Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1242 E. 2019/870 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1242
KARAR NO : 2019/870
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2019/222 Esas
TALEP : Kayyım Atanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/06/2019
Kayyım atanması talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %20 hissesine sahip ortağı olup aynı zamanda … ile birlikte şirketin müdürü iken 22.01.2019 tarihli geçersiz GK kararı ile müvekkilinin temsil yetkisinin kaldırıldığını, şirket ile ilgili bilgi almasının önüne geçilmeye çalışıldığını, ayrıca edindiği bilgilere göre, şirketin borçlandırıcı işlemlere sokulmakta olduğunu ve hatta şirkete büyük borçlu olan … borcunun borçlandırıcı işlemler ile kapatılmaya çalışıldığını, yine, şirketin kuruluşundan itibaren müvekkilin almadığı kar dağıtım bedellerini alamaması için çalışıldığı duyumlarının alındığını belirterek bu nedenlerle şirkete ivedilikle kayyum atanmasına karar verilmesini, ayrıca davacının haklı sebeple şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesini, aksi halde şirketin fesih ve tasfiyesini,hak ve alacaklarının tazmini için belirsiz alacak olarak 10.000 TL nin davalıdan tahsiline ve yargılama süresince şirkete kayyım atanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Somut olayda şirketin organsız olmadığı, davacının şirket ortaklığından çıkmak istemesi yada şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmesi kayyım atanması için haklı bir sebep olmadığı, bu anlamda davacının kayyım atanması talebinde HMK’nun 389.maddesinde belirtilen sebeplerin yer almadığından kayyım atanması talebinin reddine, ayrıca davacının ve fesih-tasfiye kararı verilmesi halinde şirketin mali durumunun teminat altına alınması amacıyla şirketin gayrimenkulleri ve taşıtları üzerine tedbiren satılamaz şerhi konulması yönünde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; müvekkilinin, davalı şirket ortaklığından TTK 638/2’ye göre çıkmak istediğini, davalı şirketin kurulduğu tarihten bu yana sadece bir kez kâr dağıtımı yapıldığı, davalı şirketin diğer ortakları tarafından oy ve hisse çoğunluğunun kötüye kullanıldığını, müvekkilinin yaptığı her işlemin … tarafından müdahale edilerek kontrol edildiğini, genel kurula çağrı davetiyesine karşı, şirket genel merkezinin çağrıda belirtilen adres olmadığı, henüz Mahkemece karar verilmeden Genel Kurulun toplantıya çağrı prosedürünün yapılamayacağı hususlarında ihtarname gönderildiğini, 22/01/2019 tarihindeki geçersiz genel kurula iştirak edilmediğini, Genel kurul tutanağında; “şirket ortaklarının şirket merkezinde toplanarak karar aldığı” şeklinde bir ibare bulunduğunu, davalı şirket ortaklarının rekabete aykırı davrandıklarını, şirkete büyük borçlu konumunda olan … borcunun borçlandırıcı işlemler ile kapatılmaya çalışıldığını, bu nedenlerle ara kararın kaldırılarak davalı şirkete kayyım atanması talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :TTK 638/2-son cümle maddesinde ortağın çıkma davası açması durumunda mahkemenin ortağın durumunun teminat altına alınması için gereken önlemlere karar verileceği düzenlenmiştir.bu kapsamda şirketin menkul ve gayrımenkullerine devir edilmemeleri için ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.İstinaf istemi kayyım talebine ilişkindir. TTK nun 614.maddesi limited şirketlerde bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin olup ,”(1)her ortak müdürlerden ,şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir.(2) Ortağın ,elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa ,müdürler bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir;bu konuda ortağın başvurusu üzerine genel kurul karar verir.(3)Genel kurul bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse ,ortağın istemi üzerine mahkeme bu hususta karar verir.” şeklinde düzenlenmiştir.Bunun yanı sıra TTK’da kayyım atanmasına ilişkin düzenleme mevcut olmayıp TMK 403/2 maddesinde kayyımın belirli işleri görmek veya mal varlığını yönetmek için atanacağı, 427.madde ile de bir tüzel kişi gerekli organlarından yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamış ise kayyım atanır hükmünü içermektedir. HMK 389. Maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yada ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir.TTK 638(2) bir ortağın ayrılmasıyla ilgili davada hukuken kesinleşmiş karara kadar ,ortaklığın fonksiyon ve fiil ehliyetinin sınırlandırılmamasını veya ortadan kaldırılmamasını ve ortakların haklarının zayii olmamasını amaçlamaktadır.Mahkemece böyle bir geçici hukuki korumaya karar verilebilmesi için ,somut bir tehlikenin varlığı zorunludur.Böyle bir tehlike olmadıkça ihtiyati tedbir kararı verilemez.Şirketin faaliyetini sürdürdüğü , gerekli organlarından yoksun kalmış durumda olmadığı anlaşılmaktadır.Şirket işlemlerinden bilgi alamadığını ileri süren ortağın ise yukarıda yazıldığı üzere mahkemeye başvuru hakkı bulunmaktadır.Şirket yönetiminin esas olarak genel kurulca seçilmiş yöneticilerle yapılması gerektiği zorunluluk olmadıkça şirket yönetimine müdahale edilmemesi esas olduğu gözetildiğinde , TTK 638/2 maddesi kapsamında şirket organlarının görevden alınarak temsil ve idarenin kayyıma devrinin dayanağı olmadığı, dosya mevcudunda somut bir tehlikenin varlığı hususunda yaklaşık ispat koşulunun yerine gelmediğinin kabulü gerektiği anlaşılmakla kayyım atanmasını gerektir koşulların bulunmadığı, bu nedenle mahkemenin kayyım atanmasına ilişkin istemin reddine dair ara kararında isabetsizlik görülmemiş,davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından davacı /ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı-ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/06/2019