Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1204 E. 2021/1595 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1204
KARAR NO: 2021/1595
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2019
NUMARASI: 2017/710 Esas 2019/179 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesinin …5 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senedine ilişkin haciz yolu ile takip başlatıldığını, ancak davalının müvekkilinin kayıtlarında hiçbir alacağının bulunmadığını belirterek, takip nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili lehine %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı şirket temsilcisi … tarafından 18.08.2015 tanzim, 07.03.2016 vade tarihli, 110.000-TL bedelli kambiyo senedinin borca karşılık tanzim edilerek şirket temsilcisinin şirketi lehine aval verdiğini, senedi düzenleyen avalist ve şirket yetkilisinin senedi şirket defterlerine kaydetmemesinin aradaki borç ilişkisini etkilemeyeceğini, senet alt ilişkiden mücerret olup imzaların istiklali prensibi gereği senette imzası bulunan her borçlunun senetteki borcun tamamı ve ferilerinden sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddi ile müvekkili lehine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; dava konusu senet üzerinde nakden kaydının bulunduğu, dolayısıyla davacının senet bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, bu yönde bir delil ibraz edilmediği, yine davacı tarafça bononun sonradan doldurulduğu iddia edilmiş ise de, açığa senet düzenlenmesi mümkün olup, senedin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının davacı tarafından yazılı delille kanıtlanmasının gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili; senette müvekkili şirketin kaşesi bulunmadığı gibi taraflar arasında borç doğurucu bir ilişki bulunmadığını, senetteki nakden kaydının da bu hususu teyit ettiğini, davalının müvekkiline para verdiğini ispat etmesi gerektiğini, senedin şirket adına tanzim edilmeyip ilgili kısımlarının sonradan doldurulduğunu, bilirkişi raporu ile de haklılıklarının ortaya konulduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, kambiyo senedi niteliğinde bulunan bonoya dayalı takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Kambiyo senedi niteliğinde olan bono, düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkiden bağımsız, karşı edimin ödenmesi şartına bağlanamayan, kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkisini ifade etmektedir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu kapsamda bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğunu, müvekkilinin gerçekte borçlu olmadığını iddia eden davacının, bu iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Takip ve dava konusu bononun incelenmesinde; 18.08.2015 keşide, 07.03.2016 ödeme tarihli ve 110.000-TL bedelli bononun keşidecisinin davacı şirket, lehtarının davalı olduğu, bononun ayrıca davacı şirket yetkilisi tarafından avalist olarak da imzalandığı, bono üzerinde davacı şirket unvanı yazılı olup şirket kaşesinin bulunmadığı, ancak şirket yetkilisi tarafından keşideci ve kefil (avalist) kısımlarına atılmış dört imza bulunduğu, bonoyu imzalayan …’in keşide tarihi itibariyle davacı şirketin yetkilisi olduğu anlaşılmaktadır. Bono üzerinde senet borçlusu şirketin unvanı açıkça yazılı olup, şirket yetkilisi … tarafından senet metninin keşideci ve kefil kısımlarına ikişer olmak üzere toplam dört imza atılmıştır. TTK’nın 776. maddesi gereği bonoda sorumluluk tek imza ile doğmaktadır. Bu nedenle atılan imzaların iki tanesinin şirket adına, diğerlerinin de şahsen avalist olarak atıldığının kabulü gerekmektedir. TTK’nın 776. maddesinde düzenlenen senedin zorunlu unsurları arasında yer almayan şirket kaşesinin bulunmaması ise senedi geçersiz kılmaz. Yine açığa bono düzenlenmesi mümkün olup, bononun boş kısımlarının anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacı borçlu, bu iddiasını yazılı delillerle kanıtlamak zorundadır. Ancak bu hususta davacı tarafça herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebebleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.04/11/2021