Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1039 E. 2021/1118 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1039
KARAR NO: 2021/1118
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2018
NUMARASI: 2018/682 Esas-2018/1111 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalının eşine 11.09.1195 tarihinde … şirketinin hisselerini sattığını, buna karşılık müvekkiline 165.000-DM bedelli bono ve 3 adet çek verildiğini, bu çekleri davacıya veren davalının 15.11.1995 tarihinde …’ya devrettiğini, bu devrin tüm amacının davacının ve diğer alacaklının alacağını almasına engel olmak olduğunu, davalının o tarihlerde borcu mahkemelerde kabul ederek borcu ödemek istediğini beyan ettiğini, yine 21.06.1996 tarihinde vekili aracılığıyla ödeme taahhüdünde bulunduğunu, davacının değişik tarihlerde bu çek ve bonolarla ilgili olarak şikayette bulunduğunu ve icra takipleri başlattığını, çek şikayetlerinden ise davalının borcu ödeyeceği taahhüdü nedeniyle vazgeçildiğini, ancak söz vermesine rağmen davalının bu borcunu ödemediğini, davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazda davacının davalıdan 60.000-DM alacaklı olduğu, ama bu borcun kiraya mahsuben ödendiği iddiasında bulunulduğunu, oysa bu paranın da davacının taşınmaza yaptığı masraflardan mahsup edildiğini, müvekkilinin davalıdan alacağının tadilat harici 165.000-DM olduğunu, bir an için bu ödeme kabul edilse dahi kısmi bir ödeme olarak kabul edilebileceğini belirterek, 165.000-DM karşılığı 53.000,00 TL’nin vade tarihi olan 11.09.1995 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında davalı vekili davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; İstanbul BAM 12.HD’nin kaldırma kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, kaldırma kararı sonrası yeniden yapılan yargılama sonucu, alacağın varlığı ve miktarı konusunda mevcut delil ve belgeler, taraf beyanları alacağın varlığı ve miktarını kanıtlamaya elverişli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; istinaf kararının çelişkili olduğunu, dosya dava şartı eksikliği nedeniyle geri gönderilmesine rağmen sebebinin bildirilmediğini, yerel mahkemenin de dava şartları yönünden inceleme yapmaksızın hukuka aykırı olarak davanın kabulüne karar verdiğini, alacak zamanaşımına uğradığından ilk derece mahkemesince verilen ilk kararın doğru olduğunu, dayanak bono zamanaşımına uğradığından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız takip yapıldığını, davacının davasını ispatlayamadığını, ayrıca senet ve dava tarihinde 165.000-DM’nin 53.000-TL etmediğini, davacı tarafın borca karşılık kira kontratı yapıldığı beyanı nedeniyle 60.000-DM’nin kiraya mahsup edildiği defiinde bulunduklarını, ancak mahkemece bu husus incelenmeksizin karar verildiğini, senedin vade tarihi 15.02.1996 olmasına rağmen faiz başlangıcının hangi tarih olduğunun incelenmediğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hisse devir sözleşmesi ve zaman aşımına uğramış bonoya dayalı alacak istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı ile davalının eşi … arasında düzenlenen 11.09.1995 tarihli şirket hisse devri temlik sözleşmesi ile davacı tarafından … Ltd. Şti’nde bulunan 1.400 adet payının 140.000.000-ETL bedelle satış ve devrinin kararlaştırıldığı, yine davacı ile bu kez davalı arasında düzenlenen el yazılı sözleşme ile devir bedeline mahsuben davalı tarafından davacıya toplam 5.280-TL bedelli üç adet çek verildiği, çeklerin vadesinde ödenmemesi halinde ise davalı tarafından keşide edilen 15.02.1996 ödeme tarihli ve 165.000-DM bedelli senedin geçerli sayılacağının hüküm altına alındığı, dava dışı şirket tarafından keşide edilip … tarafından davacıya ciro edilen çeklerin karşılıksız çıktığı, takip dosyaları mevcut olmasa da başlatılan takipler sonucunda herhangi bir tahsilat yapılmadığının tarafların kabulünde olduğu, hisse devir sözleşmesi ve dayanak bonoya dayalı olarak davacı tarafından 19.07.2002 tarihinde başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … (eski …) esas sayılı takip dosyasında da davalı tarafından açılan dava sonucunda usulsüz tebligat nedeniyle ihalenin feshine karar verilerek ödeme emri tebliğ tarihinin de öğrenme tarihi olarak kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği, dolayısıyla işbu takip dosyasında da alacağın tahsil edilemediği, alacağın hisse devir sözleşmesi ve ekinde yer alan el yazılı sözleşme ile zaman aşımına uğramış bono ile usulüne uygun olarak kanıtlanmasına karşılık, davalı vekilince ödeme iddiası ileri sürülmediği gibi borcun sona erdiğine yönelik bir delil de sunulmadığı anlaşılmaktadır. Davalı vekilince davanın zamanaşımına uğradığı ileri sürülmüşse de; ilk derece mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin hükmünün istinaf incelemesi sonucunda, Dairemizin 10.05.2018 tarihli, 2017/746 esas 2018/546 karar sayılı ilamı ile davanın zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine kesin olarak karar verilmiş olmakla, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf gerekçesi yerinde görülmemiştir. Davalı vekilince, hisse devir bedeli karşılığında davacının, davalıya ait taşınmaza kira bedeli ödemediği, dolayısıyla kira bedelinin alacaktan mahsup edilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Ancak bu hususta davacının bir kabulü bulunmadığı gibi, davalı tarafından da savunmasını kanıtlayacak herhangi bir delil ileri sürülmemiştir. Alman Markı’nın, Euro’nun yürürlüğe girmesiyle 01.01.1999 tarihinde 1 Euro=1,95583 DM olarak sabitlendiği dikkate alındığında, davacı vekilinin fazla bedele hükmedildiği yönündeki istinaf gerekçesi yerinde görülmemiştir. Ancak dayanak bono zaman aşımına uğramış olmakla kambiyo senedi vasfını kaybetmiş olup, buna bağlı olarak bonodaki vadeye ilişkin belirleme hükümsüz hale geldiğinden, vade tarihinden itibaren faiz istenemeyeceği gibi, hisse devir tarihinden itibaren faiz talep edilmesi de mümkün değildir. Davalı öncesinde temerrüde düşürülmediğinden, ancak takip tarihi olan 19.07.2002 tarihi itibariyle temerrüde düşmüş kabul edilmelidir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince alacağa hisse devir sözleşmesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hata yeniden yargılama gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/(1)b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak “davanın kabulü ile 53.000-TL alacağın temerrüt tarihi olan 19.07.2002 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2018 Tarih 2018/682 Esas 2018/1111 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜ ile 53.000-TL alacağın temerrüt tarihi olan 19.07.2002 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 3.620,43‬-TL ilam harcından, davacı tarafça yatırılan 905,15-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye ‬2.715,28-TL’nin davalıdan alınarak hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafça yatırılan 933,20-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından ödenen tebligat ve posta gideri olmak üzere 219-TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 6.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davalı tarafça yatırılan 905,10-TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine, Davalı tarafça yapılan 31-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 08/07/2021