Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1101 E. 2021/1393 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1101
KARAR NO: 2021/1393
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2018
NUMARASI: 2015/1272 Esas-2018/1289 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin … marka pencere makaslarının üretim ve ticaretini yaptığını, davalı şirketin müvekkilinden cephe makası ürünlerinden 8.400 adet satın aldığını, davalı şirket tarafından bu malzemelerin 3.kişi …Ltd. Şti.’nin projesinde kullanılmak üzere 3. kişiye satıldığını, müvekkili tarafından fatura karşılığı davalıya satılan malzemelerin 7.657 adetinin kusurlu olduğu gerekçesi ile iade faturası ile iade edildiğini, müvekkilinin bu ürünleri eski hali ile iade edildiğini düşünerek kabul ettiğini, iade edilen ürünlerden 3.752 adedinin orijinal paketli olduğunu, ancak gönderilen paketlerin açılması ile birlikte davalı tarafından 3.firma …Ltd. Şti.’ye satışı yapılan malzemelerden 3.905 adet makasın söküp takma işlemi sırasında ciddi hasar gördüğünü, ürünlerin kullanılmış olduğunu,bu ürünlerin tekrar satışının mümkün olmadığını, müvekkili tarafından Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/161 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan delil tespitinde ürünlerde kusur olmadığının, kusurun kasanın kesitleri, gönyesi ve kasada kullanılan fitiller, ucuz işçilik ve malzeme kullanılması ile profillerin tasarımından kaynaklandığının tespit edildiğini, davalının haksız iade işlemi nedeni ile müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek zararın tazmini için şimdilik 97.226,69-TL’nin işletilecek en yüksek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili firmanın perakende satıcı olduğunu, üretici davacıdan aldığı ürünleri sattığını, …’nın aldığı bu makaslan … isimli Esenyurt’ta bulunan inşaatına monte ettiğini, müvekkilinin bu olay ve davada hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacının delil tespitinde dava dışı …Ltd. Şti.’nin tam ve tek kusurlu olduğunu beyan ve iddia etmesine rağmen bu davayı sadece müvekkili firmaya ikame ettiğini, dava konusu makasların tüketici …Ltd. Şti tarafından, ayıplı olması sebebiyle müvekkili firmaya iade faturası ile teslim edildiğini, bunun üzerin müvekkilinin iade aldığı makasları iade faturası keşide ederek davacıya teslim ettiğini, dava konusu makasların tamamen davacının rızası ve isteği üzerine kendisine ve malların ayıplı çıkması sebebiyle iade edildiğini, malların irsaliye ile davacıya teslim edildiğini, davacının malları teslim alırken hiçbir itirazı kayıt olmadığını, davacının çıplak göz ile iddia ettiği gibi makasların ambalajlarının yırtık olduğunu görebileceğini, buna rağmen süresi içerisinde itiraz etme hakkı varken bunu kullanmadığını, faturalara ve irsaliyelere süresinde itiraz etmediğini, davacının iade faturalarını defterlerine işlediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, yapılan tespitler ve alınan bilirkişi raporlarına göre aksaklık ve hataların davacıya ait makaslardan kaynaklanmadığı, ancak tedarikçi firma olan davalının da kusuru bulunmadığı, davacı tarafından üretimi yapılan ve tedarikçi davalı tarafından dava dışı firmalara verilen ürünlerin hatalı uygulamasından kaynaklanan bedelin uygulamayı ve tasarımı yapan dava dışı firmalardan talep edilmesi gerekirken davalı tedarikçi …A.Ş. firmasından makas bedelinin talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından davalıya 8400 adet cephe makası satıldığını, bu ürünlerden 7657 adetinin iade edildiğini, müvekkilinin kusuru bulunmamasına rağmen müşteri memnuniyeti amacıyla geri alındığını, iade edilen ürünlerin 3752 adetinin orjinal ambalajı içerisinde bulunduğunu, fakat müvekkilinin ürünleri davalı ile olan geçmiş ticaretlerine ve davalı beyanlarına güvenerek teslim almış ise de teslim alınan ürünlerden 3905 adedinin bir daha satışı mümkün olmayacak şekilde teslim edildiğinin tespit edildiğini, müvekkilince yaptırılan delil tespitinde müvekkiline ait ürünlerde bir hata tespit edilemediğini,ürünlerde bir hata bulunmadığını, hatanın dava dışı firmaların yanlış uygulamalarından kaynaklandığının tespit edildiğini, mahkemece ise ürünlerde kusur bulunmadığı kabul edilmesine rağmen davanın dava dışı şirketlere açılması gerektiğinden bahisle reddine karar verildiğini, fakat müvekkilinin dava dışı firmalar ile aralarında bir sözleşme bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı, kusurlu olduğu gerekçesiyle iade edilen ve kendisi tarafından teslim alınan ürünlerden 3905 adedinin kullanılamayacak halde olması nedeniyle zararının tazminini talep etmektedir. Davacı satıcı tarafından davalıya 8400 adet cephe makası satıldığı, bunlardan 7657 adedinin davacıya iade edildiği, bu ürünlerden 3752 adedinin ambalajlı bir şekilde iade edildiği ihtilaf dışı olup, uyuşmazlık 3905 adedinin baştan beri ayıplı olup olmadığı, sonradan kullanılamaz hale getirilip getirilmediği, sonradan kullanılamaz hale getirilmesi halinde bundan kaynaklanan zararın davalıya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Somut olayda davalı, davacıdan satın aldığı cephe makaslarını sattığı dava dışı firmalar tarafından kendisine iade edilmesi üzerine, davalı tarafından da davacıya iade edildiği, bahsi geçen ürünlerden 1960 adedi 03/02/2015 tarihli, 700 adedi 19/03/2015 tarihli, 4997 adedi ise 08/05/2015 tarihli iade faturası ile davacıya iade ve teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davacının ürünleri teslim alırken ihtirazi kayıt ileri sürdüğüne dair bir delil bulunmamaktadır. Davacı ürünlerin alıcı tarafından iadesi istenilmesi üzerine itiraz etmeden teslim almış ,iade faturalarını da ticari defterlerine işlemiştir.Davacı aradan süre geçtikten sonra 21/09/2015 tarihinde ürünlerin kullalınalamaz halde olduğu,aslında satılan ürünlerde ayıp bulunmadığını ileri sürerek delil tespiti talebinde bulunmuştur. Bu durumda iade edilen ürünler üzerinde, basiretli tacirden beklenen inceleme yapılmaksızın ürünlerin ihtirazi kayıtsız kabul edilmesi nedeniyle sonrada ürünlerin kullanılamaz bir şekilde teslim edildiği iddiasının ileri sürülmesi mümkün değildir. Dolayısıyla davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken davanın uygulamayı ve tasarımı yapan dava dışı firmalara karşı açılması gerektiği, makas bedelinin davacıdan talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Ancak yapılan hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1272 Esas-2018/1289 Karar sayılı ve 19/12/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın REDDİNE” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 59,30-TL harcın, mahkeme ve icra veznesine peşin yatırılan 1.660,39‬-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 1.601,09-TL’nin talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için takdir olunan 10.528,14-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde boırakılmasına, Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2021