Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1084 E. 2019/764 K. 31.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1084
KARAR NO : 2019/764
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2018
NUMARASI : 2017/554 Esas 2018/222 Karar
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/05/2019
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA Davacı vekili ; müvekkilinin davalı şirketin %20 oranında hissedarı olduğu, şirketin 2016 yılı olağan gk toplantısının 12/04/2017 tarihinde yapıldığını, toplantıda 6.madde ile yönetim kurulu üyelerine 1.1.2017 tarihinden itibaren YK üyelerinden… aylık net 17.500-TL, … aylık net 11.000-TL ve … aylık net 5.000-TL ücret ödenmesine oyçokluğuyla karar verildiğini,YK üyelerine ödenecek ücretin yıllık net maliyetinin 402.000 TL olduğunu, şirketin 31/12/2016 tarihli bilançosuna göre yıllık karın 203,928,40-TL olduğu, bu miktarda ödeme yapılması ortaklara dağıtılacak kar payını yok edeceğini karara muhalif kalındığını, bu kararla birlikte örtülü kazanç dağıtımı yapıldığını belirterek gk toplantısının 6 nolu kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; yönetim kurulunun yaptığı görev ve hizmet karşılığınca ödenebilecek mali hakların, huzur hakkı, kazanç payı, ikramiye ve ücret şeklinde öngörülebileceğini ve tercihte bulunma hak ve yetkisinin genel kurula ait olduğunu, davacının da YK üyesi olduğu 2006-207-2009-ve 2010 yıllarına ait genel kurul toplantılarında yine yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmesine karar verildiğini, davacının o dönemde hiçbir itirazının olmadığını,belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, şirketin bilançosuna göre 2016 yılı net karının 204.098,19-TL olduğu ;YK üyelerine 01/01/2017 tarihinden itibaren toplam 33.500 TL’den, bir yıllık ödenecek olan ücretin 402.000-TL olduğu,şirketin yıllık karının neredeyse iki katı tutarında ücret ödeneceği,davalı şirketin 29/04/2016 tarihli gk da alınan 5 nolu kararın iptali için açılan ve İstanbul 14. ATMnin 2014/646 Esas sayılı dosyasında verilen istemin reddine ilişkin kararın, Yargıtay 11. HDnin 14/09/2017 tarihli kararıyla şirketin elde ettiği gelir ile ödenecek ücretler arasında açık bir orantısızlık olup, bu kararın dürüstlük kuralına uygun olmadığı gerekçesiyle bozulduğu davaya konu gk nun 6. maddesinde de benzer şekilde alınmış kararın dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili bilirkişi raporuna aykırı karar verilerek raporun görmezden gelindiğini ,raporda kanuna aykırılık saptanmadığını ,ücret almadan görev yapmalarının beklenemeyeceğini ,dayanak 2015 yılı genel kurulu ile ilgili verilen kararın henüz kesinleşmediğini bildirerek ,kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :Mahkemece; şirket kayıtlarının incelenmesi ile düzenlenen rapordaki teknik açıklamalar değerlendirilerek YK üyelerine ödenmesine karar verilen ücretlerin şirket geliriyle orantısız ve dürüstlük kuralına aykırı olduğundan kararın iptaline karar verilmiştir. Dosyada mevcut bilirkişi kurulu raporunda;2017 yılında YK üyelerine ödenmesi kararlaştırılan ücretin geçmiş yıllarda ödenmesi öngörülen ücretlerle nispeten uyumlu olduğu, genel kurul kararının batıl olmadığı, iptali talep edilen kararın, şirket karının YK üyelerine dağıtılmak suretiyle davacıya kar dağıtımı yapılmaması amacını taşıyıp taşımadığı,dürüstlük kuralına aykırılık olup olmadığı konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu,Vergi mevzuatı bakımından usulsüzlüğe rastlanmadığı açıklanmıştır. Davalı şirketin 2015 yılına ilişkin 23/05/2016 tarihinde yapılan gk toplantısında alınan YK üyelerine ücret takdirine ilişkin kararın iptali istemine ilişkin davada ;davanın reddine ilişkin hükmün temyizi üzerine Yargıtay 11 HD nin 2016/5118 esas 2017/4360 karar sayılı ilamı ile ” Genel kurulun 5. maddesiyle, YK üyesi … aylık 4.000-Avro net, .. ile… aylık ayrı ayrı 3.000 Avro net ücret ödenmesine karar verilmiştir. .. işletme konusu itibariyle tek geliri de bu taşınmazın kirasından elde edilen gelir olan davalı şirketin elde ettiği yıllık kira gelirinin 230.000 Avro, YK üyelerine ödenen yıllık toplam ücretin ise yıllık 120.000 Avro olduğu dikkate alındığında şirketin elde ettiği gelirin yarısından fazlasının ücret olarak dağıtılmasına karar verildiği görülmektedir…şirket yöneticilerine verilecek yüksek miktarlı huzur hakkı ile yönetim kurulu üyesi olmayan ortakların payları oranında kâr payı alma haklarının zayıflatıldığı, belli ortaklara örtülü kâr dağıtılması sonucunu doğuracağı bir gerçektir. Dolayısıyla şirketin elde ettiği gelir ile YK üyelerine ödenmesine karar verilen ücretler nazara alındığında, YK üyelerine verilmesine karar verilen huzur hakkının şirketin geliri ve YKnun görevleriyle orantılı olmadığı,alınan kararın belli ortaklara örtülü kâr dağıtımı niteliğinde olduğu kabul edilmeli, bu kararın eşitlik dürüstlük kurallarına da aykırı bulunduğu nazara alınmalıdır. “denilerek hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Davalı vekili tarafından Yargıtay ilamı kesinleşmediğinden hükme esas alınamayacağını ileri sürmekte ise de mahkemece Yargıtay ilamında ki tesbitler doğrultusunda ödenmesine karar verilen ücretleri değerlendirerek ölçüsüz bulunduğu ve karın 2 katı düzeyinde bir ödeme gerektiğinden örtülü kazanç niteliğinde olduğu kanaatına vararak kararın iptaline karar vermiştir. Bilirkişi kurulu kar payı dağıtımının engellenmesi amacının bulunup bulunmadığı hususunda takdiri mahkemeye bırakmıştır.Mahkemenin delilleri takdirinde isabetsizlik olmayıp davanın kabulune ilişkin kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin hükme yönelik ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiş başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 31/05/2019