Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1109 E. 2019/796 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1109
KARAR NO : 2019/796
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2019 (Ek Karar)
NUMARASI : 2019/105 D.İş 2019/132 Karar
DAVA : İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/06/2019
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Alacaklı vekili; müvekkili bankanın Erzurum Şubesi müşterisi …. Tic.ve San.A.Ş.ye çek taahhüt kredisi, nakdi krediler, ticari kredili mevduat hesabı, taksitli ticari krediler açılıp kullandırıldığını, gerçek kişi borçluların ise Genel Kredi Sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borçlular tarafından kredi şartlarının ihlal edilmesi üzerine ihtarname gönderildiğini, ancak borcun ödenmediğini,alacağın hesap kat ihtarnamesiyle muaccel olduğunu, toplam 2.285.715,30 TL alacağın tahsili için borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine teminatsız olarak karar verilmesini talep etmiştir.
KARAR: İlk derece mahkemesince 2.285.715,30 TL alacağın %15’i oranında teminat yatırılmak suretiyle borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hal ve alacaklarının borca yeter miktarı kadar ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: Muterizler vekili; davalı bankanın alacağının ipotekle temin edildiğini, … ilçesi … Köy. Mah…. pafta, … parsel sayılı ipotekli taşınmazın değerinin borcu fazlasıyla karşılamaya yeterli olduğunu, alacaklı bankanın, İstanbul …. İcra Dairesinin …. sayılı dosyasıyla şirket hakkında yaptığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinin alacağın rehinle teminat altına alındığının açık kanıt olduğunu,alacağın muaccel olmadığını,alacağın ödenmesi konusunda müvekkillere gönderilen ihtarnamenin, ihtiyati haciz karar tarihi olan 22/01/2019 tarihinden yaklaşık 1 ay sonra ve 18/02/2019 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, borçlu şirket dışındaki diğer müvekkillerin,bankaya doğrudan borçlu olmadığını, kefalet ilişkisinden dolayı ödenmesi gereken bir borç var ise bu konuda önceden kendilerine ihtarname gönderilmesi gerektiği,icra dosyasının celbine, noter ihtarnamesinin muhataplara tebliğ tarihinin sorulmasına ve tapu kaydının celbine, itirazlarının kabulü ile yerinde olmayan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 04/04/2019 tarihli ek karar ile; kefillerin kefalet borcunun teminatı olarak ipotek verilmediği, TBK 586.maddesi uyarınca asıl borçlu takip edilmeden veya taşınmaz rehni paraya çevrilmeden müşterek ve müteselsil kefillerin takip edilebileceği, hesabın katı ile beraber alacağın muaccel hale geldiği, şirket yönünden ihtiyati haciz talebinde bulunulmadığı gibi mahkemece de verilmiş bir ihtiyati haciz kararı olmadığı gerekçesiyle şirket açısından aktif husumet yokluğundan ihtiyati hacze itirazın reddine, diğer borçlular yönünden itiraz sebeplerinin İİK 265. maddesinde sayılan sebebler kapsamında kalmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Muterizler vekili; talebe konu alacağın rehinle temin edildiğini ve vadesinin henüz gelmediğini,alacağın ödenmesi ihtarını içeren ihtarnamenin ihtiyati haciz başvuru tarihinden sonra 18/02/2019 tarihinde müvekkillerine tebliğ edildiğini, taraflar arasında borç yapılandırması yapıldığını ve düzenlenen protokole göre ilk taksidin 29/05/2019 tarihinde 197.000-TL olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, yapılan iki farklı takipteki alacak miktarının aynı olduğunu, itirazların kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:İhtiyati haciz kararı verilmesinin koşulları İİK’nın 257/1. maddesinde düzenlenmiş olup , Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczini talep edebilir. (TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Asıl borçluya,ödeme için ihtarda bulunulması ve isteğe uyulmaması müteselsil kefile karşı istemde bulunulması için yeterlidir. Müteselsil kefillere çıkartılan tebligatın daha sonra yapılmış olması temerrüt hükümleri için gerekli bulunmaktadır.Somut olayda dava dışı kredi borçlusu …Tic. ve San A.Ş.’nin borçlarının teminatı olarak ipotek tesis edildiği, müteselsil borçlu kefillerin kefalet borcunun teminatı bulunmadığından, dolayısıyla kefiller yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesine engel bir durum bulunmamaktadır. Sunulan taksit anlaşmasında ise protokolün borcun yenilenmesi anlamında olmadığı açıkça yazılı olup temerrüt hükümlerinde değişiklik yapılmadığı ,yalnızca bir taksit anlaşmasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.O halde muaccel alacak için ihtiyati haciz kararı talebinde ve kabulünde isabetsizlik yoktur.İİK’nun 265. maddesi gereği borçlu ya da etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının şekli ve tahdidi olarak sayıldığı, ancak ihtiyati haczin sebebi ile teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası, istihkak davası veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususların,itiraz sebebi olarak ileri sürülemeyeceği, itirazın reddine ilişkin ek kararda isabetsizlik olmadığından muterizler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Muterizler vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Ek karardan sonra alacaklı yan gider avansından karşılanan 83,44- TL posta masrafının muterizlerden alınarak alacaklıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/06/2019