özel dava şartı niteliğinde bulunduğu gerekçesi ile bu koşul yerine getirilmeden zamansız açılan davanın reddine, birleşen İstanbul 14. ATM’ nin 2014/ 454 Esas sayılı dosyasının tebliğ ve kesinleşme işlemleri için iade edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkili davalıya intifa terkin etme yetkisini içeren vekaletname düzenleyerek bu vekaletnameyi Beyoğlu … Noterliği’nin 15.06.2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ekinde davalıya tebliğ ettiğini, müvekkilinin intifanın terkini hususunda üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, davalının vekalete rağmen intifayı terkin etmemesi müvekkilin işbu davaya konu bedeli talep etmesine engel olmadığını, davaya konu bedel 15 yıl süre için ödenmiş gayri maddi hak bedeli, taşınmaza müvekkil tarafından sağlanan ve müvekkil şirkete iade edilmeyen sabit yatırımların bedelinin tahsili talebi olduğunu, bu bedellerin talep edilebilmesi için intifa hakkının terkini gerekmediği, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Hükmün kapsamı; 6100 Sayılı HMK 297 maddesinde düzenlenmiş olup “.. tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerini, hüküm sonucunu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesini, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi hususlarını içermelidir. İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/454 esas- 2014/437 karar sayılı 25.11.2014 tarihli kararı ile , eldeki asıl dava davalısı … Ltd. Şti tarafından davacı … … AŞ aleyhine karşı, İİK m. 72 kapsamında İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip nedeniyle borçlu olunmadığına dair menfi tespit isteminde bulunulmuş, mahkemece dava dosyasının istinaf incelemesine konu asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir. İlk derece Mahkemesince 6.5.2015 tarihli oturumda verilen 1 nolu ara kararı ile birleştirme kararı kesinleşmeden gönderildiğinden mahkemesine iade edilerek kesinleşmesi halinde gönderilmesine karar verilmiş,ancak birleşen dosya mahalline gönderilmemiş ,bu kez esas hükümle birlikte , birleşen İstanbul 14. ATM’ nin 2014/454 Esas- 2014/437 Karar sayılı 25.11.2014 tarihli birleştirme kararının davanın taraflarına tebliği için ve kesinleştirme işlemleri yapılması için 06.05.2015 tarihli ara karar gereği iadesine karar verilmiştir. İlk derece Mahkemesince; usulünce verilen tefrik kararı da vermeden asıl davayı sonlandırmış,birleşen dava hakkında bir hüküm verilmemiştir.Hükmün tüm talepleri karşılamaması karşısında kanunda düzenlenen hükmün kapsamı gereği kanuni şartları sağlamadığı görülmektedir. Dosya içerisinde bulunan birleşen dava dosyasında verilen kararın 12.02.2019 tarihinde kesinleşerek dosya içerisinde bulunduğu anlaşılmaktadır.İlk derece mahkemesince , birleştirilen dosyanın akıbetinin beklenilerek asıl davanın birleşen dava ile birlikte hüküm verilmesi gerekirken birleşen dava hakkında herhangi bir hüküm verilmemiş olması doğru olmamıştır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; davacı vekilinin hükmün esasına yönelik istinaf sebebleri incelenmeksizin davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/11/2018 Tarih 2014/1853 Esas-2018/1093 Karar sayılı kararının HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/11/2021