Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/954 E. 2019/488 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/954
KARAR NO : 2019/488
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2018
NUMARASI : 2015/514 E.- 2018/246 K.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/04/2019
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkilinin davalıya satmış olduğun malların peyderpey irsaliyeli faturalar ile teslim edildiğini, davalının 56.424,42-TL cari hesap borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının kısmi haksız itirazı ile durduğunu, davalının 35.514-TL borcu kabul ederek icra dosyasına ödediğini ancak bakiye 20.910,42-TL’ye itiraz ettiğini ileri sürerek kısmi itirazın iptali ile takibin itiraz edilen kısım üzerinden de devamına, %20’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, taraflar arasındaki uyuşmazlığın nedeninin … nolu 27.01.2015 tarihli fatura olduğunu, zira bu faturanın muhteviyatında yer alan 2.000 metre kumaşın fazla gönderilmiş olduğunu, bu hususun 02.02.2015 tarihli ihtarname ile davalıya bildirildiğini ve fazla kumaşın iade alınması veya iade edilecek adresin bildirilmesi, ayrıca faturanın yeniden düzenlenmesinin istenildiğini, davacı bu ihtarnameye cevap vermediği gibi fazla kumaşı da iade almadığını, bunun üzerine müvekkilinin kumaşın teslimi için tevdi mahalli tayini talebinde bulunduğunu, faturaya yasal sürede itiraz edilmiş olması nedeniyle davacının sipariş edilen malın miktarını ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava konusu kumaşın ilgilisine özel üretildiği, ayrıca üretim miktarının sipariş formu uyarınca belirlendiği, davalının itirazında haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin 20.910,42-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihi itibaren avans faizi uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacak likit olduğu halde icra inkar tazminatı taleplerinin gerekçe gösterilmeden reddinin doğru olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve tazminata hükmedilmesini istemiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Faturaya itiraz edilmiş olması sebebiyle taraflar arasında kesinleşmemiş olup sipariş edilen malın miktarını ispat etmesi gerekenin davacı olduğunu,2-Davacı tarafça sunulan sipariş formu ve malzeme listesi müvekkilinin kabulünde olmadığı halde hükme esas alınmasının doğru olmadığını, 3-Fatura üzerindeki kumaşın fazla olduğuna ilişkin şerhin dikkate alınmadığını,4-Kumaşın müvekkili için özel üretildiği ve renklendirildiği yönündeki tespite nasıl varıldığının anlaşılamadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargılama sırasında uyuşmazlığın … nolu 27.01.2015 tarihli ve sevk tarihli 48.782,25-TL bedelli “5.475 mm … model Polyester Kumaş” açıklamalı irsaliyeli faturaya ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Zira davalı, bu faturayı ve faturaya konu malı teslim aldığını, ancak talep ettiği miktarın üzerinde kumaş teslim edilmiş olması nedeniyle faturaya yasal sürede itiraz ettiğini ve durumu ihtarname ile davalıya bildirdiğini, faturanın yeniden düzenlenmesini ve fazla kumaşın iade alınmasını istediğini, dolayısıyla fazla teslim edilen kumaş bedelinden sorumlu olmadığını savunmuştur. TTK’nun 21/2 maddesi “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, faturayı alan kişinin faturanın içeriğine itiraz etmesi halinde faturanın kesinleşmediğinden söz edilebilir. Oysa somut olayda, davalı faturanın içeriğine yani faturada belirlenen birim fiyata veya faturada belirtilen tutarda ürün teslimi yapılmadığına yönelik itirazda bulunmamıştır, zaten fatura irsaliyelidir. Davalının itirazı faturanın içeriğindeki bilgilerin doğruluğuna ilişkin olmayıp, sözleşme uyarınca kendisine 3475 metre üzerinde mal teslim edilemeyeceği yönündedir.Ne var ki davalı irsaliyeli faturayı teslim alarak faturaya konu malı kabul etmiş sayılır, bundan sonra fazla mal teslim edildiği yönündeki iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerekir, ancak dosya kapsamında bu yönde bir delile rastlanılmamış, aksine ispat yükü üzerinde olmadığı halde davacı tarafça sunulan ancak davalı itirazına uğrayan sipariş formu mahkemece değerlendirme konusu yapılmıştır. Davalı tarafça sunulan fatura suretinde “2000 mt fazla” ibaresi var ise de davacı tarafça sunulan surette bulunmayan ve davacı parafı içermeyen bu şerhin de kabulü mümkün değildir.O halde davalının icra takibine itirazının haksız olduğu tespitiyle davanın kabulü yönünde verilen ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak hüküm kurulurken itirazın kısmi olduğu dikkate alınmadığından, hüküm infazda tereddüt yaratacak niteliktedir.Öte yandan takibe konu alacağın likit(bilinebilir,belirlenebilir) olduğu gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu talebin reddi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün HMK 353(1)b-2 uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2018 Tarihli 2015/514 Esas 2018/246 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜ ile; davalının Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasında 20.910,42-TL’ye yönelik kısmi itirazının İPTALİNE; takibin 20.910,42- TL asıl alacak üzerinden de ve bu tutara takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle devamına, Alacak likit olmakla, 20.910,42-TL alacağın %20’si oranındaki 4.182,08-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,”İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak;”Alınması gereken 1.428,39- TL nispi harçtan 357,10- TL peşin nisbi harcın mahsubu ile bakiye 1.071,29- TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından ödenen toplam 357,10- TL peşin harcın ve 27,70-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Davacı tarafından ödenen 700- TL bilirkişi ücreti ile 186,40- TL posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davacı vekili için hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca takdir olunan 2.509,25- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, istinaf başvuru harcı olarak yatırılan 98,10- TL’nin hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılması gereken 1.428,39-TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 358-TL’nin mahsubu ile 1.070,39-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, istinaf başvuru harcı olarak yatırılan 98,10- TL’nin hazineye gelir kaydına,Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan toplam 42-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04.04.2019