Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/118 E. 2021/980 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/118
KARAR NO: 2021/980
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2018/249 Esas 2018/1088 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin hissedarı bulunduğu davalı şirketin 01.03.2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında, davalının … Holding A.Ş.’den alacağının 240.000.000 TL tutarındaki kısmının … Holding A.Ş.’nin sermayesine ilave edilmesinin görüşüleceğini, gündemin 4. maddesinde ise yapılan oylama sonucunda ayrılma hakkının kullanımından dolayı davalının katlanacağı maliyet tutarının 1.600.000 TL’yi geçmesi durumunda işlemden vazgeçilmesinin genel kurulun onayına sunulacağının belirtildiğini, müvekkilinin toplantıya katılarak ayrılma hakkını kullanacağını, bu durumda ise işlemin gerçekleşmeyeceğini, ancak müvekkilinin saat 11.03’te hazır olmasına rağmen geç kaldığı gerekçesiyle toplantıya alınmadığını, müvekkilinin haksız şekilde toplantıya katılmasına izin verilmeyerek pay sahipliği haklarının kullanılmasına engel olunduğunu belirterek, 01.03.2018 tarihli olağanüstü genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; dava konusu genel kurul toplantı çağrısının usulüne uygun olarak yapıldığını ve tüm ortakların toplantı gün ve saati konusunda bilgilendirildiğini, güvenlik kamerası kayıtlarına göre davacının 11.08.50’de güvenlik bankosuna geldiğinin görüldüğünü, davacıdan toplantıya katılacağı yönünde bildirim gelmediği gibi, toplantıya gecikeceği yönünde de bir bildirim olmadığını, davacının daha önce toplantıya katılacağı yönündeki e-posta yazışmasında adının yer almadığını, davacının çok basit şekilde internet üzerinden veya vekil tayin ederek genel kurula katılma imkanı olduğu halde bu imkanları kullanmadığını, müvekkili şirket yetkililerinin ve toplantı başkanının genel kurul süreci devam ederken genel kurula katılmak için gelen bir pay sahibinin olduğuna dair bir bilgiye sahip olmadıklarını, davacının genel kurula katılmasının ve oy kullanmasının engellenmesinin söz konusu olmadığını, davacının kendi kusuruyla toplantıya yetişemediğini, bu nedenle müvekkili şirkete kusur yüklenemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; genel kurul toplantısına pay sahiplerinin bizzat veya temsilcileri aracılığı ile katılabileceği gibi, MKK tarafından sağlanan elektronik genel kurul sistemi üzerinden elektronik ortamda da katılma imkanı sağlandığı, bu durumun toplantıya davet mektubunda ve bilgilendirme dokümanlarında açıkça belirtilmiş olmasına rağmen davacı tarafça bu imkanların kullanılmadığı, davacı, davalıya yüklenemeyecek ve kendi kusurundan kaynaklanan nedenlerle iptalini istediği genel kurul toplantısına zamanında katılamamış olup, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak davalı tarafça izin verilmediğinden bahsedilemeyeceği, dolayısıyla sırf bu nedenle genel kurul kararlarının iptalinin istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; müvekkilinin 11.00’da başlayan toplantı binasına 11.03’te ulaşmasına rağmen davalının talimatı nedeniyle güvenlik görevlileri tarafından alınmayarak pay sahipliği haklarını kullanmasına kötü niyetli ve haksız olarak engel olunduğunu, ancak mahkemece bildirdikleri deliller toplanmadan davanın reddine karar verildiğini, dolayısıyla kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, davalı şirketin 01.03.2018 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK.nun 445. maddesi hükmüne göre; kanun ve esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine iptal davası açılabilir. Dava tarihi itibariyle davanın yasal süresinde açıldığı, davacının davalı şirkette ortak olup dava açma hakkının da bulunduğu görülmüştür. Davacının 01.03.2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında ilan edilen toplantı saatinde hazır olmadığı uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının toplantıya katılımının davalı tarafından engellenip engellenmediği, buna bağlı olarak genel kurul kararlarının iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususundadır. Davacı tarafından, daha önce şirkete gönderilen e-posta ile toplantıya katılacağının bildirildiği ileri sürülmüşse de, söz konusu e-postada davacının adı yer almamaktadır. Davacı geç kalmış olsa da, toplantıya katılmak istediğinin toplantı sırasında genel kurula veya davalı şirket yetkililerine iletildiğine ve buna rağmen toplantıya katılımının engellendiğine yönelik herhangi bir delil bulunmamaktadır. Öte yandan davacı olağanüstü genel kurul toplantısına temsilcisi aracılığı ile katılabileceği gibi, MKK tarafından sağlanan elektronik genel kurul sistemi üzerinden elektronik ortamda da katılabilecekken, bu imkanları da kullanmamıştır. Dolayısıyla davacının olağanüstü genel kurul toplantısına kendi kusuru ile katılamadığı, ortaklıktan kaynaklanan toplantıya katılma ve oy hakkının dürüstlük kurallarına aykırı olarak davalı tarafından engellendiği hususunun kanıtlanamadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 24/06/2021