Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1246 E. 2021/1586 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1246
KARAR NO: 2021/1586
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/04/2019
NUMARASI: 2017/284 Esas – 2019/483 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile olan ticari ilişki sebebiyle davalıya 11.01.2017 tarihli toplam 43.124,40-TL bedel tutarında iki faturaya konu ürünleri verdiğini, davalının fatura ve fatura konusu malları alıp itiraz etmemesine rağmen fatura bedellerinin ödememesi nedeniyle alacağının tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız olarak borca itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; taraflar arasında bir ticari ilişki ve alım satım bulunmadığını, bu nedenle borçlarının da bulunmadığını, dayanak fatura açık fatura niteliğinde olup davacının iddialarını ispata yeterli olmadığını, davacının bir mal teslimi gerçekleştirmediğini, davacı tarafın ticari faaliyetin varlığını, malın teslimini ispatla yükümlü olduğunu belirterek, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı tarafından davalı aleyhine fatura alacağına dayalı olarak takip başlatıldığı, davacının dava konusu faturaya konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmek zorunda olduğu, fatura düzenlenmesi de tek başına mal teslimini kanıtlamayacağı gibi söz konusu faturanın, faturayı düzenleyenin kendi defterlerine kayıt edilmiş olmasının da alacağın varlığını ispatlamaya yeterli olmadığı, davacının fatura içeriğindeki malları davalıya teslim ettiğine dair delil ibraz etmediği, usulüne uygun olarak yapılan ihtarata rağmen her iki tarafın defter ibrazından kaçındığı gerekçesiyle, ispat edilemeyen davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; davalının dava konusu faturayı ve fatura konusu malları şirket merkezinden teslim alarak faturayı da kendi ticari defterlerine kaydettiğini, davalının ticari defterlerinin yerinde incelenmesini istemesine rağmen defterlerini ibraz etmediğini, mahkemeden yeniden defter inceleme kararı verilmesi veya HMK’nın 222/5 maddesi gereği davalının ticari defterlerine göre karar verilmesi talep edilmesine rağmen bu konudaki ara kararından rücu edilerek davanın reddedildiğini, davalının ticari defterleri yegane delil iken davanın ispatlanamadığı yönündeki kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak taraf defterleri veya davalı defterleri üzerinde inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenen fatura alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; mahkemece taraf defterlerinin bilirkişi aracılığıyla 13.07.2018 tarihinde incelenerek rapor alınmasına karar verilerek HMK’nın 219, 220 ve 222. maddeleri gereği ilgili yıllara ait ticari defterlerinin ibrazı istenilmiştir.Bilirkişinin mazeret bildirmesi nedeniyle yapılamayan incelemenin 07.09.2018 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir.İnceleme günü davacı taraf mazeret bildirmediği gibi ticari defterlerini de hazır etmediği, davalı vekilinin ise yerinde inceleme talep etmesine rağmen bilirkişiyi arayarak ticari defterlerini hazır edemeyeceklerini bildirdiği, bu suretle her iki tarafın ticari defterlerinin incelenemediği anlaşılmaktadır.Davacı vekilinin 15.10.2018 tarihli talebi üzerine 25.12.2018 tarihli duruşmada yeniden her iki tarafın ticari defterlerinin 15.02.2019 tarihinde incelenerek rapor alınması yönünde ara karar verildiği, ancak davalı vekilinin 28.12.2018 tarihli dilekçesiyle ara karardan rücu edilmesini talep etmesi üzerine bu kez 30.01.2019 tarihli ara karar ile söz konusu 28.12.2018 tarihli duruşmada verilen ara karardan rücu edilmesine karar verilerek sonuçta davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK 222(1).madde “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine ibrazına karar verebilir” hükmünü haizdir. Her iki taraf ,ticari defterlere delil olarak dayanmıştır. Ancak ,mahkemenin ticari defterlerin ibrazını isteyen ara kararı usulüne uygun bulunmamaktadır. Mahkemece;uyuşmazlığın ait olduğu yıllara ait ticari defterlerin ibrazı istenilmiş ise de ;bu husus mahkemece belirlenerek o yıla ait ticari defterlerin ibrazı istenilmelidir.(Yargıtay 11 HD nin 2011/5308 esas ,2012/11771 karar sayılı 3.7.2012 tarihli emsal ilamı) Aynı zamanda ; faturanın miktarına göre Vergi Dairesi Başkanlığından tarafların BA_BS formlarının da istenilmesi gerekir.O halde mahkemece; ticari defterlerinin ibrazı hususunda HMK’nın 219, 220 ve 222. maddeleri gereğince usulüne uygun olarak ihtarat yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ,ticari defterlerin ibraz edilmediğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/04/2019 Tarih 2017/284 Esas – 2019/483 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 04/11/2021