Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/933 E. 2019/1437 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/933
KARAR NO : 2019/1437
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2017
NUMARASI : 2015/216 Esas 2017/1069 Karar
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/11/2019
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı … Şirketine yapmış olduğu mal satışından doğan alacağını 11.257,94 TL’lik kısmına karşılık … Işıkkent Şubesine ait … çek nolu 05.11.2014 keşide tarihli 11.257,94 -TL bedelli çeki aldığını, müvekkili şirketin muhasebe işlemleri sırasında çekin kaybolduğunu, İstanbul Anadolu 6 ATM’nin 2014/1639 E sayılı dosyasında zayi nedeniyle çek iptali davası açıldığını, yargılama sırasında davalının çeki … Bankası AŞ’ye ibraz ettiğini, mahkemece verilen süre içerisinde iş bu davayı açtıklarını, gerek müvekkilinin gerekse çek keşidecisi dava dışı … Şirketinin davalıyı tanımadıklarını beyanla müvekkilinin dava konusu çekin son hamili olduğunun tespiti ile çekin davalıdan alınarak müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; çekin arka yüzündeki ciro silsilesine göre ilk ciranta olarak yer alan davacı ile davacıdan sonraki ciranta … A.Ş arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, dolayısıyla davacının adı geçen cirantaya herhangi bir borcunun mevcut olmadığı, bu nedenle dava konusu çekin de davacı tarafından adı geçen cirantaya verilmiş olmasının söz konusu olamayacağı, kaldı ki İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/537 Esas sayılı dosyasında alınan grafolog bilirkişi raporunda davacı şirket kaşesi üzerinde yer alan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı yönündeki tespitin davacı ile dava dışı … A.Ş arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı yönündeki davacı defterlerindeki kaydı teyit ettiği, davalının ise mahkemece verilen ihtarata rağmen ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine sunmadığı, Dolayısıyla davalının kendinden önceki ciranta …. Ltd. Şti. ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu ve çeki bu cirantadan olan alacağına karşılık aldığını ve çeki iktisapta iyi niyetli veya kusursuz olduğunu tespit ve ispat mümkün olmadığı ve davacının dava konusu iddiaları davacı tarafça sunulan delillerle ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkiline veya vekili olarak tarafına sözlü yargılamaya geçileceği hususunda herhangi bir davetiye gönderilmediğini, müvekkilinin çeki elinde bulunduran, yetkili ve meşru son hamil olduğunu, davacının alacağını ispat etmesi yanında yeni hamilin çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu iktisap ettiğini de ispat etmesi gerektiğini, TTK 792.madde hükmüne göre davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğünün olmadığını, mahkemenin ispat yükünde hataya düştüğünü, müvekkilinin tacir sıfatı olmadığını ve defter tutma zorunluluğunun olmadığını, bilirkişi raporunda yalnızca ödeme dekontundan bahsedildiğini, davacının ticari kayıtlarında dava konusu çekle ilgili bir kayıt bulunmadığının açıkça belirtildiğini, ödeme dekontu incelendiğinde; henüz çek iptali kararı verilmeden davacının alacaklı olup olmadığını teşhis etmeden, keşide gününü beklemeden ödeme yapıldığını, davacının 27/10/2014 tarihinde zayi nedeni ile iptal davası açtığını, keşidecinin ise dava tarihinde ödeme yaptığını, bu nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava davaya konu çekin yetkili ve meşru hamili olduğunun tespiti ile çekin istirdatı istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurmuştur.6102 sayılı TTK’nın 792. Maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” TTK’nın 790. Maddesinde ” cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. hükmü düzenlenmiştir. Çek istirdatı davalarında davacı çekin yetkili hamili olduğunu , çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır. Somut olayda davalının istinaf yasa yoluna başvurulmadan kesinleşen İzmir 6.İcra hukuk Mahkemesinin2015/537 E-2015/539 K sayılı dosyası ile imzanın ….Ltd. Şti. kaşesi üzerinde bulunan imzanın bu şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı ve imzanın sahte olduğu tespit edilmiş olup,mutlak defii niteliğindeki imzanın sahteliği herkese karşı dolayısıyla son hamil olan davalıya karşı da ileri sürülebilecek olup davaya konu çekin davacının rızası dışında elinden çıktığının kabülü gerekir.Dosya kapsamı ve dosyaya yansıyan deliller üzerine UYAP’nda yapılan tespitler neticesinde Dairemizin 2019/258 Esas sayılı dosyası ile istinaf incelemesine konu edilen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1081 E-2015/332 K dosyası içerisinde mevcut Bakırköy 14.ACM ‘nin 2016/19 esas sayılı dosyasında davalı hakkında açılmış kamu davası bulunduğu ,18.04.2016 tarihli duruşmada davalının … çalışanı ve bu şirket yetkilisinin yeğeni olduğunu beyan ettiği , davalı ve kendisinden önce gelen … Tic. Ltd. Şti. Yetkilisi hakkında farklı hırsızlık suçlarına konu çok sayıda çeki elinde bulundurması nedeniyle başlatılan ceza soruşturmalarının ve ceza davasının henüz sonuçlanmadığı görülmüş ise de, davalının birçok olayda, hırsızlık yoluyla elden çıkan çekleri benzer cirantalardan ciro yoluyla devralıp, son hamil olarak davalı ve ….ltd.şti tarafından farklı kişi veya şirketler aleyhine icra takiplerine konu edildiği sabittir. Bu durumda davalının, keşidecileri ve lehdar-cirantaları farklı olan çok sayıda hırsızlık iddiasına konu çeki yeterli araştırmayı yapmadan iktisabında ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.İlk derece mahkemesince ağır kusurlu olarak iktisap edilen çekin istirdatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 769,02 TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 192,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 576,76- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 42,-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/11/2019