Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1122 E. 2019/794 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1122
KARAR NO : 2019/794
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2019
NUMARASI : 2018/337E.- 2019/118 K.
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/06/2019
Davaların birleştirilmesine dair hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, taraflar arasında 2006-2014 yılları arasında davacı şirket nezdindeki Kasko ve Trafik poliçesi nedeniyle, ağır hasarlı araçların tazminat taleplerinin değerlendirilmesi hususunda sözleşmeler ve yine bu sözleşmeler ile bağlantılı olarak ek protokoller yapıldığını, davalının müvekkili şirketi zarara uğratacak işlemler yaptığını, müvekkilinin elde edeceği sovtaj gelirinin azalmasına sebebiyet vererek, fazla kazanç elde ettiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan incelemelerde bu rakamın iki milyon seviyelerinde olduğunun tespit edildiğini bildirerek, maddi zarara ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000- TL maddi ve 5.000.000- TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacıya karşı müvekkili tarafından İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1232 E. sayılı dosyası ile aynı ilişkiden kaynaklanan alacak davası açıldığını, açılan davanın derdest olduğunu, açılan davanın bu dava ile birleştirilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1232 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının … A.Ş. davalısının … A.Ş. olduğu, davanın 16.11.2017 tarihinde açıldığı, dava aynı sözleşmeye dayandığı ve davanın derdest olduğu, mahkemenin 2018/337 Esas sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1232 Esas sayılı dosyasının dava konusunun aynı sözleşmeden kaynaklandığı, tarafların aynı olduğu, davalar arasında bağlantı olduğu, hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından her iki davanın birleştirilmesinin delillerin birlikte toplanıp değerlendirilmesi açısından ve usul ekonomisi açısından yararlı olacağı gerekçesiyle; HMK’nun 166/2. maddesi gereğince davaların birleştirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davaların konusunun birbirinden farklı olduğunu, tarafların taleplerine konu sözleşme dönemlerinin farklı olduğunu, davaların türlerinin birbirinden farklı olduğunu, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1232 Esas sayılı dosyasında İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ilişkin olduğunu, davanın itirazın iptali davası olup İİK.’nın amir hükümlerine göre yürütüldüğünü, bu davada ise HMK ilgili hükümleri gereğince eda davası olarak açıldığını, tabi olduğu hükümlerin farklı olduğunu, iki davanın bir arada görülmesinin usul yönünden kolaylık değil aksine uyumsuzluk yaratacağını belirterek, İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davaların birleştirilmesi ve ayrılmasına ilişkin hükümler, 6100 sayılı HMK.nun 166 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, amacı usul ekonomisine hizmet etmek ve aynı konuda çelişkili kararlar verilmesini önlemektir. Anılan yasanın166/2 maddesi “Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.” hükmünü, aynı yasanın 166/4 maddesi ise “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” hükmünü haizdir. Somut olayda, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1232 Esas sayılı dosyasının davacısının .. A.Ş. davalısının …A.Ş. olduğu, davanın 16.11.2017 tarihinde açıldığı ve davanın derdest olduğu, davacı … tarafından taraflar arasında imzalanan 2006-2014 yıllarını kapsayan ağır hasarlı araçların değerlendirilmesine ilişkin sözleşmeler kapsamında hasarlı araçların rayiç bedelinin yüksek gösterilerek zarara uğratıldığı iddiasıyla uğranılan zararın tazminine ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. Elde ki dava da ise sözleşmenin haksız feshedildiği nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.Her iki dava dosyasının taraflarının ve dava konularının irtibatlı olduğu anlaşılmıştır. Her iki davanın aynı sözleşmeye  dayandığı, aralarında bağlantı mevcut olduğundan gerek yargılamanın daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve gerekse çelişkili kararlar verilmesini önlemek açısından, davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi zorunludur. Davalardan birinin itirazın iptali ,diğerinin alacak olarak açılması birleştirme kararına engel teşkil etmemektedir. Her iki dava konusunun aynı sözleşmeden kaynaklandığı, tarafların aynı olduğu, davalar arasında bağlantı olup, hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından her iki davanın birleştirilmesinin delillerin birlikte toplanıp değerlendirilmesi açısından ve usul ekonomisi açısından yararlı olacağı gerekçesiyle ve davalı vekilinin talebi doğrultusunda HMK’nun 166/2.maddesi gereğince birleştirme kararı verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 12/06/2019