Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1222 E. 2021/1592 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1222
KARAR NO: 2021/1592
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2017
NUMARASI: 2015/1737 Esas-2017/555 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan ticari ilişkisinden kaynaklanan alacağının bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine başlattıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, davacının faturalara konu malların teslim edildiğini ispat etmesi gerektiğini, faturanın tek başına malların teslimine dair delil niteliği taşımadığını, borcun cari hesaba ilişkin olduğu iddia edilse de taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığını, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının dava konusu ettiği faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, malların teslimine ilişkin olarak sunulan kargo teslim belgelerinin içeriklerinin belirsiz olduğu, davalının ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini sunmadığı, ancak bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurmasının, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak buna dayanmasına bağlı olduğu, davacının, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmadığı, davacının davalıya faturalara konu malları teslim ettiğini ispat edemediği, davacının yemin deliline dayandığı görülmekle davacı vekiline davalıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacakları hususunda verilen kesin sürede beyanda bulunması, aksi halde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ihtarını içeren davetiye tebliğ edildiği, davacı vekilince bu konuda beyanda bulunulmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine , bunun yanında davacı icra takibi başlatmakta haksız ise de kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; davalının kargo teslim tutanaklarındaki malların dava konusu mallar olmadığına dair bir iddia ileri sürmediği gibi bu kargo ile hangi malların teslim alındığına dair bir belge de sunmadığını, kaldı ki kargo teslim bilgilerinin sorulması ve davalı çalışanlarının SGK kayıtlarının celbi talepleri gereği ilgili yerlere yazı yazılmayarak eksik inceleme ile karar verildiğini, her iki tarafın ticari defterlerine dayanmalarına ve ihtarlı davetiyeye rağmen davalının ticari defterlerini sunmamasının davalı lehine delil kabul edildiğini, yemin deliline dayanılsa da bilirkişi raporu lehlerine olduğundan müvekkilinin duruşmada hazır edilmediğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı, faturalar konusu malların teslim edilmediğini savunarak, borcun varlığını inkar etmektedir. Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla davacı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; davalı tarafça malların teslim edildiğinin inkar edildiği , ispat yükü üzerinde bulunan davacının, delil olarak dayandığı kargo teslim fişlerinde kargo içeriğinin belirtilmediği, bu nedenle teslim fişlerinin malların teslimini kanıtlamaya elverişli olmadığı, mahkemece usulüne uygun ihtara rağmen davacının davalıya yemin teklifinde de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kargo teslim fişleri sunulmuş olmakla davalı tarafın kargo firmasına yazı yazılması gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde olmadığı gibi, davalı çalışanlarının SGK kayıtlarının getirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebebi yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/11/2021