Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/964 E. 2019/539 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/964
KARAR NO : 2019/539
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2018 Ara karar
NUMARASI : 2015/163 Esas
TALEP : Kayyum Tayini
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/04/2019
İlk derece mahkemesince verilen 27/02/2018 tarihli ara kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacılar vekili , davalı şirkette çoğunluğun gücünü kötüye kullanarak, azınlığın haklarının ihlal edildiğini, ortaklar arasında husumet oluştuğunu,güven ilişkisinin zedelendiğini, 2014 yılından bu yana şirketin zarar ettiğini, şirket karının düşük gösterildiği, kar dağıtımının yapılmadığını, çoğunluğun şahsi menfaatleri doğrultusunda işlem yapıldığını, bu nedenle şirket YK üyeleri … şirketi temsil ve idare yetkilerini kullanmalarının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, adı geçenlerin adına ve şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul hakkında ihtiyati tedbir ile devir ve temlikinin önlenmesine, şirketin bu süre içerisinde organsız kalmaması için kayyum veya kayyum heyeti atanmasına, şirketin haklı nedenle feshine, aksi halde müvekkillerine paylarının gerçek değerinin ödenmesi ile müvekkillerinin davalı şirkettin çıkarılmalarına veya duruma uygun ve kabul edilebilir bir karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 04.11.2015 tarihli tensibin tensibin 8 nolu ara kararı ile, ” şirkete kayyum ataması yönündeki talebin kabulüne, mali müşavir … denetim kayyumu olarak atanmasına aylık 1000- TL kayyum ücretinin şirket aktifinden ödenmesine …” 9 nolu kararı ile ” TTK 638/2 bendi gereğince dava süresince davacıların ortaklıktan doğan hak ve borçlarının tümünün dondurulmasına, davalı şirket … davacıların hak ve menfaatini etkileyecek şekilde borçlandırıcı işlem yapmaması yönünde ihtiyati tedbir verilmesine …” ilişkin karar verilmiştir.İtiraz üzerine 11.12.2015 tarihli 5 nolu kararı ile “tensip zaptının 8 nolu ara kararı ile davalı şirkete kayyum atanmasına karar verilmiş ise de, kayyum ücreti yatırılmadığı gibi deliller toplandıktan ve taraflar dinlendikten sonra kayyum atanması talebinin değerlendirilmesi uygun olacağı kanaatine varılmakla bu yöndeki ara karardan dönülmesine karar verilmiştir.Davacıların kayyum atanmasına karar verilmesini yeniden talepleri üzerine, mahkemece 27.2.2018 tarihli ara kararı ile ;bilirkişilerden şirketin mevcut durumu belirlenmek üzere rapor alındığı,şirketin sermaye devir hızı açısından başarılı olduğu, maddi duran varlıklarında yıllara göre artış olduğu, tescilli sermayesinin öz varlık içinde konulduğu, 2015 zararına rağmen 2016′ da kar ettiği, öz sermayesinde azalış olmadığı nedenle 11.12.2015 tarihli değiştirilen ihtiyati tedbir kararının yeterli olduğu, kayyum atanmasını gerektirecek koşulların bulunmadığı kanaatine varılarak bu yöndeki kayyum ataması talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili; şirkete kayyum atanması gerektiğini, davalı şirket yetkilileri tarafından davalı şirket ve … grubu şirketleri ile haksız rekabette bulunacak şekilde aynı faaliyet alanında, aynı adreste 3 şirketin kurulduğunu, davalı şirket tarafından bu 3 şirkete gerçek bir ticari işleme dayanmadan para aktarımının yapıldığını, bu hususta incelemenin bilirkişi raporunda belirlenmediğini,banka havale ve makbuzları olduğunu, ticari işleme dayanmadan aktarılan paranın tutarının 1.499.111,50-TL olduğunu, bu nedenle mahkemenin satış, karlılık, duran varlık, öz sermaye durumunu dikkate alarak karar vermesinin yanlış olduğunu, yönetici ortak ve ortaklık dışı şirketlerinin, davalı şirkete fiktif borçlandırılıp borçlandırılmadığına ilişkin inceleme yapılarak kayyum atanması gerektiğini, 27.02.2018 tarihli red kararının kaldırılarak, inceleme yapılıp kayyum atanmasına karar verilmesi istenmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava anonim şirketin feshi, ortaklıktan çıkma, çıkma payının ödenmesi istemlidir.TTK 531. madde fesih davası açılması halinde alınacak tedbirler yönünden ayrıca bir düzenleme öngörmemiştir.Anonim Şirketler TTK’nun 365. Maddesi uyarınca Yönetim Kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunurlar. Şirkette organ boşluğu bulunduğu iddiası yoktur. Anonim şirketlerde yönetim kurulunun yönetim yetkisinin mahkemelerce kaldırılacağına veya sınırlandırılacağına ilişkin yasal düzenleme yoktur. Yönetim Kurulunun görevden alınması, seçilmesi TTK’nun 408(2)-b gereği şirketin genel kuruluna tanınmış bir yetkidir. YK’nun rekabet yasağını ihlali halinde başvurulabilecek hukuki yollar mevcut olup ihtiyati tedbir yoluyla görevden alınmalarına gerekçe yapılamaz. Yönetim Kayyumu atanması istemi aynı zamanda YK’nun yönetim yetkisinin kaldırılması anlamına geldiğinden yasal olmadığından bu yolda ki talep dinlenemez.Davacıların çıkma payının korunması için HMK’nın 389. Maddesi gereği mahkemece gerek görülen ihtiyati tedbir kararı ayrıca verilmiştir.HMK 390/3 maddesi gereğince tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat zorundadır. Somut olayda HMK 389. vd.maddelerinde aranan, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi,talep sahibi davacıların hakkını tehdit eden yakın bir tehlike nedeniyle ivedi bir koruma ihtiyacı içinde bulundukları hususunda toplanan delillerin yaklaşık ispat düzeyinde olmadığı ,mahkemenin şirketin feshi davasında tedbiren şirkete kayyum tayini isteminin reddi kararına karşı ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmeyerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile HMK.’nın 362(1)-f maddesi gereğince oy birliği ile karar verildi.12/04/2019