Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/994 E. 2018/789 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/994
KARAR NO : 2018/789
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2018
20/02/2018 Tarihli Ek Karar
NUMARASI : 2016/810 Esas 2018/70 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/06/2018 (Yazım Tarihi : 07/07/2018)
Davanın kabulune ilişkin karar ve ek kararın tasfiye memuru atanmasına ilişkin kısmın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … sicil nolu … Şirketi aleyhine İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/794 esas sırasında alacak davası açtığını ancak adı geçen şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeni ile davada taraf teşkilinin sağlanamadığını belirterek taraf teşkilinin sağlanması için şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Ticaret Sicili vekili cevap dilekçesinde; tüzel kişiliğinin ihyası talep edilen şirketin sicil kaydının 07/07/2014 tarihinde terkin edildiğini, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yasal hasım konumunda bulunduğunu, bu nedenle harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TTK 547. maddesi uyarınca yasal koşulları oluşan davanın kabulü ile ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere şirketin son yetkili önce davacı şirket yetkilisini tasfiye memuru olarak atamış ise de ilgilinin menfaat çatışmasını bildirerek görevden affını istediği ,bu kez davalı şirket ortağı …’un tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; tasfiye memuru olarak atanan …’un ihyasına karar verilen şirkete karşı açılmış olan iflas davasının asli müdahili olduğunu, asli müdahil talebi ile vermiş olduğu dilekçesinde iflas talebinin reddini ve bu olmadığı takdirde iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ettiğini, dolayısıyla menfaat çatışması hususunun doğduğunu, yerel mahkemece gerekçeli karar yazılarak davadan el çekmesine rağmen ek karar oluşturularak tasfiye memuru atamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dışı …’un 2002 yılından itibaren şirketteki yöneticilik sıfatının olmadığını, dolayısıyla şirketle arasında menfaat çatışması olmasının yanı sıra tasfiye memuru atanmasını gerektirecek bir konumunun da olmadığını belirterek ek kararın tasfiye memurlarına ilişkin verilen kararlar yönünden kaldırılarak, şirkete tarafsız 3.kişinin tasfiye memuru olarak atanmasını karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava; 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, anılan madde uyarınca”01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut olayda … Anonim Şirketinin sicil kaydının 7.7.2014 tarihinde geçici 7. madde uyarınca resen silindiği terkinden evvel İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/794 esas sayılı dosyasında açılmış bir dava bulunduğu anlaşılmaktadır.Geçici 7 .maddenin (2) bendi gereği davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirketlere bu kanun hükmü uygulanmaz.
Davacı vekili karar ve ek kararı tasfiye memuru atanmasına ilişkin kısmı istinaf etmiş olup, esas hükme yönelik istinaf olmadığı,davacı tarafça ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dava dosyası bulunduğu, böylece davalının taraf olduğu davalar var iken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesi 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olup, yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından mahkemece sadece ihya kararı vermekle yetinmek gerekirken tasfiye memuru atanması doğru olmamıştır.Bu suretle, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru atanması yönünde bir karar verilmesi gerekmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün tasfiye memuru atanmasına ilişkin kısmı ile tasfiye memurunun değiştirilerek yeniden tasfiye memuru atanmasına ilişkin ek kararın kaldırılmasına; tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/01/2018 Tarih 2016/810 Esas 2018/70 Karar sayılı hükmün tasfiye memuru atanmasına ilişkin kısmın ve 20/02/2018 tarihli ek kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
“Geçici 7/2 maddesi gereği tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına”
Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin karar harcının isteği halinde iadesine,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 28/06/2018