Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1121 E. 2019/836 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1121
KARAR NO : 2019/836
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2019/153 Esas
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 20/06/2019
İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen 03.04.2019 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir isteyen/davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacılar vekili, davalının müvekkilleri hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, ancak takibin haksız olduğunu, zira takibe konu senetlerin davalıdan satın alınan bir taşınmazın bedelinin ödenmesinin teminatı olarak verildiğini, anlaşma uyarınca ödemenin yapıldığını ve taşınmazın müvekkiline tapuda devredildiğini, karşılıksız kalan teminat senetlerinin ise iade edilmediğini, iş bu dava açılmadan önce Arabuluculuk Bürosuna müracaat edildiğini, Arabuluculuk Son Tutanağı ile Anlaşamama Tutanağının imzalandığını, ancak henüz görüşmelerin devam ettiği aşamada kötüniyetli olarak iş bu davaya konu icra takibinin başlatıldığını ileri sürerek icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı ile müvekkillerinin icra takibine konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesinin 03.04.2019 tarihli ara kararı ile,İİK 72/3 maddesi gereğince takipten sonra icra takibinin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İhtiyati tedbir isteyen/davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Menfi tespit davasının icra takibi sonrasında değil öncesinde açıldığını, zira dava konusu senetlerle ilgili olarak 05.03.2019 tarihinde Arabuluculuk Bürosuna müracaat edildiğini, 13.03.2019 tarihinde arabulucu tarafından davet mektubunun e-posta olarak atıldığını, 20.03.2019 tarihinde de Anlaşamama Tutanağının düzenlendiğini, bu tarihe kadar müvekkillerine icra takibine ilişkin gönderilen bir tebligat olmadığını, ancak daha sonra davalı tarafın kötüniyetli olarak 14.03.2019 tarihinde icra takibi başlatmış olduğunun öğrenildiğini, Arabuluculuk Bürosuna müracaat ile Menfi Tespit davası sürecinin başlatılmış olduğunu belirterek ara kararın kaldırılmasını ve takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep, İİK 72. m. uyarınca icra takibine konu senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada, icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İİK 72/3 maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.” şeklinde düzenlenmiştir.Öte yandan, 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.Somut olayda, davacılar 05.03.2019 tarihinde Arabuluculuk Bürosuna müracaat etmişler, 14.03.2019 tarihinde davalı tarafından dava konusu icra takibi başlatılmış, 20.03.2019 tarihinde Arabuluculuk Son Tutanağı düzenlenmiş ve aynı tarihte iş bu dava açılmış olup, bu durumda davacıların iş bu dava açılmadan önce başlatılmış olan icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir taleplerinde haksız oldukları sonuç ve kanaatine varılmış ve ilk derece mahkemesinin talebin reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir isteyen/davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 20.06.2019