Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1261 E. 2019/934 K. 01.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1261
KARAR NO : 2019/934
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2019
NUMARASI : 2018/1048 E.- 2019/324 K.
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2019
Davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, müvekkili bankanın Beylikdüzü Şubesi ile dava dışı …. Ticareti Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesinin davalı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek düzenlenen ihtarnamenin borçlulara gönderildiğini, ancak borcun ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca haksız itirazı ile durduğunu, sözleşmenin ifa yerinin Beylikdüzü olması nedeniyle Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkiline kanuna uygun bir ihtarname gönderilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalı tarafın süresinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunduğu, davalı borçlunun adresinin Avcılar olduğu ve Küçükçekmece İcra Dairelerinin sınırları içerisinde kaldığı, davacı alacaklının yerleşim yerinin ise İstanbul İcra Dairelerinin sınırları içerisinde kaldığı, dolayısıyla davalının yerleşim yeri ve sözleşmenin ifa edileceği yer itibariyle takibin yapıldığı Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olmadığı, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın yerinde olduğu, geçerli takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Davalı tarafın 26.03.2019 tarihli duruşmadaki icra müdürlüğünün yetkisine yönelik beyanının, savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğunu,2-Dava konusu kredinin müvekkili bankanın Beylikdüzü Şubesinden kullandırılması nedeniyle sözleşmenin ifa yerinin Beylikdüzü olduğunu, sözleşmenin de bu şube ile akdedildiğini, HMK 10 ve 14.maddeleri uyarınca Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, kaldı ki sözleşmede yetkili mahkeme ve icra dairelerinin yetkilerinin saklı tutulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, Genel Kredi Sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davalının Küçükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yasal sürede yetki itirazında bulunduğu görülmüştür.İİK 67.m. uyarınca açılan İtirazın İptali davalarında yetkili icra dairesinde takibin yapılması dava şartı olup, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması şartıyla mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Bilindiği üzere İİK’nın 50. maddesinde icra dairelerinin yetkisinin belirlenmesinde 1086 sayılı HUMK’na atıf yapılmış olup 6100 sayılı HMK’nın 447/2. maddesi hükmü uyarınca HUMK’na yapılmış olan atıfların HMK’nın ilgili maddesine atıf yapılmış sayılacağı kabul edilmiştir. Genel yetki kuralını düzenleyen HMK’nun 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. Aynı yasanın 10.maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Öte yandan aynı yasanın 14.maddesi uyarınca bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. 17.maddede ise tacirler arasında yetki şartının kararlaştırılmış olması halinde, aksi kararlaştırılmadıkça sadece sözleşmeyle kararlaştırılan yer mahkemesinin yetkili olacağı düzenlenmiştir. Somut olaya döndüğümüzde, dava konusu 27.02.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin davacı bankanın Beylikdüzü Şubesi ile akdedilmiş olan ve davalının kefil imzasını da içeren sözleşme olduğu, 13.4.e maddesinin “…bu sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlıkların çözümlenmesinde …İstanbul Mahkeme ve İcra Daireleri ile Bankanın Genel Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olacağını, kanunen yetkili Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkilerinin saklı olduğunu beyan ederler” şeklinde düzenlenmiş olduğu, aynı şekilde 03.07.2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin davacı bankanın Beylikdüzü Şubesi ile akdedilmiş olan ve davalının kefil imzasını da içeren bir sözleşme olduğu, yetkiye ilişkin 13.2.a maddesinin de aynı yönde olduğu görülmüş olup, sözleşmelerde kanunen yetkili icra dairesi ve mahkemelerin yetkileri saklı tutulmuş olduğuna göre, HMK 17.maddesi uyarınca İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemelerin münhasıran yetkili oldukları söylenemez. Bununla birlikte dava konusu 2 adet Genel Kredi Sözleşmesinin davacı bankanın Beylikdüzü Şubesi ile akdedilmiş olduğu, bu şubeden kredi kullandırıldığı dikkate alındığında, HMK’nun 14.maddesi uyarınca Büyükçekmece İcra Dairelerinin de yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, ilk derece mahkemesinin eksik incelemeye dayalı aksi yöndeki kararı yerinde görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile HMK’nun 353(1)a-4 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/03/2019 Tarih 2018/1048 Esas 2019/324 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan 44,40- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 01.07.2019