Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1141 E. 2021/1603 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1141
KARAR NO: 2021/1603
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2019
NUMARASI: 2017/574 Esas – 2019/123 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı … şirketinin İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Avcılar Kampüsünün ihtiyaçları doğrultusunda yapılan ihaleyi kazandığını, ihale kapsamında yapılacak olan “yönlendirme levhalarının tedarik edilmesi, Braille alfabeli kapı isimliği ve montajı işini” ise müvekkili şirkete verdiğini, taraflar arasında 01.12.2016 tarihli teklif ve 02.12.2016 tarihli onay ile 465 parça üründen oluşan yapılacak hizmetin KDV dahil 53.631-TL karşılığında yapılması hususunda anlaşma sağlandığını, davalı şirket tarafından aynı gün davacı şirket hesabına avans olarak 15.000-TL havale yapıldığını, davalının e-posta aracılığı ile 2016 Aralık ayı için kesilmesini talep ettiği fatura detaylarını gönderdiğini ve KDV dahil toplamda 20.343,20-TL olarak fatura kesilmesini talep ettiğini, müvekkili şirketin de 28.12.2016 tarihinde davalının istediği şekilde fatura düzenlediğini, davalı şirketin ilk sözleşme ile anlaşılan 465 parça ürüne ek olarak 4 parça ürün daha ilave edilmesini talep ettiğini, söz konusu sözleşme bu ürünün ilavesiyle toplam 469 ürün olarak ve fiyatı da 54.399-TL olarak 03.01.2017 tarihinde revize edilerek davalıya 10.01.2017 tarihinde e-posta yolu ile gönderildiğini, aynı mail ile davalının kalan bakiyesinin 39.339-TL olduğunun bildirildiğini, müvekkili şirketin işi 03.01.2017 tarihinde bitirerek tam ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, işin bitirilmesi sonucunda müvekkilinin kalan bakiye için 23.01.2017 tarih ve 33.995,80-TL bedelli … nolu faturayı düzenlediğini, akabinde de davalı şirket tarafından müvekkiline ait banka hesabına 06.02.2017 tarihinde 15.000-TL daha ücret ödemesi yapıldığını, faturanın kalan bakiyesi olan 24.339-TL’nin davalı şirketçe ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacı ile İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davalı şirketin merkezinin Ankara olduğunu, sözleşmenin ifa yerinin de İstanbul Avcılar olduğundan bahisle öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, davalı şirket tarafından ihalesi alınan İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü işinin bir kısım işlerinin davacı tarafa verildiğini, işin yapımına başlandıktan sonra idare tarafından işin bir kısmında değişikliğe gidildiğini, davacının ilk teklifinde bahsi geçen “dış mekan totemleri” iş kaleminin idare tarafından istenmediğini ve davacı tarafça teslim edilmediğini, diğer iş kalemlerinde de gerek vasıf gerekse ölçüler yönünden değişiklikler yapıldığını, idarenin talepleri çerçevesinde yapılan tüm bu değişikliklerin tarafların rızasıyla gerçekleştiğini, tarafların bu değişikliklerden dolayı sadece fiyat/maliyet değişikliklerini yeniden revize etmekte mutabık kaldıklarını, işin başında yapılan anlaşma içeriğiyle, fiilen yapılan iş arasında meydana gelen farklılık için yeniden fiyat konusunda anlaştıklarını ve nitekim davacı tarafın, 20.343,20 TL’lik faturasını kesip gönderdiğini, davalı şirketinde gerek işin başında gerekse sonradan yaptığı ödemelerle borcunu ödediğini, ancak davacının yapılan işten zarar ettiğini beyan etmesi üzerine müvekkilinin davacıya, fatura tutarının üzerinde bir miktar daha ödeyerek davacıyla sulh ile bu işi bitirmeyi amaçladıklarını, davacının daha sonra, ilk teklif tutarı üzerinden hesaplama yaparak hatalı ve fazla tutarda bir fatura kesip gönderdiğini, davalının anlaşmaya aykırı olarak düzenlenen bu faturayı iade ettiğini, yapılan işin miktarı, teklif, anlaşma ve davacıya yapılan ödeme miktarları dikkate alındığında davacının davasının haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraf defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile yapılan işin miktarına ilişkin mahallinde yapılan tespit, sözleşme içeriğine göre davalının yaptığı ödemeler ve hakediş tablosu ile birlikte davacının alacığının KDV dahil 54.103-TL olduğu, davalının yaptığı ve iki tarafın kabulünde olan 30.000-TL ödeme sonrası 24.103-TL bakiye alacağın bulunduğu gerekçesiyle İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasında, davalının 24.103-TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 24.103-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık 9.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olması nedeniyle kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 4.820,60-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 33.995,80-TL bedelli faturada fiyat farkı açıklamasını bulunduğunu, fakat davacının fiyat farkı talebinde bulunabilmesi için fiyat farkı ödemesi yapılacağına dair sözleşme bulunması gerektiğini, taraflar arasında birim fiyatlı eser sözleşmesi bulunduğunu, ilk faturada yer alan malzemelerin teklif formunda yer almadığını, müvekkilinin … nolu faturaya itiraz etmemesi halinde bilirkişi raporunda yapıldığı ve tutanakta teslim edildiği belirtilen fakat henüz müvekkiline teslim edilmeyen malzemelerin bedelinin talep edilmesinin önüne geçilemeyeceğini, takip talebinde talep edilen alacak ile raporda tespit edilen alacakların ilgisiz olduğunu, ayrıca alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı koşullarının da oluşmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Davacı taşeron tarafından düzenlenen, davalı asıl yüklenicinin onayı ile sözleşme haline gelen 01/12/2016 tarihli teklif formunda davacı tarafından 465 parça işin 53.631-TL bedel karşılığında yapılması kararlaştırılmış olup, davalı tarafından davacıya toplamda 30.000-TL ödeme yapıldığı hususu ihtilafsızdır.Davacı, yapılan 4 parça iş artışı ile birlikte iş bedelinin 54.339-TL olduğunu sürmekte, davalı tarafından yapılan ödemenin mahsubu ile icra takibinde bakiye iş bedeli olarak 24.339-TL’nin tahsilini talep etmektedir. Yapılan işle ilgili davacı tarafından 28/12/2016 tarihli 20.343,20-TL bedelli ve 23.01.2017 tarihli 33.935,80-TL bedelli iki adet fatura düzenlenmiş, bu faturalardan 23/01/2017 tarihli, 33.935,80-TL faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık yapılan işin miktarı ve bedeli hususunda toplanmaktadır. Bilirkişi tarafından mahallinde yapılan tespitte teklif formu ve teslim tutanağında belirtilen işleri, mahallinde tespit edilen işlerle karşılaştırmak suretiyle düzenlediği raporda toplam iş bedeli 54.103-TL olarak tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafça bir kısım işin teslim edilmediğini, diğer iş kalemlerinde de gerek vasıf gerekse ölçülerde değişiklikler olduğunu, idarenin talepleri çerçevesinde yapılan tüm bu değişikliklerin tarafların rızasıyla gerçekleştiğini, tarafların bu değişikliklerden dolayı sadece fiyat/maliyet değişikliklerini yeniden revize etmekte mutabık kaldıklarını, davalı ile aralarında fiyat farkına ilişkin bir anlaşma bulunmadığını, bu nedenle 23/01/2017 tarihli 33.995,80-TL bedelli fatura nedeniyle borçlu olmadığını ileri sürmekte ise de, yapılması kararlaştırılan ve yerinde yapıldığı bilirkişi tarafından tespit edilen işlerin bedeli dikkate alındığında davalının iddiaları yerinde görülmemiştir. Bu nedenle mahkemece itirazın 24.103-TL yönünden iptali karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Buna karşılık itirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur.Somut olayda alacak, yerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle tespit edilmiş olup hükmedilen alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı koşulları oluşmamıştır. O halde mahkemece, açıklanan bu hususlar dikkate alınarak, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus yeninden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, takibin 24.103-TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/574 Esas – 2019/123 Karar sayılı 05/02/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile 24.103-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazla istemin reddine, Koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gerekli karar harcı 1.646,48 TL’den peşin olarak yatırılan 298,04 TL harcın mahsubu ile 1.348,44 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Davacı tarafça yatırılan 298,04-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, Davacı tarafından yapılan 36-TL ilk dava masrafı, 770,50- TL tebligat, müzekkere ve talimat gideri, 1.700-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.506,50- TL yargı giderinin kabul-red oranına göre(%98 kabul) 2.448,19 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 58,31 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafça sarfedilen 14-TL yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.892,36 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 574,08 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 412-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/11/2021