Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1153 E. 2021/1549 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1153
KARAR NO: 2021/1549
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2017
NUMARASI: 2016/967 Esas – 2017/1251 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı; Tasfiye Halinde … AŞ nezdindeki kar ve zarara katılım hesap bakiyesinin temliki sebebiyle davalı borçludan 7.679-USD alacaklı bulunduğunu, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, davalı borçlunun borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket yetkilisi; takip alacaklısı ile aralarındaki sözleşmeyle davacının tasfiye halindeki … nezdindeki katılım hesap bakiyesinin temliki hususunda mutabakata varıldığını, sözleşmeyle davacının henüz vadesi gelmemiş, ödenmesi de hukuken garanti edilmeyen katılım hesap bakiyesinin temlik alındığını, bu nedenle davacıya günü geçmiş bir borçlarının bulunmadığını, davacının icra inkar tazminatı isteminin de reddinin gerektiğini belirterek, davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasında 28.04.2011 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye göre ilk taksitin ödeme tarihinin 28.08.2011 olduğu, sözleşmenin 4.5. maddesine göre ardışık 6 taksitin gününde ödenmemesi halinde takip eden 6 aylık alacağın muaccel olacağının düzenlendiği, sözleşmenin borcun nakli niteliğini de taşıdığı, dolayısıyla davalı tarafın anılan sözleşmedeki vecibelerini yerine getirmek durumunda olduğu, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/4537-2016/7507 sayılı kararında da belirtildiği üzere; sözleşmede davalının satın aldığı alacağın bedelini ödemesine ilişkin takvim mevcut olup, ödemelerin dava dışı finans kurumunun tasfiyesi sonrası yapılacağına ilişkin hüküm bulunmadığı, bu durumda davacının ödenmeyen 3.750-USD asıl alacak ve 180,93-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.930,93-USD talep edebileceği gerekçesiyle. davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; davacı ile müvekkili arasındaki sözleşmeyle, davacının tasfiye halindeki … nezdindeki katılım hesap bakiyesinin temliki hususunda mutabakata varıldığını, sözleşmeyle davacının henüz vadesi gelmemiş, ödenmesi de hukuken garanti edilmeyen kar ve zarar katılım hesap bakiyesinin temlik alındığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, bu nedenle davacıya takip miktarı kadar günü geçmiş bir borcunun bulunmadığını, yine bilirkişi raporu eksik incelemeye dayalı olup rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Alacağın temliki, 818 sayılı BK’nın 162 vd. (6098 sayılı TBK. 183) maddelerinde düzenlenmiştir. Söz konusu yasa maddelerine göre kanun, sözleşme ve işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını almaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Bu haliyle alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir sözleşmedir. Somut olayda; davacı ile davalı arasında, davacının dava dışı …’tan olan kar ve zarar katılım hesabı alacağının davalıya bedelli olarak temlikine dair 28.04.2011 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşme gereğince davacının 9.079-USD alacağının davalıya temlikinin, davalı tarafından ise temlik bedelinin 28.08.2011 tarihinden itibaren aylık 250-USD olarak (son taksit 329-USD) taksitler halinde davacıya ödenmesinin hüküm altına alındığı, ödeme yapılmaması nedeniyle 28.12.2011 tarihinden takip tarihine kadar olan 15 taksit karşılığı toplam 3.750-USD temlik bedelinin tahsili için dayanak icra takibinin başlatıldığı anlaşılmaktadır. BDDK’nın 10.02.2001 tarih ve 171 sayılı kararı ile faaliyet izni kaldırılan ….’ın, Fon kurulunca tasfiye haline girmesine ve tasfiye işlemlerinin 6762 sayılı TTK gereği yapılmasına karar verildiği, tasfiye işlemlerinin ise TTK’nın anonim şirketlerin tasfiyesi hükümlerine göre devam ettiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça alacağın muaccel olmadığı ileri sürülmüştür. Oysa davacı tarafından …ndaki katılma alacağı değil, …’taki katılma alacağının davalıya devrine ilişkin temlik sözleşmesindeki devir bedeli talep edilmektedir. Davada …na yönelik bir talep ve dava da mevcut olmayıp, taraflar arasında alacağın temliki sözleşmesinde öngörülen, davalının temlik aldığı alacağın bedeli dava konusu edilmiştir. Sözleşmede temlik bedelinin davalı tarafından ödenmesine ilişkin ödeme planı düzenlenmiş, davalı belirlenen vadelerde taksitler halinde ödeme yapmayı taahhüt etmiştir. Sözleşmede ödemelerin dava dışı …’ın tasfiyesi sonrası yapılacağına ilişkin bir hüküm de bulunmadığından, davacının davalıdan bakiye temlik bedelini talep edebileceği kabul edilmelidir. Davalının temlik bedelinin ödendiği yönünde bir iddiası bulunmadığı gibi bu konuda herhangi bir delil de ibraz edilmemiştir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 537,77-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 134,45-TLninn mahsubuyla bakiye 403,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 18-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 21/10/2021