Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1276 E. 2019/937 K. 01.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1276
KARAR NO : 2019/937
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2018 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/1020 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2019
İlk derece mahkemesince verilen 13/09/2018 tarihli ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı-ihtiyati tedbir isteyen vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin büyük ortağı ve yönetimi tarafından bilgi edinme hakkının kullandırılmadığı,gündeme madde eklenmesi ve özel denetçi taleplerinin reddedildiğini bildirerek davalı şirketin 2015 ve 2016 yıllarına ait genel kurullarında alınan kararların iptaline ve şirket yöneticisinin sorumlu olduğunun tesbiti ile şirketin kötü yönetimi ve davacının azınlık payının değerini ortadan kaldırıcı çabalar nedeniyle şirketi yönetimi kayyıma devredilerek kayyım atanması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Tüm dosya kapsamı, davanın niteliği, davanın niteliği itibariyle şirkete ihtiyati tedbir yolu ile kayyım atanmasına karar verilemeyeceği gibi davanın konusu, taraflar arasında uzunca bir süreden beri devam eden anlaşmazlıklar nedeniyle çok sayıda mahkemede faklı nitelikte görülen çok sayıda dava, davacı ile dava dışı ortağın pay oranları, şirketin yönetimsiz kalmayıp yetkili temsilcisinin bulunması, davacının ve şirketin haklarını ihlal eder karar ve işlemlerin yapılması halinde davacının somut olaya göre yasal haklarını kullanabileceği, dava dilekçesinde iddia edilen olay ve konulara göre kayyım atanmayı gerektirir nitelikte ve ağırlıkta yasal ve usulü nedenlerin somut olayda oluşmadığı gibi bu gerekliliğin ortaya çıktığına dair yeterli, ikna edici delil ve belgelerin sunulmadığı, HMK’nun 389. maddesinde belirtilen yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-ihtiyati tedbir isteyen vekili; davanın genel kurul iptali davası olduğunu, iptali istenen genel kurulda şirketin 2/3 hissedarı olan yönetim kurulu başkanının ibrası ve seçilmesi ile ilgili hükümler bulunduğunu, oysa ortada ibra edilmemiş bir yönetim kurulu başkanı olduğunu, yönetim kurulu başkanının kendi ibrasında ve kendisi ile ilgili işlemlerde oy kullanamayacağını, mahkeme gerekçesinde belirtilen birden fazla dava olduğunun belirtildiğini, ancak 2014 yılı ve öncesinde açılan davaların hiçbirinin esastan reddedilmediğini, usuli eksiklikler nedeniyle davaların reddedildiğini, 2015 yılında açılan davanın yeni olduğunu, esastan inceleneceğini, şirketin yönetim kurulu başkanının şirketin içini boşaltarak kendi kurduğu şirkete aktarmak için çaba sarfettiğini, mahkeme gerekçelerinin kabul edilemeyeceğini, kayyım atanmaması durumunda müvekkilinin zarara uğrayacağını belirterek ara kararın kaldırılarak şirkete kayyım atanmasını ve şirket yönetiminin kayyıma devrine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Somut uyuşmazlıkta talep davacı tarafından açılan 04/07/2017 tarihli 2015 ve 2016 yıllarına ait genel kurul toplantılarında alınan tüm kararların iptali davasıdır.Genel Kurul karar iptali davalarında ihtiyati tedbir kararı verilmesi TTK nun 449-(1)maddesinde düzenlenmiş olup genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme,yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra ,dava konusu kararın yürütülmesinin durdurulmasına karar verebilir.Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunun görevden alınması TTK 364.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre yönetim kurulu üyeleri esas sözleşme ile atanmış olsalar dahi gündemle ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde madde bulunmasa bile haklı bir sebebin varlığı halinde genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler.TTK 408/2 maddesinde genel kurula ait devredilemez görev ve yetkiler düzenlenmiştir. Aynı maddenin 408/2-b uyarınca yeni YK üyelerinin seçimi hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri içerisinde olduğu kabul edilmiştir. Kural olarak anonim şirketlere organları mevcut olduğu ,yasal koşullar gerektirmedikçe yönetim kurulunun yetkilerine müdahale niteliğinde olabilecek şekilde kötü yönetim gerekçe gösterilerek yönetim kayyımı atanması mümkün bulunmamaktadır.HMK’nın 389. Maddesinde ise, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. HMK 389.maddesi uyarıca tüm koşulların mevcut olması halinde ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.Eldeki dava ;genel kurul karar iptali istemine ilişkin olup ,genel kurul karar iptali davasında verilebilecek ihtiyati tedbir kararı ancak alınan genel kurul kararının HMK 389.vd. maddelerinde aranan yaklaşık ispat şartı yerine getirildiği takdirde ihtiyati tedbir yoluyla icrasının durdurulmasına karar verilebilecektir.Somut olayda anonim şirket yönetim kurulunun görevden alınması sonucuna varabilecek bir ihtiyati tedbir kararı verilmesi, anonim şirket yönetim kurulunun temsil yetkisinin kaldırılması ,sınırlandırılması yasal olarak mümkün bulunmadığı gibi elde ki davanın konusunu da teşkil etmemektedir. Yönetimde kusuru bulunanların sorumluluğuna başvuruya ilişkin hükümler saklıdır. Ayrıca azınlık pay sahiplerinin bilgi edinme haklarının ihlali halinde bu izni mahkemeden talep etmeleri de mümkündür.İlk derece mahkemesinin genel kurul kararının iptali davasında tedbiren şirkete yönetim kayyım tayini isteminin reddi kararına karşı ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde olmadığından davacı ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/07/2019