Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1149 E. 2019/977 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1149
KARAR NO : 2019/977
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2019
NUMARASI : 2019/74 D.İş 2019/80 Karar
TALEP : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/07/2019
İlk derece mahkemesince verilen 21/01/2019 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:İhtiyati haciz talebinde bulunan vekili dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle borçlu şirketin müvekkili şirkete 939.346,57 TL borçlandığını, bu konuda mutabakat mektubu ile borçlu şirketin borcunun alenen kabul ettiğini, alacağın varlığınn mutabakat mektupları ve irsaliyesi borçlu tarafça imzalanan faturalarla sabit olduğunu, borçlu şirketin borcunun bir bölümüne karşılık taşınmaz devredilmesi hususunda taahhüt vermesine rağmen taahhüdünü yerine getirmediğini, yaptıkları icra takibine borçlunun kötü niyetli olarak itiraz edip takibi durdurduğunu, arabuluculuğa gitme zorunluluğunun zaman kaybına sebebiyet verip borçlunun mal kaçırma niyetinde olduğunun öğrenilmesi nedeniyle alacağın tehlikeye düşeceğini, bu nedenlerle alacağın tahsilinin temini için borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, somut olayda talep dilekçesine ekli yazılı bir sözleşme sunulmaması nedeniyle taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin var olup olmadığının bilinmediği, dosya kapsamı ile taraflar arasında belirli bir süreden beri devam eden bir ticari ilişkinin var olduğu buna bağlı olarak cari hesap ilişkisinin olabileceği, icra takibinin cari hesap alacağı iddiası ile yapıldığı, karşı tarafın itiraz dilekçesinde talepte bulunan tarafa herhangi bir borcunun olmadığını iddia ettiği, talepte bulunan vekilince dilekçeye ekli mutabakat mektuplarından söz edilmiş ise de bu nitelikte mutabakat mektuplarının dilekçeye ekli olarak sunulmadığı gibi taşınmaz devri taahhüdüne ilişkin bir belgenin de dosyaya sunulmadığı, yalnız fatura örnekleri ile sevk irsaliye örneklerinin sunulduğu, taraflar arasında faturalara konu alacağın hangi tarihte ödeneceğine dair dilekçe ekli bir belge sunulmadığı gibi ödemelerin malın teslimi, faturaların kesilmesinden sonra belli bir tarihte ödeneceğine dair sözleşme ve benzeri hiçbir belge örneğinin dosyaya sunulmadığı, buna göre alacağın muaccel hale gelip gelmediğinin bilinmediği, icra takibinin cari hesap alacağına dayalı olarak yapılması karşısında cari hesap mutabakatına ilişkin bir belge sunulmaması yanında alacak muaccel olarak kabul edilse dahi isteme konu alacak için yapılan icra takibinde borca itiraz edilmesi ile takibin durması sonrasında talep eden tarafın borçlunun mal kaçırmakta ve gizlemekte olduğu iddiasına ilişkin olarak hiçbir delil, bilgi ve belgeyi dosyaya sunmadığı, soyut iddianın ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli olmadığı, dosya içeriği itibari ile İ.İ.K.nun 257 ve devamı maddelerinin ruhuna uygun ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Alacaklı vekili; müvekkilinin toplam 939.346,57 TL alacağının mevcut olduğunu, yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, delil olarak mutabakat mektupları, irsaliyeli faturalar, cari hesap ekstreleri ve muavin defterinin dilekçe ekinde sunulduğunu, irsaliyeli fatura ve mutabakat yazısının yaklaşık ispat için yeterli olduğunu, Yargıtay kararları ve yerleşik içtihatlar doğrultusunda talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : İhtiyati haciz kararı verilmesinin koşulları İİK’nın 257/1. maddesinde düzenlenmiş olup , Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczini talep edebilir.İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.”İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili 852.109,06 -TL alacağın muaccel olduğunu ileri sürmekte ise de, dosyaya sunduğu bir kısım faturaları 2017 yılına ait olup, son tarihli faturası 20/12/2018 tarihli olup, bu faturada gösterilen cari hesap bakiyesi 266.165,-TL’dir. Dilekçede sunulduğu belirtilen mutabakat mektupları ise sunulmamıştır. Ayrıca dava dilekçesinde de borçlara karşılık … İli, … İlçesi, … Ada, … Parsel, … nolu bağımsız bölümün tapusunun devredileceği, tapu harç masrafları yatırıldığı halde devredilmediğini ileri sürmekte ise de alacağın bir kısmının ise tapu harç masrafına iilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre muaccel alacağın varlığı ve miktarı hususunda kanaat verici delilin sunulmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar veren ilk derece mahkemesinin kararına yönelik ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden ,ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Alacaklı /ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/07/2019