Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/968 E. 2019/1443 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/968
KARAR NO : 2019/1443
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2018
NUMARASI : 2016/86 Esas 2018/293 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/11/2019
Davanın kısmen kabul-kısmen reddine ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıdan alınan yarı otomatik boyama sistemi makinesinin kurulum çalışmasının davalı tarafça başlatıldığını ancak tamamlanarak tesliminin yapılmadığını, teknik ekibin gelerek makineye bir takım değişiklikler ve işlemler yaparak makineyi kullanabileceklerini beyan ettikleri halde makinenin yine boyama işlemini yapmadığını, bunun üzerine davalıya makinenin ayıplı olduğunun ihtarname ile bildirildiğini ve ayıbın giderilmesinin talep edildiğini, ancak davalının makinenin ayıbını giderecek herhangi bir girişimde bulunmadığını, makinenin atıl bir şekilde beklediğini, makinenin ayıplı olduğunun Bakırköy 5.ATM nin 2015/655 D. İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, makinenin ayıplı olması nedeni ile davalıya toplam 32.000-TL’lik 2 adet çek verildiğini ve çeklerin ilkinin keşide gününde ödendiğini, ancak günü gelmeyen çekin ödenmediğinden bahisle öncelikle ödenen çekin istirdatını ve ödenmeyen çek nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000-TL zararın tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili ; davacıya satılan yarı otomatik boyama makinesi sisteminin kurulumunun eksiksiz olarak gerçekleştirildiğini, ürünün kurulumundan 1 hafta sonra davacının bir takım isteklerde bulunduğunu ve talebin hemen yerine getirildiğini, istenilen ekstra özelliklerin sergilenmesi için gerekli işlemlerin yapıldığını ve makinenin sorunsuz bir şekilde kullanılmaya başlandığını, davacı tarafından makinenin kullanımı için gereken bazı işlemlerin yapılmamış olduğunu ve kalıpların bozuk olduğunun gözlemlendiğini, bunların davacıya sözlü olarak ihtar edildiğini, makineye ekstra eklemek istedikleri özelliğin makineye yapılamayacağı beyan edildikten sonra makinenin ayıplı olduğu iddiasının ortaya atıldığını, makinenin tamamen sökülerek başka yere taşındığını ve atıl hale getirildiğinin tespit edildiğini, davalının edimlerini yerine getirdiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği, bilirkişi raporundaki tespitler ile ayıbın davalı tarafça bilinmesi gereken ayıplardan olduğu, süresi içerisinde ayıbın bildirilmediğinden sorumluluğunun bulunmadığının iddia edilemeyeceği, bilirkişi raporu ile makinenin tasarım, dizayn, kullanılan sistemler, malzemeler ve imalat açısından ayıplı olduğu, makinenin üzerinde değişim yapılmasının aslından daha pahalı hale gelmesine sebebiyet vereceği, kullanılmasının İşçi Sağlığı ve Güvenliği bakımından uygun olmadığı, makineden beklenen faydanın sağlanamayacağı davacı alıcının kendisine tanınmış seçimlik haklarından sözleşmeden dönmeyi talebe hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasında satıma konu makinenin ayıplı olduğunun tespiti ile mal bedeli olarak verilen çekler nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, bu çeklerin davalıya ödendiği anlaşılmakla toplam 32.000-TL nin satıma konu makinenin iadesi tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, taraflar arasında satıma konu makinenin söküm ve taşıma işlemleri davalıya ait olmak üzere davalıya iadesine, davacının tarafın tazminat talebinin sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacı tarafça ayıp iddialarının kanuni süre geçtikten çok sonra ileri sürüldüğünden dinlenilebilir olmadığını,makinenin çalışır halde teslim edildiğini, sevk irsaliyesinin üzerine .. . isimli şahsın imza atarak, malın eksiksiz ve çalışır durumda teslim aldığını beyan ettiğini, müvekkili firmanın, dava konusu makinede istenen işlevin sağlanmasının mümkün olmadığı, istenen işlevlerin daha üst model makinelerin özellikleri arasında olduğunu açıkladıktan ve talepleri geri çevirdikten sonra davacı firmanın ayıplı mal iddiasını ortaya attığını ve makinenin iadesini talep ettiğini, davacının cihazı yetkili servis desteği almaksızın kendi marifetleriyle yetkisiz kişilerce sökerek bir kenara taşıdığı ve atıl hale getirdiğini, cihazın garanti kapsamından dışında kaldığını, cihazı yine yetkili servis desteği almaksızın başka bir adrese taşıdığını,mahkemece hatalı bilirkişi raporu üzerinden karar verildiğini, bilirkişi raporu ve ek rapora itirazların incelenmesi gerektiğini, yetkili servis olmaksızın 2 kere taşınan makinenin garanti kapsamından çıkıp çıkmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, müvekkili firmanın makine satıcısı olduğu, kurulum yerindeki iç tesisatın alıcı tarafından hazır edilmesi gerektiği, tesisat konusundaki eksikliğin müvekkiline yükletilemeyeceği hususundaki itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; satın alınan K-Fob-K2 makinanın ayıplı olduğu iddasıyla sözleşmeden dönme ve makina bedelinin iadesi ( karşılık olarak verilen ve bedeli ödenen çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve çek bedelinin istirdatı) ve makine nedeniyle uğranılan müspet zararın tahsili istemine ilişkindir. Tacirler arası satım sözleşmelerinde 6102 sayılıTTK nın 23 maddesi ve bu madde yollaması ile 6098 sayılı TBK nın satış sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanacaktır. Gizli ayıp yani kullanımla ortaya çıkan ayıp sözkonusu olduğunda ayıp ihbar süreleri bakımından TTK 23 maddesi hükmü değil TBK 223 ve 225 madde hükümleri uygulanacaktır. 6098 sayılıTBK. 223. maddesi uyarınca; alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. 225.maddesinde ise” ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.”hususu düzenlenmiştir.Taraflar arasında makina satımından kaynaklı ticari ilişki bulunduğu ,satıma konu makinanın 31.08.2015 tarihinde davacıya teslim edildiği hususu ihtilafsızdır. Uyuşmazlık davaya ve satıma konu makinanın ayıplı olup olmadığı ,ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.Taraflar arasında ihtilafsız olan satım sözleşmesi uyarınca satıma konu makinenin satım bedeline karşılık verilen 32.000-TL bedelli çekler davacı tarafından ödenmiştir. Davacı taraf satıma konu makinanın ayıplı olduğu iddasıyla makinanın iadesi ile ödenen bedelin istirdatını talep etmiştir. Davalı taraf ayıp ihbarının süresinde olmadığını iddia etmekte ise de satıma konu makine teslim edildikten 1 hafta sonra davacının talebi üzerine davalı teknik elemanlarının makinayı incelediği tarafların kabulünde olup davalı teslimden 1 hafta sonra makinadaki incelemenin davacının makineye ilişkin ilave fonksiyonlar eklenmesi talebinin yerine getirilmesi için yapıldığı makinenin çalışmamasının davacının yanlış uygulamalarından kaynaklandığı davacıya gönderdiği Bakırköy .. Noterliğinin 21.10.2015 tarihli ihtarında makinaya uygun debi de basınçlı hava ve elektrik verilmesi ,fan çıkışına baca bağlantısı yapılması ve boyanacak tabanlara uygun aparatları hazır hale getirmesini bildirmesine göre bu incelemede davalının makinanın çalışmadığından haberdar olduğu ve bilirkişi incelemesinde davalının ihtarında bildirdiği hususların makinedeki ayıba etkili olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının makinenin tesliminden sonraki bir hafta içinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulduğunun kabulü gerekmiştir. Kaldı ki davalı satıcılığı meslek edinmiş kişi ve davaya ve satıma konu makinadaki ayıbı bilmesi gereken kişi olarak ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğu yani ayıp ihbar süresine uyulmadığı yönündeki savunması ile sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacaktır. Mahkemece bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verildiği durumlarda yapılacak yerinde inceleme de tarafların hazır bulunması yasal bir zorunluluk olmadığı gibi bilirkişi heyeti, raporunda yapılan ikinci yerinde incelemede davalı tarafca görüşülerek davalının yargılama ve istinaf aşamasında ileri sürdüğü hususlar hakkında gerekli inceleme ve değerlendirmeyi yapmış olup, sırf davalının inceleme de hazır bulunmaması durumu HMK 27 maddesi uyarınca davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlali olarak değerlendirilemez. HMK 282/-(1) maddesi uyarınca Hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir. Takdiri delil niteliğindeki bilirkişi ek ve kök raporlarında denetime elverişli ve dosya içeriğine uygun şekilde davalının istinaf ve yargılama sırasındaki itirazları değerlendirilmiş olmasına göre davalı vekilinin bilirkişi heyetinini dellilerini değerlendirmediği ve yeni bir heyetten rapor alınmasına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Konusunda uzman bilirkişi heyetinin denetime elverişli raporlarına göre ; davaya konu yarı otomatik olduğu faturasında belirtilen boyama makinasının, elektrik panosunda herhangi bir PLC ünitesi (ürün boyama hızı ve takibi) ya da elektronik olarak programlanabilir bir ünite olmadığı, iki adet taban boyama ünitesi bulunan makinanın ünitelerinin normal belirli ayarlanmış hızda dönmediği, zaman zaman durduğu böylece taban boyamasının mümkün olmadığı, bu durumun da dış ortama baca bağlantısı olmamasıyla herhangi bir ilgisi olmadığı ,makinenin tasarım, dizayn, kullanılan sistemler, malzemeler ve imalat açısından ayıplı olduğu anlaşılmıştır. Makinenin üzerinde değişim yapılmasının aslından daha pahalı hale gelmesine sebebiyet vereceği, kullanılmasının işçi sağlığı ve güvenliği bakımından uygun olmadığı, makineden beklenen fayda sağlanamayacağından davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasında haklı olması nedeniyle mahkemece TBK 227 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme ile mal bedeli olarak verilen ve davacı tarafından ödenen çeklerin bedeli toplamı 32.000- TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 2.185,92- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 546,48- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.639,44- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 56,-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/11/2019