Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/928 E. 2020/220 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/928
KARAR NO : 2020/220
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2018
NUMARASI: 2005/25 Esas 2018/121 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/02/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olduğu 420.000-TL.karşılığında Kadıköy ….Noterliğinin 26/01/2004 tarihli … yevmiye nolu 140.000-TL.bedelli 26/02/2004 tarih ve … yevmiye nolu 80.000-TL. bedelli ve 11/03/2004 tarihli … yevmiye nolu 200.000-TL. bedelli temliknameler ile davalı şirketin Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü İstanbul Sağlık İşleri İl Müdürlüğünde bulunan tahakkuk etmiş veya edecek olan alacaklarını temellük ettiğini, Borçlar Kanunu’nun ilgili alacağın temliki hükümlerine göre alacağını tahsil etmek amacıyla borçlu SGK İl müdürlüğüne başvurduğunu, ancak alacaklarının ödenmesi için beklemekteyken davalı şirket tarafından bir çok temlikname ile borçluların SGK’ya yönlendirildiğini ve alacağını tahsil edebilmek için temliknamelerin tarihlerine göre sıraya koyulduğunu ve bu sıralama sonucunda ancak sıra geldiği zaman ödeme yapılabileceğini öğrendiklerini,İstanbul SSK Sağlık İl Müdürlüğünün 30/12/2004 tarihli cevabi yazısıyla davalı şirketin alacaklarının prim borçlarına mahsup edildiğini ve davalı şirketin 01/07/2004 tarihinden itibaren ilaçların satışını …Ltd. Şti.’ne devrettiği ve kurumda da işbu devredilen şirketin istihkakı bulunmadığını belirttiklerini, davalı şirketin temliklerin ödenmesini imkansız hale getirildiğini, bu nedenle temliknamelerin ödenmemesinden dolayı borca aykırılığı düzenleyen genel hükümler dahilinde borçtan sorumlu olduğunu, temliknamelerin ödenmemiş olması durumunda davalı şirketin temlikname bedeli kadar sebepsiz zenginleştiğini, davalı şirketin öncelikle müvekkilinin de dahil olduğu miktarı trilyonlarca lirayı bulan temlikler ile SSK’da mevcut ve müstakbel alacaklarını temlik ettiğini daha sonra ise SSK ile işbu şirket ünvanı altında iş yapmayı bırakarak ilaç satışlarını 01/07/2004 tarihinden itibaren …. Ltd. Şti. adlı şirkete devrettiğini, davalının ilaç satışını devrettiği tarih ve müvekkiline alacaklarını devretmiş olduğu temliknameler tarihleri karşılaştırıldığında davalı şirketin tamamen kötü niyetli olarak bu devir işlemini gerçekleştirdiğini, temlik alacaklarının ödenmemiş olmasından dolayı muaccel 420.000-TL. alacaklarının temlik tarihlerinden itibaren işletilecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının borç verdiğini iddia ettiği milyarlarca lira, çek ve senetlerle verildiğine göre şahitle ispat edilemeyeceğini, mutlaka yazılı belge ile kanıtlama zorunluluğu olduğunu, davacının ibraz ettiği toplam 420.000-TL bedelli 3 temliknamenin … A.Ş. yetkili temsilcisi … tarafından imzalanmadığını, bu imzaların sahte olduğu konusunda uzman raporu olduğunu, temliknamelerin geçersiz olduğunu, Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/62 D.İş sayılı dosyasında sahteliğin tespit edildiğini, davacı …’in ibraz ettiği 20/03/2004 tarihli ve 29.995,60-TL bedelli irsaliyede yazılı malların müvekkili şirkete teslim edilmediğini, fatura asıllarının dosyaya ibrazı gerektiğini, faturada yazan 355 ton kömürün de kendilerine teslim edilmediğini, faturaların Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’na göre zorunlu şekil unsurlarını taşımadığını, davacı kayıtlarına bakıldığında bu faturaların KDV’lerinin ödenmediğinin anlaşılacağını, davacının temliklere dayalı olarak toplam 820.000-TL alacaklı olduğunu iddia ederek şimdilik 420.000,-TL talep etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve üstelik sadece 120.000-TL fatura ibraz edebildiğini,faturaların da usulsüz olduğunu, müvekkilinin ticari kayıtlarına bakıldığında davacıya böyle bir temlik yapılmadığının anlaşılacağını, müvekkiline zarar vermek üzere bu şekilde borçlandırma yapan şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; davacının kanuna uygun tutulmayan ticari defterlerine göre davalıya borç para verdiği şeklinde kayıtlar mevcut olduğu, mal veya hizmet verildiğine ilişkin delil sunulamadığı, davacı tarafından davalı şirkete verildiği iddia edilen paraların banka havalesi ya da resmi bir belge ile değil elden yapıldığı yönünde iddialar olduğu ve dolayısıyla davacının hukuki ilişkiyi ve alacağını ispatlayamadığı, üstelik davaya konu temliknamelerin sahte olduklarının ceza dosyasında tespit edildiği, davacının bu sahte temliknameye dayanarak davalı ile olan hukuki ilişkisini ve alacağını ispatlayamadığı, davacı hakkında davalı şirket adına sahte imza ile imza atan şirket yetkilisi … ve fikir birliği içinde hareket eden Kadıköy … Noteri hakkında yapılan yargılama ve verilen cezalar nazara alındığında her ne kadar davacı yönünden ceza yargılamasında zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiş ise de, davacının dava konusu temliknamelere dayanak alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde, şu an mevcut durumda kesinleşmeyi bekleyen Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/126 Esas, 2012/191 Karar sayılı dosyanın mevcut olduğunu ve buna göre ceza mahkemesi kararı kesinleşmeden bu davada karar verilemeyeceğini, temliknamelerin … bilgisi dahilinde imzalandığının ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğunu ve bu temliknamelerin … tarafından değil şirketin finans müdürü … tarafından imzalandığı gerekçesiyle sahte olduğu savunmasının öneminin olmadığını, bazı temliknamelerin sahteliğinin iddia edildiğini ve daha sonra anlaşılarak ödendiğini, en basit davada dahi kabul edilen ek rapor talebinin bu davada kabul edilmediğini, davanın faturalara dayalı bir dava olmadığını, faturaların sadece davalının “biz para almadık davacıyı tanımıyoruz” şeklindeki savunmasına karşılık taraflar arasında ticari ilişki olduğunun ispatı bakımından sunulduğunu, müvekkilinin temliknameler karşılığında nakit para verdiğini ancak bu konudaki beyanlarının mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, bilirkişi raporuna karşı itirazlarını sunduğunu ve temliknameleri imzaladığı anlaşılan … davalı şirketin finans müdürü olması sebebiyle davalı … bağlayacağı, esasen davanın özünün de bu konu olduğunu, İstanbul Anadolu 4. ACM kararlarında … davalı şirketin finans müdürü olduğunu ve davalı şirket adına şirket yetkilisinin bilgisi dahilinde piyasadan temliknameler karşılığında borç para topladığının sabit olduğunu, temliknameler ve … imzalı tediye makbuzları birlikte düşünüldüğünde müvekkilinin temliknameler karşılığında borç para verdiğinin kesin olduğunu, …’un davalı şirketin ticari mümessili olduğunu ve yaptığı işlemlerin davalı … bağlayacağı iddiaları ile ilgili hiçbir değerlendirilme yapılmadığını,kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; temlik alınan alacak nedeniyle devredene ifa edilen edimin iadesi istemine ilişkindir.Temlik işleminin yapıldığı tarihde yürülükte olan uyuşmazlığa 818 sayılı TBK hükümleri uygulanacaktır.Davaya dayanak temliknameler lehdarı davacı ile ve dava ile ilgisi bulunmayan çok sayıda temlikname lehdarları olan çok sayıda sanığın yargılandığı Kadıköy 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/126 esas 2012/191 karar sayılı (bu dosya ile birleşen Kadıköy 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/744 esas sayılı dosya) şirket çalışanı … ile şirket yetkilisi … fikir ve eylem birliği içerisinde mali sıkıntı da olan şirketlere finans sağlamak üzere piyasadan kayıt dışı para topladıkları ,temliknameleri şirket yetkilisinin bilgisi dahilinde … imzaladığı gerekçesiyle suça katıldığı sabit olmayan lehdarların beraatlerine,şirket temsilcisi ile çalışanın her ikisinin resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri kabul edilerek mahkumiyetlerine karar verilmiştir.Şirket çalışanı … hakkın da verilen mahkumiyet kararı Yargıtay 11.Ceza dairesinin 26.2.2014 tarih 2013/6657 esas ,2014/3485 karar sayılı ilamı ile onanmış ,maddi hatanın giderilmesi istemi yine Dairenin 2017/2839 esas-2017/2586 karar sayılı ilamı ile reddedilmiş mahkumiyet hükmü kesinleşmiştir.Sanık … hakkında verilen temyiz isteminin reddi ve onama ilamı ise ; Yargıtay C.Başsavcılığının itirazı ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından yapılan bozma ve süreçten sonra Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 2016/11411 esas 2017/387 karar sayılı ilamı ile; ;III-Katılan-sanık … müdafilerinin birleşen Kadıköy 1. ACMnin 2004/654,Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/693,Kadıköy 1. ACMnin 2005/151, Kadıköy 1. ACMnin 2005/42 esas sayılı, birleşen Bakırköy 8. ACMnin 2005/2 esas sayılı dosyasında sanık … hakkında kambiyo senedi niteliğindeki resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat, birleşen Kadıköy 1. ACMnin 2004/632 esas sayılı dosyasında sanık.. temlikname niteliğindeki resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat, birleşen Kadıköy 2. ACM inin 2005/38 esas sayılı dosyasında sanık temlikname niteliğinde ki resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat, birleşen Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/652 esas sayılı dosyasında sanıklar.. hakkında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma, sanıklar hakkında kambiyo senedi niteliğindeki resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat, birleşen Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/744 esas sayılı dosyasında sanıklar ..(dosya davacısı vs) hakkında kambiyo senedi niteliğindeki resmi belgede sahtecilik, sanıklar (dosya davacısı vs) hakkında noter onaylı temliknamelerde sahtecilik suçundan kurulan beraat, birleşen Kadıköy 3. ACMnin 2010/119 esas sayılı dosyasında sanık.. hakkında çekte tahrifat yapmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan sıfatıyla yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde: beraat hükümlerinin bozulmasına ve dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından katılan-sanık … müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülerek sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine , c)Sanıklar ..yüklenen “memurun kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerde sahtecilik” suçundan..(davacı)..nın sorgusunun yapıldığı 01.03.2006 tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiğinden zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine , IV-Katılan-sanık … müdafilerinin birleşen Kadıköy 2. ACMsinin 2004/417,birleşen Bakırköy 8. ACMnin 2005/2,Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/652 resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat,… haklarında noter onaylı temliknamelerde sahtecilik suçundan verilen beraat, birleşen Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/744 esas sayılı dosyasında sanık..hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat ile sanık H.Y hakkında birleşen Kadıköy 1. ACM sinin 2004/654 esas sayılı, birleşen Kadıköy 1. ACMsinin 2006/693 esas sayılı, birleşen Kadıköy 1. ACMnin 2005/42 esas sayılı dosyalarında ayrıca ceza tertibine yer olmadığına, birleşen Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/744 esas sayılı dosyasında da ayrıca bir hüküm kurulmasına yer olmadığına dair hükümlere katılan sıfatıyla, birleşen Kadıköy 1. AC Msinin 2004/654 esas sayılı dosyasında katılanlar EO vse karşı çek ve bonolarda sahtecilik yapmak suretiyle resmi belgede sahtecilik, birleşen Kadıköy 1. ACMsinin 2011/185 esas sayılı dosyasında sahte çek düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik, birleşen Kadıköy 2. ACMnin 2010/1 esas sayılı dosyasında katılanlar ..’e yönelik sahte çek ve bono düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik, birleşen Kadıköy 3. ACMsinin 2010/119 esas sayılı dosyasında çekte sahte ciro yapmak suretiyle resmi belgede sahtecilik ile temliknamelerde sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ise sanık sıfatıyla yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;…2-… şirketler grubunun 2003 ve 2004 yıllarında piyasaya borcunun olup olmadığı, var ise miktarı ve bunların şirket kayıtlarında yer alıp almadığının, …Sanayii ve Ticaret A.Ş. ile diğer sanıklar arasında gerçek bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığının, katılan sanık … sahibi bulunduğu şirketlere borç para verdiğini iddia eden şahısların mali yönden bu kapasitede borç verme yeterliliğine sahip olup olmadıklarının ve davaya konu çek, bono ve temliknamelerin şirket kayıtlarında yer alıp almadığının belirlenmesi, dava konusu olayla ilgili olduğu iddia edilen Kadıköy 4. Ticaret Mahkemesinin 2005/384 Esas, 2012/1361 Karar sayılı dosyası ile Kadıköy 4. Ticaret Mahkemenin 2005/470 Esas, 2005/478 Esas, 2005/284 Esas ve 2004/1629 Esas sayılı dosyalarının incelenmesi, ayrıca İstanbul 10. ACM nin Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2010/27243 Esas 2011/5566 Karar sayılı ilamı ile kesinleşen 2005/262 Esas, 2010/61 Karar sayılı, Kartal 2. ACMnin Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2011/25161 Esas 2011/3568 Karar sayılı ilamı ile kesinleşen 2010/5 Esas, 2011/16 Karar sayılı dosyaları da dikkate alınarak sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi vs sebeblerle bozulduğu anlaşılmaktadır. Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, mahkumiyet kararı ve tespit edilen maddi olgular ile bağlı olup; Ceza yargılamasında davaya konu temliknamelerin davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı ve davalı şirketin eski çalışanı … tarafından imzalandığı sabittir. Buna göre davaya dayanak temliknameyi imzaladığı anlaşılan şirket çalışanı hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleştiğinden ,bu hüküm ile birlikte temliknameyi şirketi temsile yetkili olmayan şirket çalışanın imzaladığı sabit olduğu, davacı hakkında dayanak temlikname nedeniyle açılan davanın da zamanaşımı nedeniyle düştüğü gözetildiğinde davacı vekilinin Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden dava neticesinin beklenmesi gerektiğine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacı temliknamelerin şirket yetkilisinin bilgisi dahilinde imzalandığından …’un şirketin ticari temsilcisi olarak kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Temliknameleri imzalayan … davalı şirketin sigortalı çalışanı olup,şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı halde şirketin temsilcisinin imzası taklit etmek suretiyle şirketin borcu olmadığı halde 3. şahıslar lehine sahte temlikler düzenleyerek şirket yetkilisi gibi imzaladığından ,sahte temlikname ile şirketin sorumlu olduğu sonucuna varılamayacağından davacı vekilinin temliknamelerin geçerli olduğuna yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. (İlişkili bir dava dosyasına ilişkin Yargıtay 19 H. Dairesi 2014 /9534 esas -2014/18327 karar sayılı emsal ilamı) . Davalı şirket çalışanı ticari vekil veya mümessil kabul edilse dahi vekil 6098 sayılı yasanın TBK nın 551 maddesi(eTBK 453) maddesi uyarınca özel yetki verilmediği sürece ödünç işlemleri yapamayacağından bu kapsamda yapılan işlemlerde geçersiz olacaktır. Davaya konu temliknamelerin içeriğinde temliğin ivaz karşılığında yapıldığına dair açıklama bulunmamaktadır. Davacının ticari defterlerine kayıtlı davalı şirkete yapılan 620.000-TL nakit ödemeye ilişkin davalı şirket ticari defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi ödeme belgelerinde de davalı şirket çalışanı … olup, şirket yetkililerinin imzası bulunmamaktadır. Buna göre davacı, davalı şirketten alacaklı olduğu hususunu dosya kapsamında usulüne uygun delillerle ispat ispatlayamamıştır. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 20/02/2020