Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1053 E. 2019/834 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1053
KARAR NO : 2019/834
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2019
NUMARASI : 2019/278 D. İş-2019/276 Karar
TALEP :Tevdi Mahalli Tayini
İSTİNAF KARAR TARİHİ:20/06/2019
Tevdi mahalli tayini talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:Tevdi mahalli tayini talep eden vekili, muhtelif tarihli e-posta yazışma içerikleri ile sabit olduğu üzere taraflar arasında taşınır satım sözleşmesi kurulduğunu, 08.02.2019 tarihli iade taahhütlü bildirim içeriği ile sabit olduğu üzere alıcı durumundaki karşı tarafın sözleşme konusu ürünleri teslim almakta temerrüde düşmesi nedeniyle müvekkilince taşınır malları 5 iş günü içinde teslim alması hususunda yazılı bildirimde bulunulduğunu, söz konusu ihbarname kendisine 11.02.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen malların teslim alınmadığını ileri sürerek sözleşme konusu malların uygun bir yere teslimi yönünde tevdi yeri tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesince, dosyaya sunulan iadeli taahhütlü posta alındı belgesinin içeriğinde ihtarname olduğunun anlaşılamadığı, tevdi mahalli tayini için alacaklının temerrüdü şart olup bu hali ile talepte bulunanın temerrüdü ispatlayamadığı gerekçesiyle koşulları oluşmayan tevdi mahalli tayini talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Tevdi mahalli talep eden vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; … tarafından matbu olarak basılı halde kullanıma sunulan iadeli taahhütlü posta kartları üzerinde, bu yolla gönderilen zarfın muhteviyatının ne olduğu yönünde doldurulması gereken hiçbir alan ve sair ibarenin mevcut olmadığını, temerrüt ihbarının usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ancak semeresiz kaldığını, karşı tarafın basiretli bir tacir gibi hareket ederek eğer temerrüt ihbarına yönelik bir itirazı varsa makul süre içinde itiraz etmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep; TBK 107.m. uyarınca tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir. TBK’nun 106/1.maddesi ” Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur.” şeklinde, Aynı yasanın 107.maddesi ise ”Alacaklının temerrüte düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir….’ şeklinde düzenlenmiş olup, buna göre borçlunun tevdi mahalli tayinini talep edebilmesi için öncelikle alacaklının temerrüde düşmesi gerekir. Somut olayda, dosyaya sunulan e-posta yazışmaları ile mal satım ilişkisi kurulduğu ileri sürülerek karşı taraf adına düzenlenen bir takım faturalar sunulmuş, alıcı olan karşı tarafın malın teslim alınmasında temerrüde düştüğünden bahisle malın teslim alınmasına ilişkin bir temerrüt ihbarı sunulmuş ise de, söz konusu ihbarın karşı tarafa tebliğine ilişkin olduğu belirtilen gönderi parçasında gönderi içeriğine ilişkin bir bilgiye rastlanılmamış olup, o halde bu aşamada alacaklının temerrüde düşmüş olduğu hususu ispat edilemediğinden tevdi mahalli tayini şartlarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmış, ilk derece mahkemesinin talebin reddi yönünde vermiş olduğu kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan gerekçelerle tevdi mahalli tayini talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Tevdi mahalli tayini talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1).f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 20.06.2019