Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1065 E. 2021/1497 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1065
KARAR NO: 2021/1497
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2018
NUMARASI: 2014/2025 Esas – 2018/1078 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasından davacı şirketin kendisine satıp teslim ettiği malların bedelinden bakiye 39.528,64 TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığını, fakat borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, davalıya fatura konusu ürünlerin teslim edildiğini, her bir faturanın teslim alındığına ilişkin kargo teslim evraklarının bulunduğunu belirerek, davalının itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; mahkeme yetkisiz olup yetkili mahkemenin İzmir Ticaret Mahkemeleri olduğunu, alacaklı tarafından dosyaya sunulan fatura ve diğer belgeleri kabul etmediklerini, alacaklı ile davalının uzun yıllar çalıştığını ve davacının muhasebe konusunda problemler yaşaması nedeniyle müvekkili hakkında icra takibine geçildiğini, müvekkilinin ödemelerini banka yoluyla, elden veya kargo elemanları vasıtasıyla yaptığını belirterek, davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasında mal satışına ilişkin yazılı olmayan sözleşmeye dayalı ticari ilişki kurulduğu, davalının işletme defterinde 2012-2013 yılları arasında davacıdan 84.427,01-TL tutarında mal satın aldığının tespit edildiği, davacının sahibi lehine delil vasfını haiz ticari defter ve kayıtlarına göre ise 84.433,01-TL tutarında kayıt bulunduğu ve davalıdan 39.522,64-TL alacaklı olduğu, tarafların ticari defterleri arasındaki 6-TL farkın 16.01.2012 tarihli faturanın hatalı kaydedilmesi sebebiyle oluştuğu ve yasanın aradığı şartları taşıması sebebiyle davacı yan ticari defterlerindeki kayıtların esas alınması gerektiği, davalının işletme defterindeki kayıt ve tüm borcun ödendiği yönündeki beyanı sebebiyle ispat yükünün davalıda olduğu, ancak davalı tarafından sunulan 36.928,36-TL tutarındaki tahsilat makbuzu, davacının kaşe ve imzasını barındıran 01.01.2012 tarihli 8.459,99-TL bedelli cari hesap ekstresi ile davacının ticari defter ve kayıtlarında davalıdan yaptığı tahsilatın 57.799,36-TL olduğu tespitleri hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 35.093,64-TL (84.433,01 TL–57.799,36 TL+8.459,99 TL (01/01/2012 tarihli cari hesap ekstresi)) alacaklı olduğu, talep gibi bu tutara takip tarihinden itibaren % 11,75 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi uygulamasının uygun olduğu, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız görüldüğünden kabul edilen alacağın %20’si oranında belirlenen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği, her ne kadar kısa kararda yazılmamış ise de davacının takip başlatırken kötüniyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan bir delil olmaması sebebiyle reddedilen kısım yönünden davalı yanın kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verildiği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; davacının müvekkilinden 15.235-TL fazla alacak talep ettiğini, davacı tarafından müvekkiline gönderilen cari hesap dökümlerinin dikkate alınmamasının uygun olmadığını, davacının icra takibine dayanak yaptığı cari hesap ekstresinin tam olarak gerçeği yansıtmadığını, dilekçede belirttikleri tahsilatların kayıtlara yansıtılmadığını, mahkemeye sunulan 01.01.2012 cari hesap ekstresi ile müvekkiline gönderilen arasında 3.500-TL fark bulunduğunu, sundukları tahsilat makbuzlarındaki 500-TL ve 1.250-TL nakit ödemelerin cari hesap tablolarında gösterilmediğini, ayrıca davacı yararına kötü niyet (doğrusu icra inkar olmalı) tazminatına hükmedilmesinin de yerinde olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta; cari hesap alacağına dayanak fatura tutarları ve fatura konusu malların teslimi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Nitekim davacı defterlerinde kayıtlı olan 84.433,01 TL toplam fatura bedeli, davalı defterlerinde de 84.427,01-TL olarak kayıtlıdır. Uyuşmazlık 2011 yılından devreden alacak tutarı ile davalının yapmış olduğu ödemelerin miktarına ilişkindir. Ödeme iddiası ise davalı tarafça kanıtlanmalıdır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kök ve raporlarında; davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen toplam fatura tutarının 84.433,01-TL, davalının sunduğu tahsilat makbuzları tutarının 36.928,36-TL, davacı defterlerinde kayıtlı davalı ödeme tutarının ise 57.799,36-TL olduğu, dolayısıyla ödeme bakımından davacı defterlerindeki bu tutarın dikkate alındığı, davacının 2011 yılı devreden cari hesap alacağının ise davacının kaşe ve imzasını içeren cari hesap ekstresine göre 8.459,99-TL olarak kayıtlı olmakla bu tutarın esas alınması gerektiği, toplam fatura ve devreden bakiye tutarından davacı defterlerindeki ödeme tutarının düşülmesi sonucunda davacının bakiye alacağının 35.093,64-TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı vekilince ibraz edilen tahsilat makbuzları toplamı 36.928,36-TL olarak hesaplanmıştır. Ancak mahkemece isabetli olarak davacının kabul ederek ticari defterlerine kaydettiği, davalının iddiasından daha fazla olmak üzere 57.799,36-TL ödeme tutarı, toplam fatura bedelinden mahsup edilmiştir. Davalı vekilince hesaplara yansıtılmadığı iddia edilen ödeme tutarları ise davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup, bir kısım davalı ödemelerinin ise birleştirilerek davacı defterlerine kaydedildiği görülmüştür. Bu kapsamda davalı vekilince istinaf başvuru dilekçesinde gösterilen ödemelerin tümü de diğer bazı ödemelerle birleştirilerek davacı defterlerine kaydedilmiştir. Kaldı ki yukarıda da açıklandığı üzere davalı lehine olmak üzere davacının kabul edip ticari defterlerine kaydettiği ödeme tutarları, toplam fatura alacağı tutarından mahsup edilmiştir. Ayrıca 2011 yılından devreden cari hesap alacağı da davacı tarafından davalıya gönderilen imza ve kaşeli hesap özetinde, dava dosyasına sunulandan az olmak üzere 8.459,99-TL olarak kayıtlı olup, yine davalı lehine bu tutar esas alınmış olmakla, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf gerekçesi de yerinde değildir. Sonuç olarak davacının bakiye alacağı 84.433,01+8.459,99-57.799,36=35.093,64-TL olup, davalı tarafından fazlaya dair ödeme iddiası da kanıtlanamamış olmakla mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Diğer yandan Öte yandan İİK’nın 67. maddesi uyarınca, itirazın iptali davasında borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi gerekmektedir. Bu kapsamda takip ve dava konusu alacak fatura ve cari hesaba dayalı olduğundan, alacağın likit olduğu açıktır. Davalının borca itirazının da haksız olduğu tespit edilmekle, mahkemece davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi de yerindedir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.397,24-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 599,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.797,93‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Davacı tarafça yapılan 18-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/10/2021