Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1 E. 2019/86 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1
KARAR NO : 2019/86
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2018
NUMARASI: 2015/879 Esas 2018/1026 Karar
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/01/2019
Görevsizliğe ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin abisi tarafından müvekkili adına …BANK’ta 1985 yılında … numaralı vadeli hesap açıldığını, hesap cüzdanının kendilerine yeni ulaştığını, işbu hesaba 11.11.1985 yılında 677.836,00 TL para yatırıldığını, bu paranın 12.11.1987 yılında o zamana dek işlemiş faizi ile birlikte 1.230,452 TL’ye ulaştığını, davalı banka tarafından 1992 yılında …BANK’ın devralındığını, mevcut hesaptaki paranın davalı banka bünyesine aktarıldığını, ancak ilgili hesaptaki paranın varlığı ve akıbeti konusunda müvekkilinin hiç bir şekilde bilgilendirilmediğini, müvekkilinin söz konusu hesap hakkında tesadüfen haberdar olduğunu, müvekkiline ait olan ve öncesinde …BANK … nolu hesapta bulunup 1992’de davalı … bünyesine aktarılan paranın müvekkiline ödenmesi talebi ile 21.08.2015 tarihinde davalı bankaya dilekçe ile başvurulduğunu, vermiş oldukları dilekçeye 25.08.2015 tarih … nolu yazı ile olumsuz cevap verildiğini, bu durum büyük bir hak kaybına neden olduğundan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’lik alacağınını ödenmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde; anılı başvuruya yapılan ayrıntılı araştırmalar neticesinde 10 yıl geriye dönük araştırma yapıldığını, herhangi bir hak ve alacağa rastlanılmadığını, ek olarak …BANK’ın 1992 tarihinde devir alındığından 23 yıl ve öncesine ait araştırma yapılamadığını, TTK”nun 82. maddesi, Bankacılık Kanununun 42. maddesi ve Banka Arşiv Yönetmeliğine göre 10 yılı geriye dönük tüm kayıtların tutulduğunu, söz konusu hesaba ilişkin bankalarının ana bilgisayar kayıtlarından 2005 yılından itibaren yapılan araştırma neticesinde ilgili adına açık veya kapalı hesaba rastlanılmadığını, hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayan mevduatların mezkur düzenlemeler çerçevesinde ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu 8124 numaralı tebliğinde belirtilen listeler ile TMSF’ye devredileceğinin düzenlenmiş olduğunu, bu kapsamda hesapta bir bakiye bulunduğu düşünülse dahi aranmayan alacaklar kapsamında zamanaşımına uğrayarak TCMB’ye veya TMSF’ye devredildiğinin kabulü gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,davacı tarafın davasının dayanağının taraflar arasında kurulan Bankacılık işleminden kaynaklandığı,6502 Sayılı Kanunun 3 maddesinin L. fıkrası uyarınca Tüketici işlemi olduğu, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesinin görev alanı kapsamında kaldığı,davanın 6502 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açıldığı gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği yönündekarar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2015 yılından beri yargılaması yapılan dosyanın yaklaşık üç yıl sonra mahkemece görevsizlik kararının dosyanın hüküm aşamasına gelmesinden sonra verilmesinin ciddi bir hak kaybına, müvekkilinin daha da mağdur olmasına neden olduğunu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/12116 Esas 2016/2350 Karar 02/03/2016 sayılı ilamında da belirtildiği üzere Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, haksız ve hukuka aykırı şekilde verilen görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı tarafça açılan davanın, kişisel hesaba ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava tarihi olan 07.09.2015 tarihinde yürürlükte bulunan “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser,simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.” İlk derece mahkemesi de anılan yasal düzenleme nedeniyle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilerek dosyanın görevli bulunan Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine karar vermiştir.Bir uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı niteliğinde olması için taraflardan birinin tüketici, taraflardan birinin profesyonel satıcı(sağlayıcı) ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir tüketici işleminden kaynaklanıyor olması gerekmektedir. Somut olayda davacı dosya kapsamıyla gerçek kişi tüketici, davalı bankanın profesyonel sağlayıcı olduğu, mevduat sözleşmesinin de bir tüketici işlemi olduğu tartışmadan uzaktır. Görev HMK 114 mad. uyarınca dava şartı olup, re’sen inceleneceğinden,görevi belirlemede işlemlerin gerçekleştiği tarihlerin değil; davanın açılma tarihi dikkate alınacağından, taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmeye Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan ,hükme yönelik istinaf sebebleri yerinde olmadığı gibi resen yapılan inceleme de usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TLharcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/01/2019