Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/93 E. 2018/675 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/93
KARAR NO : 2018/675
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/10/2017
NUMARASI : 2017/814 Esas 2017/919 Karar
DAVA : Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/06/2018 (24/06/2018 yazım tarihli )
Asıl davanın reddi birleşen kabulune ilişkin hükmün davalı-birleşen dosya davacı vekilince istinafı üzerine düzenlenen rapor,dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL DAVA:Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin 15/09/2010 tarihinde davalı şirkette genel müdür olarak çalışmaya başladığını, iş akdinin 16/11/2012 tarihinde gerekçesiz olarak feshedildiğini,feshin haksız olduğunu müvekkilinin kıdem ve ihbar tazminatı ile Kasım 2012 ayına ait 16 günlük maaşının ödenmediğini, genel müdür olarak çalışan müvekkilinin son almış olduğu maaşın net olarak 15.000-TL olduğunu, ücret davalı şirket tarafından elden ödendiğinden resmi kayıtlarda maaşın düşük görüldüğünü, 15/09/2010 ile 16/11/2012 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını, haksız feshi nedeni ile işçilik alacaklarının ödenmesi için Bakırköy …Noterliği’nin 10/12/2012 gün …yevmiye sayılı ihtarını keşide etmesine rağmen alacağının ödenmediğini ileri sürerek şimdilik 3.000-TL kıdem tazminatı 2.000-TL ihbar tazminatı, 1.000-TL aylık ücretin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP:Davalı vekili; davacının 15/09/2010 ile 16/11/2012 tarihleri arasında şirketi temsile yetkili genel müdür olarak çalıştığını, usulsüz işlemleri nedeniyle 16/11/2012 tarihli YK kararı ile görevden el çektirilerek,İş Kanunun 25/2. maddesi kapsamında iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, alınan özel denetim raporuna göre davacının yetkisini kötüye kullanarak şirketi zarara uğrattığı,hesaplarda usulsüzlük yaptığının tutanak ile belirlendiğini, şirkete ait dizüstü bilgisayarı ve alınan avansları iade etmediğini, dava dışı Avusturya kökenli şirketten aldığı, aylığın kesilmesine rağmenı şirketten almaya devam ettiği, böylece toplam 73.710-TL yi şirketten aldığını, davacı aleyhine Büyükçekmece C.B.S.’nın 2015/2595 Sr. Sayılı dosya ile Büyükçekmece 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/140 esas sayılı tazminat dosyasının beklenmesi gerektiğini, aylık ücrete ilişkin iddialarının yerinde olmadığını, davacının aylık 3.500-euro tutarındaki geliri müvekkili şirketin distribütörü olduğu Avusturya şirketinden aldığını,bu şirketin sözleşmeyi feshetmesinden sonra aynı miktarın müvekkili şirketten alınmasının haksız olduğunu savunarak asıl davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA:Birleşen davada; Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davada, davacının 15/09/2010-16/11/2012 tarihleri arasında davalı şirkette genel müdür olarak çalıştığını, yapılan denetimde usulsüzlüğün belirlenmesi nedeni ile iş akdinin ve YK üyeliğinin şirket YK kararı ile sonlandırıldığını, davacının şirkete ait bir adet dizüstü bilgisayarı iade etmediğini, 2011 ve 2012 yılında aldığı toplam; 32.901,91-TL avansı kapatmadığını, Avusturya firmasından almış olduğu, 3.500-euro ücretin bu firmaca ödenmemesi üzerine 31/01/2012 tarihinden itibaren 73.710-TL’nin şirket kasasından alındığını, para ve bilgisayarın iadesi amacı ile gönderilen ihtarın cevapsız bırakıldığını ileri sürerek toplam 106.611,91-TL’nin faizi ile birlikte tahsiline teslim edilmeyen bilgisayarın iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, dosya görevsizlik kararı ile Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP:Davalı vekili; müvekkilinin şirkette çalışmaya başladıktan sonra kendisine ait bilgisayarı kullanmaya başladığını, kendisine şirketçe bilgisayar alınınca kendisine ait bilgisayarı başka bir çalışana verdiğini, müvekkili bilgisayarınında halen davalıda olduğunu, şirkete ait kredi kartlarına sadece şirket işlemlerinde kullandığını, Eylül 2012 tarihi itibari ile yapılan denetimde müvekkilinin şirket alacaklı olduğunu belirlendiğini, müvekkilinin aylığını 7.000,-TL artı 3.500,00-EURO olduğunu, davalı iddiasının aksine müvekkilinin dava dışı Avusturya firması ile anlaşmasının bulunmadığını, davalı şirket ile dava dışı Avusturya şirketi arasında distribütörlük sözleşmesi bulunduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin müvekkilini ilgilendirmediğini feshe ilişkin yönetim kurulu kararında neden gösterilmediğini, iş akdinin tek taraflı olarak feshedildiğini, müvekkilinin bankadan nakit para çekmediğini, Büyükçekmece C.B.S.’nın 2015/5201 sayılı dosyada takipsizlik kararı verildiğini savunarak birleşen davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesi asıl davada:davacının davalı şirkette 15/09/2010 ile 16/11/2012 tarihleri arasında temsil ve ilzama yetkili genel müdür olarak çalıştığını,YKkararında herhangi bir feshi nedeni ön görülmediğini, davalının feshinin haklı nedene dayanmadığını, fesihte gösterilmeyen bir nedeninin sonradan fesih nedeni olarak ileri sürülemeyeceğini, iş akdinin işverence haksız feshi nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı , davalı adına başkası tarafından yapılan ödemeler de ücret kalemi içinde değerlendirilmesi gerektiğini, ücreti üstlenen 3’üncü kişi tarafından bu ücretin ödenmemesi halinde işverenin bu miktarı ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, bu durumda davacının aylık ücretini net 15.000-TL olarak kabulü gerekeceğini, bunun yanı sıra davacının Kasım 2012 yılına ait 8 ayı bakiye ücretinin ödenmemesi nedeni ile bu süreye denk gelen 8.000-TL ücret alacağının tahsiline,
Birleşen dava yönünden ise, davacının dava dışı Avusturya şirketinden almış olduğu ücretin ücret kapsamında olduğunu, 3’üncü kişi tarafından çalışanın ücretinin kısmen üstlenildiğini, bu kişi tarafından ücretin ödenmemesi halinde işverenin ödenmeyen ücretten sorumlu olacağı sonucuna varılarak bu istek kalemi yönünden davanın reddine, yine, davacının alınan avansların kapatılmadığına ilişkin (32.901,91-TL) iddiasında bu miktar alacağın kanıtlanamaması nedeniyle reddine ,davalı/davacı genel müdürün kendisine ait bilgisayarı şirkete bırakarak şirkete ait bilgisayarı kullandığını, iş akdi sona erdikten sonra şirketçe bilgisayarın iade edilmemesi nedeni ile şirkete ait bilgisayarı iade etmediği, eylemin oluş şekli gözetilerek hukuku uygun olduğu, karşılıklı edim dengesi gözetildiğinde bilgisayarın iadesi veya bedelinin tahsiline karar verilmesine yer olmadığını belirterek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl davada davalı, birleşen davada davacı vekili, iş akdinin 16.11.2012 tarih ve 2012/01 sayılı yönetim kurulu kararı ile 4857 sayılı iş kanununun 25. maddesi uyarınca haklı nedenle fesih edildiğini, davacının müvekkilini ciddi şekilde zarara uğratmış olduğunun … tarafından hazırlanan özel bağımsız denetim raporu ile sabit olduğunu, asıl davada davacının müvekkilini zarara uğrattığının 20.11.2012 tarihli tutanakla sabit olduğunu tutanak mümzilerinin dinlenmediğini,davacının şirketten 15.000-TL ücret almadığını, genel müdür olana davacının 3.500-Euro luk ücretinin … şirketi tarafından ödenmekteyken bu şirketin distribütörlük sözleşmesini feshetmesi nedeniyle davacının 2012 yılında muhtelif tarihlerde şirket kasasından 73.710-TL çektiğini, usulsüzlüklerle ilgili olarak Büyükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/245 esas sayılı dosyasında açılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaya ilişkin dava sonucu beklenmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK 165. maddesinde, bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya yada dava konusu ile ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise ilk derece mahkemesinin o davanın sonuçlanmasına kadar yargılamayı bekleteceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı(birleşen davada davacı) vekili birleşen davada şirkete ait bilgisayarın asıl davanın davacısı tarafından izinsiz ve haksız olarak alınıp götürüldüğünü, şirkete iade edilmediğini,şirket hesabından çekilen toplam 32.901,91-TL avansın iade edilmediği, ve şirket kasasından izinsiz olarak alınan 73.710-TL’nin de iade edilmediğini iddia etmiş bu konularla ilgili olarak Büyükçekmece C.Başsavcılığı’na şikayette bulunmuş ve 2017/50683 soruşturma numarası ile soruşturma yürütülmüş akabinde asıl davanın davacısının bu fiiller nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullandığından bahisle hakkında Büyükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/245 E sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı yargılamanın mahkemece halen devam ettiği anlaşılmaktadır.
TBK’nın 74. maddesi uyarınca hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağlayacağından bu ceza davası sonucunun HMK’nın 165. maddesi de gözetilerek bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, mahkemece, Büyükçekmece 14.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/245 E sayılı dosyası ile açılmış olan ceza davasının bekletici mesele yapılmak suretiyle sonucu beklenerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, buna riayet edilmeksizin yazılı şekilde hüküm verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı ve birleşen dosya davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/10/2017 Tarih 2017/814 Esas 2017/919 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”
İstinaf yoluna başvuran davalı-birleşen dosyada davacı tarafından yatırılan 530- TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/06/2018