Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1001 E. 2019/798 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1001
KARAR NO : 2019/798
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2018
NUMARASI : 2018/650 E.- 2018/1317 K.
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/06/2019
İk derece mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin aracından çalınan, ….A.Ş. emrine düzenlemiş çek için, 17.09.2018 tarihinde İstanbul … İcra Dairesinin … Esas numarasıyla … Ltd. Şti. tarafından icra takibi yapıldığını ve 1-…. 2-… Tic. Ltd.Şti,3- …San.ve Tic.Ltd.Şti. 4-…- 5-… tarafından ciro edildiğini,Emniyet Müdürlüğü’nde şifahen “hırsızın suçunu itiraf ettiği, (kamera görüntüleri ve parmak izi) çalan şahsın başka bir sebepten cezaevinde yattığı bilgisinin müvekkil şirket yetkilisine verildiğini, alacaklının Murat Mengeç’e işlem yapmazken,davacı için 10 adet bankaya 89/1. haciz ihbarnamesi gönderdiğini belirterek, dava konusu çekin çalıntı olması sebebiyle, müvekkilin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağından, çekler yönünden ödeme yasağı kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, 4 çek yaprağının boş olması nedeniyle çek vasfını taşımadığı, bir an için imzalı olduğu düşünüldüğünde dahi keşidecinin çek iptali davasını ikame edemeyeceği belirlediğinden; HMK 320. maddesi gereğince dosya üzerinde üzerinden yapılan inceleme neticesinde davanın reddine, dava konusu olan 60.000- TL lik çek yönünden ise bu çekin bankaya ibraz edildiği, davacı tarafça bu çek ile ilgili menfi tespit davası açıldığı ve tedbir kararı istenilmesine rağmen mahkemece verilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; müvekkilinin … ltd.şti ile bir alışveriş sonucu 60.000,- TL’lik çek verdiğini, fakat daha sonra aralarında anlaşmaları neticesinde çeki geri alıp onun yerine nakit verdiğini, dolayısıyla bu durumda keşideci olan müvekkilinin beyaz ciro ile çekin hamili olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin keşideci olmakla beraber TTK.’nın 790. Maddesine göre aynı zamanda hamil konumunda olduğunu ve çekin iptaline yönelik dava açma hakkı olduğunu, çeklerin çalınmasının ardından müvekkilinin bankaya çeklerin çalındığını bildirdiğini, bedeli yazılı çekte müvekkiline ait bilgiler ve müvekkilinin imzasının da mevcut olduğunu, boş çeklerin çalan taraflarca doldurulup piyasaya sürülmesi ihtimalinin muhtemel oduğunu, boş olan çeklerin her ne kadar çek unsurlarını taşımasa da her bir çekin kendine özel seri numaraları olduğunu, boş çeklerin müvekkilinin … bulunan hesabına ait olduğunu, dolayısıyla çek vasfı taşımaması ve müvekkilinin hukuki yararının olmaması gebe gerekçelerin yerinde olmadığını, boş çeklerin iptali edilmesi yönünde bir karar verilmesi gerektiğini, böyle bir karar verilemeyecekse dahi seri numarası belli olan çeklerle ilgili ödeme yasağı konulmasını ve çeklerin ibraz edilene kadar bu yasağın devam etmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacının istemi; 4 adet boş çek ve “… seri numaralı 60.000- TL bedelli, lehdarı “… Sanayi Ve Ticaret A.Ş olan çek” lerin iptaline karar verilmesine ilişkindir. Dava dilekçesinden anlaşıldığına göre çek zayii için dava açılmadan evvel bir adet çekin icra takibine konu edildiği ve davacı tarafından da menfi tesbit davasının açıldığı anlaşılmaktadır.TTK 651 maddesi uyarınca kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişinin, senedin iptaline karar verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Boş çekler kıymetli evrak sayılmaz.Yine 818/s.maddenin atfı ile uygulanması gereken TTK’nun 757/1 maddesi “İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” düzenlemesine yer vermiş olup tedbir mahiyetinden de anlaşılacağı üzere tedbir talebinde ve dava açılmasında, hamilin haklarının esas alındığı açıktır. Eş deyişle, zayi nedeniyle çek iptali davası hamilin senetten kaynaklanan haklarını korumasına ve haklarını temin etmesine yönelik bir davadır.Öncelikle dava hasımsız dava niteliğinde olduğundan, 3. kişiler açısından kesin hüküm doğurmadığından, mahkemece iptal kararı verilse dahi yasal çerçevede çeki elinde bulunduran kişi henüz ödeme yapmamış keşideci, lehtar veya kendisinden önceki cirantalara müracaat edebilir. Alınan iptal kararı da meşru hamilin senetten kaynaklanan haklarını sona erdirmez. Yasa koyucunun iptal davasına gerek duymasının nedeni; iptal kararı sonrası hakkın hamil tarafından senetsiz tahsilini veya yeni bir senet düzenlenmesini sağlamak (TTK’nun 652)iyi niyetle, iptal kararı getiren hamile ödeme yapan borçluyu, seneti ele geçiren üçüncü kişilere karşı senetten kaynaklanan borç nedeniyle sorumluluktan kurtarmaktır. Kıymetli evrak iptali davasının kanunda düzenlenen şartları ve amacı değerlendirildiğinde, davacının keşideci konumunda bulunacağı çek yapraklarının iptali için dava açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacının ileride karşılaşa bileceği ihtimali dava ve takipler, bu davayı açmasında hukuki yarar olarak görülemez. Zira yukarıda da açıklandığı üzere bu davada verilebilecek iptal kararı üçüncü kişiler yönünden kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz.Davacının temsile yetkili bulunduğu şirkete ait çeklerin bir adet kullanılmış ,4 adet boş çek yaprağının iptali talep edilmektedir. Bu itibarla, davacının yetkilisi bulunduğu şirketi adına çekleri zilyedinde bulundurduğu haklı hamillik iddiasının dinlenemeyeceği ,şirket hesabına tanımlı kıymetli evrak vasfını kazanmamış boş çek yapraklarının iptali için TTK’nun 757 vd. maddeleri gereğince iptal davası açma hakkı bulunmadığından ve 60.000,- TL’lik çek yönünden ise davacının yetkilisi bulunduğu şirketi adına elinde bulundurduğu sırada kaybedildiği anlaşılmakla haklı hamil kabul edilemeyeceği gibi ,bu çekin keşidecisinin de davacının yetkilisi bulunduğu şirket olduğu anlaşılmakla keşideci şirketin ve bu kapsamda davacının haklı hamil olduğu iddiasıyla iptal davası açma hakkının bulunmadığının kabulü gerektiğinden davanın reddine ilişkin kararına karşı ileri sürülen istinaf sebebi yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargı giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile HMK.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi.12/06/2019