Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1209 E. 2021/1481 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1209
KARAR NO: 2021/1481
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2019
NUMARASI: 2018/884 Esas – 2019/397 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili bankanın Tepeören OSB/İstanbul Şubesi kredi müşterisi olan dava dışı … Ltd. Şti. lehine davalılar … Ltd. Şti., … ve …’ın müteselsil kefaleti ile krediler kullarıldığını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarının Gebze …Noterliği’nin 02/11/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnemesi ile davalılara ihtar edildiğini ancak ihtarnamenin tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, bu sebeple borçlular hakkında 16/11/2016 tarihinde İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yoluyla takibe geçildiğini, davalı borçlular tarafından gönderilen dilekçe ile “yetkiye, tüm borca ve ferilerine” itiraz edildiğinden borçluların itirazlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili ; davaya konu icra takibinin yetkisiz yerde açıldığını, takibin ve davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, her ne kadar davacı taraf sözleşmenin ifa yerinin İzmir olduğunu iddia etmiş ise de, sözleşmenin Gebze’de imzalandığını, dava konusu kredinin Gebze’de kullandırıldığını, bu nedenle sözleşmenin ifa yerinin Gebze olduğunu, bu itibarla yetki itirazlarının kabulünü ilk itiraz olarak yasal süresinde ileri sürmüş, ayrıca TBK’na göre davacının icra takibine dayanak olarak gösterdiği sözleşmede müvekkilinin borcu kabul ettiğine dair el yazısının olmadığını, müvekkiline yasaya uygun şekilde dönem faizlerini gösterir şekilde ihtarnamenin çekilmediğini, icra takibine konu miktarların fahiş olduğunu belirterek davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece ; hesabın katına dair ihtarnamenin borçlulara 03/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 1 günlük verilen mehil nedeniyle davalıların 05/11/2016 tarihinde temerrüte düştükleri, yapılan hesaplama sonrasında; davacının … Kredisi ile O/N Endeksli kredi ve diğer alacakları ile ilgili asıl alacağı 908.559,77 TL. olarak hesaplanmış ise de, davacı bankanın takip talebindeki miktarla bağlı olduğu, davacı bankanın icrada takip ettiği miktar üzerinden bankacı bilirkişi tarafından yapılan faiz, gider vergisi hesaplaması sonrasında davacı bankanın nakdi kredilerden dolayı davalılardan toplam 917.773,87-TL alacaklı bulunduğu, kredi kartı ve esnek krediler ile ilgili yapılan hesaplamada asıl alacağın 159.800,95 TL. olarak hesaplandığı, yine takip talebindeki istediği 159.238,04-TL. lik talebi ile bağlı kalınması gerektiği ve bu miktar üzerinden faiz, gider vergisi eklenmek suretiyle davacının takip tarihindeki alacağının 161.345,88- TL. olduğu, takip talebinde ve dava dilekçesinde ihtarname giderini alacak olarak talep etmiş ise de, bu masraf yargılama giderleri içerisinde nazara alınarak; davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında borçluların takibe vaki itirazlarının kısmen iptali ile takibin nakdi kredilerden dolayı; 905.359,32-TL asıl alacak, 9.920,75-TL temerrüt faizi, 496,03- TL faizin gider vergisi, 1.997,77- TL akdi faiz toplamı 917.773,87- TL üzerinden devamına, ihtarname masrafının yargılama giderlerinde nazara alınmasına, kredi kartı ve esnek kredilerden dolayı; 159.238,04 TL asıl alacak, 1.451,20 -TL temerrüt faizi,72,56- TL gider vergisi, 423-TL akdi faiz toplamı 161.184,80 TL üzerinden devamına, takipten itibaren asıl alacağa %36,36 oranında faiz yürütülmesine, alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının çek garanti sorumluluk tutarı 49.020- TL lik talebi yönünden bu alacak muaccel olmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı vekili; ilk derece Mahkemesi tarafından müvekkili bankanın çek garanti sorumluluk tutarı muaccel olmadığı bahisle talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hesabın kat edilmesi ile birlikte müvekkil bankanın gayrinakit alacağının muaccel hale geldiğini, müvekkili banka tarafından çek karnesindeki her bir çek yaprağı ile ilgili çek sorumluluk bedelinin ödenmesi halinde gayrinakdi olarak takip edilen riskin nakde dönüşeceği ve herhangi bir bildirime gerek olmaksızın sözleşmede yazılı temerrüt hüküm ve faiz oranları geçerli olacağı hususu davalı borçlular ile imzalanan genel kredi sözleşmeleri ile hüküm altına alındığını, gayrinakit alacakların talep edilmesine ilişkin beyanlar saklı kalmak kaydıyla, reddedilen gayrinakit alacaklar yönünden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesini de kabul etmediklerini, bu nedenlerden dolayı kısmen kabul kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı- alacaklı; İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhine genel kredi sözleşmelerinin eki kefalet sözleşmeleri uyarınca alacağının ( 905.359,32- TL cari kredi asıl alacağı + işlemiş 10.058,54 -TL temerrüt tarihi olan 05.11.2016- takip tarihi 16.11.2016 tarihleri arasında % 36,36 oranında temerrüt faizi + faizin % 5 i oranında 502,92- TL BSMV + 2.438,43- TL kat ihtarı öncesi dönem 31.10.2016- 04.11.2016 tarihleri arasında % 24,24 akdi faiz + 2.550,01- TL noter ihtar masrafı + 159.238,04- TL kredi kartı/ ETH kredi asıl alacağı + 1.471,35 TL temerrüt tarihi olan 05.11.2016- takip tarihi 16.11.2016 tarihleri arasında % 30,24 oranında temerrüt faizi + faizin % 5 i oranında 73,56 TL BSMV + 428,88-TL kat ihtarı öncesi dönem 31.10.2016- 04.11.2016 tarihleri arasında % 24,24 akdi faiz + takip tarihinden yani 16.11.2016 tarihinden ödeme tarihine dek cari kredi açısından asıl alacağa işleyecek yıllık % 36,36 oranında temerrüt faizi ve % 5 i BSMV si ile business card/ETH kredi asıl alacağı açısından asıl alacağa işleyecek yıllık % 30,24 oranında temerrüt faizi ve % 5 i BSMV si + 39 adet çek garanti bedeli tutarı 50.310- TL depo edilmesi/ risk nakde dönüştüğünde nakde dönüşme tarihinden nakde dönüşen tutarın alacaklı bankaya ödenme tarihine dek işleyecek yıllık % 36,36 oranında temerrüt faizi ve % 5 i oranında BSMV si ) tahsili için ilamsız takip yapmıştır. Dava, takibe vaki davalılar itirazlarının iptaline ilişkindir. Davacı vekili hükmü; red edilen gayrinakit alacak bakımından istinaf etmiştir. Davacı Banka ve davalı kefiller arasında imzalanan kefalet sözleşmeleri ile dava dışı asıl borçlu şirket … Ltd Şti ve davacı Banka arasında imzalanan bankacılık genel kredi sözleşmeleri incelendiğinde; davacı … A.Ş. Gebze Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … Ltd Şti. arasında; 26.11.2013 tarihinde 5.000.000-TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede davalıların müşterek kefil sıfatıyla 26.11.2013 tarihli 5.000.000- TL limitle sorumlu olmak kaydı ile imzalarının bulunduğu, müşterek kefillerin bu GKS ye dayalı olarak kullandırılan kredilerden doğan tüm borçlardan, temerrütün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin sonunda imzası bulunan kefiller “birbirlerinden bağımsız olarak ayrı ayrı müteselsil kefil” sıfatıyla kefalet vermeyi kabul ederler; kefiller, asıl borçlu şirketin bankaya sözleşmeden doğan borçları için sözleşmede belirtilen kefalet limitleri ile sınırlı olmak üzere sorumludurlar, müteselsil kefaletin sözleşme sebebiyle doğmuş borçları kapsadığı gibi ileride doğması muhtemel borçları da kapsayacağı, borçlunun borcunu vadesinde ödememesi gibi açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olduğunun ortaya çıkması halinde borçlu takip edilmeden veya taşınmaz rehni paraya çevrilmeden kefillere başvurulabileceği, kullanılan kredilerin ödenmemesi halinde; borçlu takip edilmeden ya da taşınmaz rehni paraya çevrilmeden kefillere başvurulabileceği, asıl borçlu şirketin kredi borcunu ödeme tarihinde/ vadesinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde sözleşmede belirlenen oranda temerrüt faizi ödemeyi kabul ettikleri kararlaştırılmıştır. Davalı kefillerin GKS m. 9.21 gereğince çek karnesi verilmesine bağlı gayri nakdi kredi açısından kefalete ilişkin protokolün 3. maddesi uyarınca açık ve net bir şekilde çek garanti tutarlarından bankaya karşı sorumlu olacaklarının düzenlendiği ve imza altına alındığı anlaşılmaktadır. 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti bankalara yükletilmiş olduğundan, bu yükümlülüğün borçlulardan talep edilebilmesi için sözleşmede borçlular tarafından üstlenildiğine ilişkin açık hüküm bulunması gereklidir. Borcun kaynağı genel kredi sözleşmesinde “müşteriye teslim edilen çek karnesindeki her bir yaprak için bankanın ilgili mevzuat kapsamında ödemekle sorumlu olduğu tutarlar nedeni ile müşteri hesabına gayrinakdi kredi risk çıkışı yapılır. Çek sorumluluk bedelinin ödenerek, riskin nakde dönüşmesi … gayrinakdi risk sona erene kadar bu gayrinakdi risk hesabı müşteri hesabında devam eder denilmiştir. Yine, sözleşmede, sözleşmenin sonunda imzası bulunan kefiller müşterinin sözleşmeden doğan borçları için kefalet limitleri ile sınırlı olarak sorumludurlar. Kefiller; müteselsil kefaletin, meri teminat mektubu, çek kredisi gibi tüm gayrinakdi kredileri, nakdi kredilerin ödenmesinin, gayrinakdi kredilerin depo edilmesinin talep edilebileceğini kabul ve taahhüt ederler denilmektedir. Davacı tarafça gayrinakit alacak isteminin reddi ve davalılar yararına nispi vekalet ücreti takdir edilmesi nedeniyle istinaf edilmiştir.Yukarıda yazıldığı üzere kefaletnamede; müteselsil kefiller çek kanuni karşılık tutarlarından sorumlu olduklarını açıkça kabul etmişlerdir. İlk derece Mahkemesince; sözleşmede çek kanuni karşılık tutarı nedeniyle müteselsil kefillerin sorumluluğunun açıkça hükme bağlanmadığı gerekçesiyle çek yaprak sorumluluk bedellerinden davalının sorumlu olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; sözleşmede müteselsil kefillerin çek kredisinden dolayı sorumlu olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmakla aksi yöndeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile belirlendiği üzere ; talep olunan 39 adet çek garanti bedeli tutarı olan 50.310-TL depo bedelinden bir adet çek yaprağı yönünden banka tarafından ödeme yapılmakla, gayri nakit risk 24.11.2016 tarihinde nakde dönüşmekle 1.290-TL nin nakde dönüşme tarihinden nakde dönüşen tutarın alacaklı bankaya ödenme tarihine dek işleyecek yıllık % 36,36 oranında temerrüt faizi ve % 5 i oranında gider vergisi ile birlikte ödenmek üzere itirazın iptaline yine davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen ya da karşılıksız çıkıp da hamilleri tarafından garanti tutarı talep edilmeyen 38 adet çek yaprağı açısından 49.020-TL gayri nakdi alacak yönünden bedelin faiz getirmeyen bir hesapta davalı kefiller tarafından depo edilmek üzere itirazların iptali gerektiği sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte; sözü edilen hata/eksiklik nedeniyle dosyada yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün kesinleşen yönleri dikkate alınarak kaldırılmasına, kesinleşen kısımlara ilişkin hükmün aynen tekrarına, nakit alacağa ilave olarak gayrinakit alacak yönünden itirazın iptaline, gayrinakit alacak tahsil istemi içermediğinden bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına, ayrıca bu talebin kabul veya reddi halinde nispi vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden davacı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03.04.2019 Tarih 2018/884 Esas – 2019/397 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “1- Davanın kısmen kabulü ile; davalıların İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’ nin … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile; takibin nakdi kredilerden dolayı; 905.359,32 asıl alacak, 9.920,75-TL temerrüt faizi, 496,03-TL faizin gider vergisi, 1.997,77 -TL akdi faiz toplamı 917.773,87-TL üzerinden devamına, ihtarname masrafının yargılama giderlerinde nazara alınmasına, -Kredi kartı ve esnek kredilerden dolayı; 159.238,04- TL asıl alacak, 1.451,20 -TL temerrüt faizi, 72,56- TL gider vergisi, 423- TL akdi faiz toplamı 161.184,80- TL üzerinden devamına, -Takipten itibaren asıl alacağa %36,36 oranında faiz yürütülmesine, -Alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında hesaplanan 215.791,73-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, -Gayri nakit alacak bakımından 38 adet çek garanti tutarı 49.020- TL nin davacı banka nezdinde faizsiz bir hesapta depo edilmek üzere itirazların iptaline, -Gayri nakit alacaktan nakde dönüşen 1 adet çek garanti tutarı 1.290- TL’ ye 24.11.2016 tarihinden itibaren %36,36 oranında temerrüt faizi ile faizin % 5 i oranında gider vergisi işletilerek davalılardan tahsil edilmek üzere itirazların iptaline, -Gayrınakit alacaklar bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Nakit alacak nedeniyle alınması gereken 73.877,86-TL nispi, gayrinakit alacak nedeniyle 59,30-TL maktu olmak üzere toplam 73.937,16-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından mahkeme veznesine peşin yatırılan 13.080,89- TL ve icra veznesine peşin yatırılan 5.410,61 TL harçların mahsubu ile bakiye 55.446,01- TL’nin daha davalılardan müteselsilen alınarak Hazine’ ye gelir kaydına, Davacı tarafından peşin yatırılan ve mahsup edilen harçlar toplamı 18.491,50-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan; 2.550,01- TL ihtarname gideri, 1.500- TL bilirkişi gideri, 260,20- TL posta gideri olmak üzere toplam 4.310,21-TL’nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 4.308-TL yargı giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine, davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen nakdi alacak için 56.395,26-TL nispi ve gayrınakit alacak için 4.080-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davalılar lehine, davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 2.550,01- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, Kullanılmayan gider, delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 72,31-TL posta masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/10/2021