Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1073 E. 2019/778 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1073
KARAR NO : 2019/778
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2019
NUMARASI : 2018/642 E.-2019/114 K.
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:12/06/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; davalının satın aldığı mal bedelleri sebebi ile müvekkili şirkete 45.076,32- TL borçlu olup bu borcunu ödemediğini, bu sebeple İstanbul ….İcra Dairesinin …E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlunun süresinde yaptığı itirazla hem borca, hem de yetki itirazında bulunduğunu, alacaklarının faturaya müstenit olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre faturaya dayalı takiplerde TBK.nun 89. maddesi gereğince alacaklının ikametgahı mahkemesinin de yetkili olduğunu, müvekkilinin adresinin Sarıyer/İstanbul olduğunu, bu nedenle İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin yetkili olduğunu, takibe konu alacaklarının, fatura, irsaliye ve ticari defterlerle ispat olunacağını ve taleplerinde haklı olduklarını belirterek borçlunun itirazların iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili; müvekkilinin yerleşim yerinin Diyarbakır olduğunu, yetkili mahkemenin Diyarbakır Mahkemeleri olduğunu, davacının davasına dayanak yaptığı alacağı ve buna dayanak olarak gösterdiği 25/04/2016 tarih ve 45.076,32- TL tutarlı faturayı kabul etmediklerini,alacaklı tarafın dayandığı faturanın içeriğinin tamamen gerçek dışı olduğunu, sözde faturaya konu edilen emtianın müvekkili tarafından asla talep edilmediği gibi davacı tarafça da müvekkiline gönderilmediğini ve teslim edilmediğini, hukuki ilişkinin varlığını ispat külfetinin kendilerinde değil, arz ettikleri gibi davacı tarafta olduğunu, söz konusu bu fatura dolayısıyla davacı tarafa tek kuruş dahi borçlu olmadıklarını, bahse konu mutabakatın imzalandığı tarihten sona müvekkilinin davacıdan hiçbir mal veya hizmet almadığı gibi taraflar arasında alacak veya borç doğumuna sebebiyet verecek alışverişin de gerçekleşmediğini belirterek davanın esastan reddi ile İİK 67/2 maddesi hükmü uyarınca dava konusu tutarın % 20 sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek olan kötü niyet tazminatını tutarının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, fatura düzenlenmesinin taraflar arasındaki akdi ilişkiyi ve dolayısıyla takibe konu yapılan alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmaması ve davacının davalı ile aralarında olduğunu iddia ettiği akdi ilişkiyi belgeleyen herhangi bir sözleşme veya sevki irsaliyesini sunmamış olması karşısında, HMK’nun 6. maddesindeki genel yetki kuralı gereğince davalı borçlunun ikametgahı olan Diyarbakır İcra dairelerinin yetkili olduğu; takibin başlatıldığı İstanbul …. İcra Dairesinin yetkisiz olduğu yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunması dava şartı olduğundan, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca, “davanın usulden reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili, davalının takip mesnedi faturalara itiraz edip fatura muhteviyatı malları teslim almadığını ileri sürmekte ise, de tamamen kötü niyete dayalı bir itiraz olduğunu, davalıya müvekkili şirket tarafından 2 partide mal teslim edilmiş olup bunlardan ilk partiyi teşkil eden 75.600 adet peynirin 15/12/2015 gün … nolu fatura ile ve bu fatura muhteviyatı malları da 15/12/2015 gün … nolu sevk irsaliyesi ile birlikte davalıya gönderdiğini, davalı namına bu malları… isimli şahsın teslim aldığını, dava konusu olan ve ikinci partiyi teşkil eden aynı tür ve aynı miktar malları da 4 ay sonra 25/04/2016 tarihinde …. nolu fatura ile ve 25/04/2016 gün … nolu sevk irsaliyesi ile yine davalının adına adresinde … isimli şahsa teslim edildiğini, dosyaya sunulan fatura ve irsaliyeler karşısında mahkemenin yetkisizlik kararının yerinde olmayıp TBK 89. Maddesine aykırı bulunduğunu, müvekkili şirket ile bir başka müşterisi arasında geçen ve İstanbul 6. Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1220 Esas -2017/515 Karar sayılı yetkisizlik kararının kaldırıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, itirazın iptali davasıdır. HMK 6. maddesi gereği genel yetkili mahkeme ve icra dairesi davalı borçlunun yerleşim yeri mahkeme ve icra dairesidir. Sözleşmeden kaynaklanan davalarda HMK’unun 10. maddesi gereğince borcun ifa yeri mahkemesi de yetkilidir. 6098 sayılı TBK ‘unun 89/1 maddesi uyarınca aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Buna göre davacı alacaklı yerleşim yeri olan İstanbul mahkemelerinde veya borçlunun yerleşim yeri olan Diyarbakır Mahkemelerinde dava açabilecek ,icra takibi başlatabilecektir.Dava açarken ve icra takibi başlatılırken seçimlik yetki kapsamında birden fazla mahkeme ve icra dairesinin yetkili olması halinde seçim hakkı davacı alacaklı da olup davacı alacaklı seçim hakkını yetkili İstanbul İcra Daireleri yönünde kullanmıştır. Buna göre takibin başlatıldığı İstanbul icra dairesinin de yetkili bulunduğu anlaşılmakla mahkemenin icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle itirazın iptali davasının reddi yönünde verdiği karar yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görüldüğünden istinaf başvurusunun kabulune ve davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazının reddi ile dosyanın davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2019 Tarih 2018/642 Esas 2019/114 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA, “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40- TL istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile HMK.’nun 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi.12/06/2019