Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1009 E. 2019/795 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1009
KARAR NO : 2019/795
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2018
NUMARASI : 2018/317 Esas 2018/927 Karar
DAVA : HAKSIZ REKABETİN TESBİTİ
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/06/2019
Davanın aktif husumet yokluğundan reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirketin danışmanı dava dışı … ile evli iken boşandığı ,eşi ile birlikte … Limited Şirketi’nin ortakları olduğunu, payların %60’ı …, %40’ı ise müvekkil’ine ait olduğunu,….acentelik hizmeti verdiği Rus menşeili dava dışı …. iştiraki olan dava dışı …. tarafından 28 Ağustos 2017 tarihinde kurulduğunu, davalının her türlü demir çelik ürününün ithalat ve ihracatı için acentelik/aracılık yapmak amacıyla kurulduğunu ve … ile aynı adreste faaliyet gösterdiğini, … müşterileri ve çalışanlarını ayırtmak için kullandıklarını,29 Eylül 2017 tarihinde …. tarafından … fesih ihbarı gönderilerek sözleşmenin 1 Ocak 2018 tarihindefeshedildiğini,davalının eylemlerin TTK.nun 54 vd uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine, kesin hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili;…..ortağı davacının temsil yetkisine haiz olmadığını,aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını,…. sözleşmeyi hukuka uygun olarak feshettiğini, davacının iddialarının …. ya da davacı’nın eski eşi ve ortağı dava dışı ….’a yöneltilebileceğini, … ticari sırlarını bilebilecek nitelikte olan hiçbir kilit personeli istihdam edilmediğini, ….’in müşterilerinin … ile çalışmaya başladıkları ve bu durumun haksız rekabete sebebiyet verdiği iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kiraladığı mecurun Ocak 2018 döneminde boşatıldığında taşındığını ve sicile gerekli bildirimin yapıldığını,davanın HMK’nın 114 maddesi gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacının mesnetsiz davasının esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, sicil kaydında dava dışı … Tic ltd. Şti. aleyhine haksız rekabette bulunulduğu bildirilen … Ltd. Şti’nin yöneticisinin davanın açılış tarihi itibariyle … olduğu ve kararın 21.02.2018 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, davacının bu şirkette ortak olma dışında yönetici vasfının bulunmadığı, haksız rekabet eyleminin dava dışı … yönünden bir haksız fiil hükmünde olduğu ve tüzel kişinin varsa bu haksız fiile karşı iradesini TMK’nun 50. Maddesi uyarınca organı olan müdürü tarafından yani…. tarafından kullanılabileceği bu haliyle açılan davada davacının aktif husumetinin olamayacağı, Yargıtay 11. H.D. 19.06.2017 tarih 2016/1426 E. 2017/3870 K. sayılı ve yine aynı dairenin 03.05.2017 tarih 2016/10275 E. 2017/2609 K. Sayılı emsal nitelikteki ilamlarınında aynı görüşü desteklediği, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; dava dışı …. çoğunluk ortağı ve tek yetkili müdürü olarak kendi iştiraki ile gerçekleşen haksız rekabet eylemlerine karşı şirketi müdafaa etmediğini, şirket adına dava hakkını kullanmadığını,kendisinden sonra yeni müdür olan kardeşi … da bu yönde bir dava açılmasını kabul etmediğini, davalı şirket tarafından … şirketinin faaliyetsiz bırakıldığını, dava ehliyetini haiz davacının, haksız rekabetten ekonomik menfaatleri zarar gördüğünden taraflardan birisi olarak hukuki korunma ihtiyacı içinde olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak haksız rekabetin tespiti ve men’ine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :TTK nun 125-(1) maddesi uyarınca”Ticaret şirketleri tüzel kişiliği haizdir. (2)Ticaret şirketleri ,TMK nun 48.maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler.Bu hususta ki kanuni istisnalar saklıdır.”şeklinde düzenlenmiştir.Türk Medeni Kanununun 48. maddesi gereğince, tüzel kişiler cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler. Yine aynı Kanunun 49. maddesi gereğince tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla fiil ehliyetini kazanırlar. Buna göre, tüzel kişinin hak sahibi olarak üçüncü şahıslarla ilişki kurabilmesi ve iradesini açıklayabilmesi için organlara sahip bulunmasının gerekli olduğu kanunda hükme bağlanmıştır.TMK’nin 50. maddesi “Tüzel kişinin iradesi, organlar aracılığıyla açıklanır. Pozitif hukuk tarafından hak süjesi olarak kabul edilen tüzel kişilerin iradelerini açıklayabilmeleri, dış âleme tesir edebilmeleri veya dış âlemde değişiklik yaratabilmeleri için ihtiyaç duydukları vasıta “organ” olarak isimlendirilir (Öztan, Bilge; Medeni Hukuk Tüzel Kişilerinde Organ Kavramı ve Organın Fiillerinden Doğan Sorumluluk, Ankara 1970, s. 152.).(HGK nun 2017/11-112 esas-2018/1937 k sayılı 13.12.2018 tarihli ilamı )TTK nun 623(3).maddesin de ise limited şirketin yönetimi ve temsilini düzenlenmiş olup müdürler’in kanunla veya şirket sözleşmesi ile genel kurula bırakılmamış bulunan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkili “olduğu düzenlenmiştir.Somut olayda haksız rekabet eylemine maruz kaldığı iddia edilen ….Limited Şirketi’nin %40 oranında ortağı olduğu ,temsil yetkisini haiz bulunmadığı hususunda ihtilaf yoktur.Haksız rekabete uğradığı iddia olunan tüzel kişiliğin dava hakkı bulunduğu ,davacının şirket tüzel kişiliği adına ortak sıfatıyla dava açma ve takip yetkisi bulunmadığından ilk derece mahkemesince davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 12/06/2019