Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1154 E. 2019/810 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1154
KARAR NO : 2019/810
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2019
NUMARASI : 2018/1112 Esas 2019/157 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/06/2019
Görevsizliğe ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, bu kapsamda davalının 26.709,05-TL borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine ihtarname keşide edildiğini, davalının bu ihtarnameye cevabi bir ihtarname ile cevap verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının bu takibe haksız ve mesnetsiz olarak yetki yönünden ve borç yönünden itirazda bulunduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu, bu nedenle itirazın iptali takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; huzurdaki dosyada gerek icra takibi gerekse de itirazın iptali davasının yetkili Gebze İcra Müdürlükleri ve mahkemeleri yerine yetkili olmayan icra müdürlükleri ve mahkemelerinde ikame edildiğini, müvekkilinin ikametgahının Gebze olması ve taraflar arasındaki satış sözleşmesi de davacı şirket temsilcisinin katılımı ile müvekkiline ait adreste kurulduğunu, bu sebeple itirazlarını yinelediklerini, müvekkilinin davalı şirkete dava edilen tutarda borcu bulunmadığını, huzurdaki davanın haksız ve mesnetsiz olarak 26.709,05- TL asıl alacağa yönelik olarak, itirazın iptali talepli ikame edildiğini, davacı tarafın müvekkili tarafından itiraz edilen 15.000,- TL tutarlı bir borcu da bulunmadığını, bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı yanın tacir olmadığı, dava konusunun da mutlak ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle dilekçenin görev yönünden reddi ile görevsizlik verilerek mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; davalı ile müvekkili arasında ticari/cari hesap ilişkisine dayalı ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişkiden doğan borcun ödenmeyen kısmı için icra takibi başlatıldığını, mahkemenin yasa metnini yanlış yorumladığını, mahkemenin dayandığı yasa metinlerinin açıkça bu tür davalarda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu gösterdiğini, davalı taraf ile ilgili Esnaf Odası ve Vergi Dairesi kayıtlarının getirtildiği ve davalının ticaretle meşgul olduğu görüldükten sonra karar gerekçesinde Limited Şirket müvekkilinin tacir sayılmadığını, bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davalı yanın tacir olmadığı, dava konusunun da mutlak ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliği ile Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiştir. TTK nun 4(1).madde de her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu ;5(1) maddesinde ise aksine hüküm bulunmadıkça ,dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu (3.)bentte ise asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasında ki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve göreve ilişkin kuralların uygulanacağı düzenlenmiştir. Davacı şirket ;bir ticaret şirketi olup TTK nun 16(1) maddesi uyarınca tacir sıfatını haizdir.Taraflar arasında satım akdi sözkonusu olup davalının tacir olmayıp esnaf olduğu ileri sürülmüş, Vergi Dairesi tarafından davalının 2017 ve 2018 yıllarında işletme esasına tabii olduğundan işletme defteri tuttuğu bildirilmiştir.Kocaeli Esnaf ve Sanatkarlar odasında da esnaf kaydı bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında ki alışverişin boyutlarının da davalının tacir olarak kabulünü gerektiren VUK 177.maddesine göre belirlenen miktarları aşan tutarda bulunmadığı anlaşılmakla esnaf sınırları içinde faaliyet gösteren davalının taraf bulunduğu davanın ticari dava olmadığı sonucuna varılmaktadır. Dava niteliği itibariyle mutlak ticari dava değildir.TTK nun (4) 1 maddesinde yazılı her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili husustan doğan bir dava, davanın her iki yanının tacir bulunmadığı anlaşılmakla , Asliye Ticaret Mahkemesi anılan davaya bakmakla görevli bulunmamaktadır.Davacı vekilince görevsizlik kararına karşı ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediği ,hükümde bir isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/06/2019