Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/950 E. 2019/427 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/950
KARAR NO : 2019/427
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2018
NUMARASI : 2014/1414 E.- 2018/103 K.
DAVA : Çek İstirdatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/03/2019
İlk derece mahkemesince davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, … Bağcılar Şubesi’ne ait 25/10/2014 tarihli 6990242 nolu 45.000-TL bedelli, keşidecisi …Tekstil ..Ltd. Şti. olan çekin, müvekkili tarafından hamil olarak elinde bulundurduğu sırada ofisinde gerçekleşen hırsızlık olayı sonucu çalındığını, zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin açılan davada ödeme yasağı kararı verildiğini, çekin davalı tarafından bankaya ibraz edildiğini ancak ödeme yasağı nedeniyle işlem yapılmadığını, müvekkilinin bu çeki dava dışı …Ltd. Şti.’nden ticari ilişkisi nedeniyle tahsilat makbuzu karşılığı aldığını, çekin arkasında bu firmanın cirosundan sonra müvekkili cirosu olmadan farklı şahısların ve davalının cirosunun olduğunu, bu ciroların kötüniyetli cirolar olduğunu ileri sürerek çekin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin meşru ve iyiniyetli hamil olduğunu, bir şirketin sahibi ve yetkilisi olan müvekkilinin bu çeki ticari alacaklarına karşılık usulüne uygun ciro silsilesi yoluyla aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava konusu çekin hamili olan davalının davaya konu çeki kötüniyetle ya da ağır kusurlu olarak iktisap ettiğinin kanıtlanamadığı, 6102 sayılı TTK nın 792.maddesindeki koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin çekin yetkili hamil olduğunun kanıtlandığını, davalının ise iyiniyetli olmadığını, zira çekin arkasında davalının üstünde yer alan iki adet cirantanın gerçek olmayan kişiler olduğunu, bu hususun mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, davalının kendisinden önce gelen cirantanın iletişim ve kimlik bilgilerini dosyaya ibraz edemediğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdatı istemine ilişkindir.Davalı, iyiniyetli ve meşru hamil olduğunu, çeki ticari alacağına karşılık kendisinden önce gelen cirantadan aldığını savunmuştur.Dava konusu çek incelendiğinde, … Bağcılar Şubesine ait 25.10.2014 tarihli ,45.000-TL bedelli, … nolu, keşidecisi … Tekstil ..Ltd. Şti., lehdarı …Ltd. Şti olan, arkasında sırasıyla lehdarın, ..A.Ş.’nin, … Yemek…Ltd.’nin, …’nın, …’nin ve davalının ciroları olan, süresinde ibraz edilmiş ancak ödeme yasağı nedeniyle işlem yapılamamış bir çek olduğu görülmüştür.6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi gereğince, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.Davacı çekte taraf olarak görülmese de çeki ciranta … Yemek…Ltd. Şti.’nden beyaz ciro yolu ile aldığını ileri sürmüş ve bu firma adına düzenlenen dava konusu çek bilgilerinin yer aldığı tahsilat makbuzu sunmuştur. Ayrıca davacının ve … Yemek..Ltd. Şti.’nin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu, her iki firmanın defterlerinde de çekin giriş kaydının bulunduğu tespit edilmiştir. O halde davacının yetkili hamil olduğunu ispat ettiğinin kabulü gerekir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 01/10/2018 tarihli 2017/577 E., 2018/5839 K. sayılı emsal kararı).Yine davacının çekin hırsızlık suretiyle elinden çıktığı yönündeki şikayeti üzerine başlatılan ceza soruşturmasında daimi arama kararı alındığı anlaşılmış olup, dolayısıyla bu aşamada çekin rıza dışı elden çıktığı kabul edilmiştir.Bu durumda davacının, davalının çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap ettiğini ispat etmesi gerekir. Bununla birlikte davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır. Dosya kapsamında mevcut ceza dava dosyası incelendiğinde, davalı hakkında, çeki kendisinden aldığını söylediği …’nin kimlik bilgilerini veremediği ve çekin kendisine geliş sebebine ilişkin belge sunamadığından bahisle Suç Eşyasının Satın Alınması ve Kabul Edilmesi suçundan iddianame düzenlendiği, ancak Lüleburgaz 3.ASCM’nin 14.12.2017 tarihli 2017/116 E., 2017/1026 K. sayılı kararı ile delil yetersizliğinden beraatine karar verildiği görülmüştür. İş bu davada verilen hükmün istinafından sonra, kararın İstanbul BAM 7.Ceza Dairesi’nin 14.02.2018 tarihli 2018/249 E., 2018/271 K. sayılı kararı ile bozulduğu anlaşılmış ise de, karar incelendiğinde bozma gerekçesinin “sanıkların bir şekilde ele geçirdikleri çalıntı çekleri tahsili için bankaya ibraz ettikleri veya ettirdiklerinin iddia olunması karşısında suçun sübutu halinde eylemin TCK 158/1-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdirinin ağır ceza mahkemesine ait olduğunun gözetilmemesi “ olduğu görülmüştür. Çekin illetten mücerret olması sebebiyle davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyetinin bulunmaması karşısında, ceza davasında isnat edilen suçlama nedeni de dikkate alındığında ceza davasının bekletici mesele yapılmasına gerek görülmemiştir. Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacının, davalının çeki iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispat edemediğinin kabulü gerekir. O halde ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL nin mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 28.03.2019