Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1118 E. 2021/1454 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1118
KARAR NO: 2021/1454
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2019
NUMARASI: 2013/300 Esas – 2019/223 Karar
DAVA: Hisse Devri Sözleşmesinin Sahtelik Nedeniyle İptali ve Yönetim Kurulu Kararının İptali
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 4. ATM’NİN 2018/250 ESAS SAYILI DOSYASI
BİRLEŞEN İST. AND. 13. AS. HUK. MAH. 2015/211 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA: Hisse Devir Sözleşmesinin İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı … şirketinin ortağı ve müdürü olarak göründüğünü, oysa bu şirketle hiç bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin kimlik bilgileri kullanılarak sahte işlemlerle davalı şirketin hisselerinin devralındığını ve şirkete müdür olarak atandığını,tüm işlemlerin sahte olduğunu, müvekkilince hiç bir imza atılmadığını belirterek, … hissesinin davacıya devri ile ilgili Kadıköy … Noterliğince düzenlenen 11.11.2009 tarihli ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile davalı …’nin 11.11.2009 tarih ve 02 numaralı genel kurul kararının yok hükmünde olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
BİRLEŞEN 2018/250 ESAS SAYILI DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı … şirketinin ortağı ve müdürü olarak göründüğünü, müvekkili ile ilgili şirketin ortağı ve müdürü olarak gösteren tüm işlemlerin sahte bilgi ve imzaya dayalı olduğundan yok hükmünde olup geçersiz olduğunu, davalı …’ın ise sahte hisse devri sözleşmesinin tarafı olup hisseyi devreden olarak göründüğünü, sözleşmedeki imza müvekkiline ait olmayıp sahte olduğunu belirterek, … hissesinin davacıya devri ile ilgili Kadıköy … Noterliğince düzenlenen 11.11.2009 tarihli ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
BİRLEŞEN 2015/211 ESAS SAYILI DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı … şirketinin ortağı ve müdürü olarak göründüğünü; müvekkilini şirketin ortağı ve müdürü olarak gösteren tüm işlemler sahte bilgi ve imzaya dayalı olduğundan geçersiz olduğunu, davalının ise hisse devri sözleşmesini düzenleyen noter olduğunu, davalı noterin düzenlediği hisse devri sözleşmesinin altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, … hissesinin davacıya devri ile ilgili Kadıköy … Noterliğince düzenlenen 11.11.2009 tarihli ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …; mevzuat gereği yetkili personelinin gerekli incelemeleri yaptığını, bu incelemelerden sonra davaya konu hisse devri sözleşmesinin tanzim edildiğini, tarafların kimlikleri ve suretlerinin alınarak kimliklerde gerekli kontrollerin yapıldığını, belgenin tanziminde herhangi bir kusurlarının bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; yaptırılan imza incelemesi sonunda gerek devir sözleşmesindeki imzanın, gerekse genel kurul toplantısındaki imzanın davacıya ait olmadığının belirlendiği, ortaya çıkan bu durum nedeniyle davacının, davalı şirketin ortağı olan …’dan herhangi bir hisse devri almadığı, hisse devir sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığı, bu nedenle söz konusu hisse devir sözleşmesinin butlan hükmünde olması nedeniyle iptaline karar verilmesi gerektiği, keza aynı tarihli olan davalı şirketin 02 no.lu genel kurul kararının da sahte imza ile temin edildiğinden dolayı ve sahte hisse devri sözleşmesine dayalı olarak alınmış bulunması nedeniyle butlan hükmünde olup iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı … vekili; her ne kadar davacının talebi hisse devir sözleşmesi ve yönetim kurulu kararının iptali gibi görünse de, müvekkili yönünden birleşen davanın sahte belge ve imza kullanılarak yapılan haksız fiil niteliğindeki işlemlerine iptaline yönelik olduğunu, müvekkili tacir olmayıp ortada ticari bir iş de bulunmadığını, bu nedenle davanın görev yönünden reddi gerektiğini, noterlik işleminde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, şirket hisse devir sözleşmesindeki imza ve belgelerin noterler tarafından mukayese edilebilme imkanı bulunmadığını, sahte kimlik ve sahte imza ile yapılan işlemden oluşan zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, yapılan işlemde şirket ortağı … ağır kusurlu olup bu durumun müvekkili bakımından illiyet bağını ortadan kaldırdığını, müvekkilinin yaptığı işlem yenilik doğurucu bir işlem olmayıp, hisse devirinin geçerliliğinin ticaret sicilince tesciline bağlı olduğunu, bu nedenle gerekli kontrollerin ticaret sicil müdürlüğünce yapılması gerektiğini ve sorumluluğun ticaret sicil müdürlüğünde olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, limited şirket hisse devir sözleşmesi ile buna bağlı olarak davalı şirket tarafından alınan genel kurul kararının sahtelik nedeniyle iptali istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Somut olayda da davanın konusu limited şirket hisse devir sözleşmesi ve genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olduğundan, dava mutlak ticari dava niteliğindeki davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Diğer yandan birden fazla davalı aleyhine açılıp, bir kısım davalılar bakımından özel mahkemenin, herhangi bir davalı bakımından ise genel mahkemelerin görevli olduğu davalar bakımından da uyuşmazlığın özel mahkeme tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda davalı Noter bakımından açılan davalarda genel mahkemeler görevli olsa da, belirtilen bu ilke doğrultusunda davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin mahkemenin görevine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Somut olayda; davacı tarafından, davalı Kadıköy … Noterliğince düzenlenen 11.11.2009 tarihli ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin sahteliği ileri sürülmüş olup, mahkemece yaptırılan imza incelemesi sonucunda sözleşme altındaki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilerek dava konusu hisse devri sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir. Dava resmi belge niteliğindeki evrakda sahtelik iddiasına dayalı olduğundan ,davada işlemi yapan Noter’in taraf bulunması gerekmektedir.Somut olayda evrakın sahteliği usulünce belirlendiğinden davanın reddi gerektiğine yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Davalı noterin illiyet bağının kesildiği yönündeki savunmasının işbu davada incelenmesi gerekmemektedir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle;istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90- TL harcın davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafça yapılan 107,50-TL istinaf yargı giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.07/10/2021