Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1260 E. 2019/871 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1260
KARAR NO : 2019/871
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2019 (ara karar)
NUMARASI : 2019/281 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/06/2019
İlk derece mahkemesince verilen 15/05/2019 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Davacı vekili, … San. Ve Tic. A.Ş…. Tic. A.Ş. ile müvekkili şirket arasında 2004 yılında 1 yıl süreli yetkili servis sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı …. A.Ş., diğer davalı …. İle yapmak istediği anlaşma için müvekkiline yedek parça sevkiyatı yapmayarak ve Türkiye pazarından çekileceğini bildirerek sözleşmeyi ihlale ve sona erdirmeye yöneltmeye çalıştığını, sözleşme devam ederken müşterilerini yetkili servis hizmeti almaları için … A.Ş.’ye yönlendirdiğini, gizli anlaşma neticesinde müvekkili ile davalı … A.Ş. arasındaki yetkili servis sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, davalı … şirketlerinin Türkiye pazarından çıkma kararı ile birlikte tasfiye işlemlerine başlama ihtimalinin olduğunu, yargılama sürecinin sonunda müvekkilinin alacağını tahsil edebileceği bir muhatap bulamama ihtimali olduğunu, bu nedenle davalı … San. Ve Tic. A.Ş. ve … Tic. A.Ş.’nin gayrimenkulleri, banka hesapları ve sair tüm alacakları üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, tensip tutanağının 7 nolu ara kararı ile; tedbir talebine konu davalıya ait taşınır taşınmaz mallar ile hak ve alacaklar uyuşmazlığın konusunu teşkil etmediği gerekçesiyle HMK 389 maddesi koşulları taşımayan tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; sözleşmeyi haksız olarak fesheden davalı … şirketlerinin Türkiye pazarından çıkacağını ilan ettiğini, yapılacak işlemler sonucunda şirketlerin herhangi bir malvarlığı ve tüzel kişiliğinin kalmayacağını, mahkemece bir alacağa hükmedilmesi halinde müvekkilinin alacağını elde etmesinin imkansızlaşacağını, davalı … A.Ş.’nin diğer yetkili servislerle ibraname imzaladığını, bu ibranameyle müvekkilinin haksız fesihten kaynaklanan zararlarını tazmin etmek zorunda olduğunu kabul ettiğini, para alacakları ve haksız fiil de sadece uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, diğer malvarlıkları hakkında verilemeyeceğini savunmanın, ihtiyati tedbirin alanını daraltacağını ve alacaklı yada davacının haklarının önceden korunması imkanının azalacağını, bu nedenlerle ret kararının kaldırılarak ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle doğan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkin davada davalılar … San. Ve Tic. A.Ş. ve … Tic. A.Ş.’nin gayrimenkulleri, banka hesapları ve sair tüm alacakları üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemlerine ilişkindir.İlk derece mahkemesinin 15/05/2019 tarihli tensip tutanağının 7 nolu ara kararı ile yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, davanın taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davası olduğu, dolayısıyla davalıların malvarlıkları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının iş bu davanın konusunu teşkil etmediği açıktır.HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği,somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir .Mahkemece HMK 389 maddesi gereği,öncelikli koşul olan , “… ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği” koşulu yönünden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmayıp,ara kararına yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde bulunmamaktadır.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı-ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/06/2019