Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1027 E. 2019/742 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1027
KARAR NO : 2019/742
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2018 (Ek Karar)
NUMARASI : 2018/1257 D. İş-2018/1265 Karar
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/05/2019
İlk derece mahkemesince verilen 20/12/2018 tarihli ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden …. tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:Alacaklı vekili, müvekkili banka ile kredi borçlusu … arasında akdedilen 250.000,- TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden krediler kullandırıldığını, … müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, daha sonra 20/12/2017 tarihinde ilgili sözleşmenin 750.000- TL arttırılarak 1.000.000- TL ye çıkartıldığını ve kefil … bu attırıma da kefil olarak katıldığını, kredi şartlarına uyulmaması ve borcun zamanında ödenmemesi sebebiyle, borçlulara 17/09/2018 tarihi itibariyle toplam 460.461,40- TL alacağın ödenmesi için Beyoğlu …. Noterliği’nin 21/09/2018 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini, borcun ödenmediğini belirterek, borçluların belirtilen borca yetecek tutarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiş, bu talepleri mahkemenin 22/10/2018 tarihli kararı ile kabul edilmiş olup, alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmesi gerekçesiyle 460.461,40-TL yönünden alacağın 6741. Sayılı kanunun 8. maddesi gereğince teminatsız olarak İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İİK.nun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacize itiraz eden borçlu; takip dayanağı olan sözleşmede 3. kişi olan … tarafından sözleşmenin teminatı olarak ipotek verildiğini, alacaklının öncelikle İİK.’nın 45. Maddesine göre; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması ve ipotekle karşılanmayan kısım için de daha sonra ilamsız takip yapması gerektiğini, bunu yapmayarak doğrudan doğruya ilamsız icra takibine başvurmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca alacaklı ile 25/10/2017 tarihinde imzalanan sözleşmenin 20/12/2017 tarihinde imzalanan yeni sözleşme nedeniyle sona erdiğini, borcu sona erdiren nedenlerden birisinin de sözleşmenin tecdidi olduğunu, bu nedenle sona eren borcunda ihtiyati haciz kararında borca eklenmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, 6098 Sayılı TBK’nun 131 maddesinde; asıl borcun ifa yada diğer bir sebeple sona ermesi durmunda, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçların da sona ermiş olacağının belirtildiğini, tarafına gönderilen hesap kat ihtarnamesine süres içinde itiraz ettiklerini, alacağın varlığı ve miktarının kesinleşmediğini, temerrüdü gerçekleşmemiş bir alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple ihtiyati haciz kararının haksız olup hukuka aykırı olduğunu belirterek, 22/10/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde 20/12/2018 tarihli karar ile; itiraz eden … müteselsil kefil olup, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kefil yönünden ihtiyati haciz kararı verilebileceği, alacağın teminat alacağı olmadığı, borcun yenilendiği iddiasının ise ancak açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebileceği gerekçesiyle, İİK 265. madde kapsamında belirtilen sebeplere dayanmayan itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Borçlu … ; mahkemenin duruşma açmadan karar verildiğini,… tarafından sözleşmenin teminatı olarak ipotek verildiğini, alacaklının öncelikle İ.İ.K.’nın 45. maddesine göre ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması gerektiğini,27/12/2017 tarihli, 2016/1 Esas, 2017/6 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararında teminat alacakları için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinin hükme bağlandığını, alacaklı ile 25/10/2017 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 20/12/2017 tarihinde yeniden taraflar arasında aktedilerek imzalanmış olan daha yeni bir tarihli olan sözleşmenin varlığı sebebiyle sona erdiğini belirterek,itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılmasını ve itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İhtiyati haciz isteyebilmek için İİK’nun 257/1. maddesine göre, alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Muterizin asıl borçlu … tarafından imzalanan 25/10/2017 tarihli 250.000-TL bedelli genel kredi sözleşmesi ve 25/12/2017 tarihli 750.000-TL limit artırımına ilişkin sözleşmenin müteselsil kefili bulunduğu,kredi hesabının 21/09//2018 tarihinde kat edilerek borcun ödenmesinin asıl borçlu ve müteselsil kefilden ödeme istenildiği ,ihtarnamenin asıl borçlu ile müteselsil kefile tebliğ edildiği tebliğ evrakından anlaşılmaktadır. TBK nun 586/1. maddesi; ” Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmeyi kabul etmiş ise alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkca ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir ” düzenlemesini içermektedir. Asıl borçludan ödeme istenildiği anlaşılmakla alacaklı müteselsil kefile başvurabileceğinden muterizin önce rehne başvurulması gerektiğine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. İİK’nun 265. Maddesi gereği borçlu ya da etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının şekli ve tahdidi olarak sayıldığı, ancak ihtiyati haczin sebebi ile teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası, istihkak davası veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususların, ihtiyati haciz kararına itiraz sebebi olarak ileri sürülemeyeceği,borcun da teminat borcu olmadığı gözetildiğinde itirazın reddine ilişkin ek kararda isabetsizlik olmadığından muteriz … istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Muteriz … istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 23/05/2019