Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/927 E. 2020/84 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/927
KARAR NO : 2020/84
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2018
NUMARASI : 2016/474 Esas 2018/28 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/01/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili ; davalı şirkete ait emtiaların taşımasının müvekkili şirket tarafından üstlenildiğini, taşınan konteyner muhteviyatı yükün aktarma limanında tahliye edildiğinde konteynerden sızma olduğunun görülüp survey yaptırıldığını ve konteynerin havuza alınarak içinde bulunan bidonların değiştirildiğini ve son olarak da konteynerin değiştirilerek tekrardan Kazablanka’ya sevkedildiğini, hasar ile ilgili masrafların armatör davacı tarafından ödendiğini, davalıdan bedelinin tahsil edilmediğini, sızıntı sebebiyle müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan masraflara istinaden fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafından iadesi üzerine yeniden fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, oluşan sörvey ve aktarma masraflarının davalı yükleyicinin sorumluluğunda olduğunu,masrafların davalıdan tahsili amacıyla İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline,takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin faaliyet konusunun aşındırıcı – yanıcı tehlikeli ürünler kapsamında olduğunu ve tehlikeli eşyanın ticaret gemileri ile taşınması hususunun Uluslararası Denizcilik Örgütü yönetmeliklerinde belirlendiğini, taşıyanın kusurlu olarak söz konusu mevzuat hükümlerine uymadığını, taşıyan tarafından yükümlülüklerin gereği gibi ifa edilmediğini, müvekkilinin yıllardır bu nevi ürünleri ihraç ettiğini ve konunun uzmanı olduğunu, tehlikeli eşyaların uzun süre bekletilmesi halinde bulunduğu varili etkileyerek sızdırma yapabileceğini, asetik asitin varillere konulduktan sonra geminin nerede, hangi şartlar altında ve ne kadar beklediğinin bilinmediğini, eşyanın bir kısmının zayi olup malın alıcısına geç ve eksik teslim edildiğini, sızıntı nedeniyle aktarma limanında havuza alındığı ve elleçleme yapılarak varillerin değiştirildiğini, istifleme ve yeniden yüklemenin yapıldığı bildiriminin gecikmiş bildirim niteliğinde olduğunu, zamanında bildirim yapılsaydı masraf ve ziya durumunun minumum düzeyde tutulabileceğini, 3 ay boyunca eşyanın akıbetine yanıt arandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 700 varil asetik asit emtiasının konteynerin içerisine yüklenmesi, istiflenmesi , sabitlenmesi ve sayımı ile konteynerin mühürlenmesi işlemlerinin davalı yükleten tarafından yapıldığı, mühürlü konteynerde kaptanın konteynerin dış görünümü itibariyle nezaret yükümlülüğü olabileceği, emtianın konteyner içine 5 kat halinde istiflenmesi nedeniyle en alt sıranın, üst sıradakilerin ağırlığından çökmesi nedeniyle sızıntının oluşup bu durumun gerek eksper gerekse bilirkişi raporundan anlaşıldığı, dolayısıyla davalının hasara ilişkin aktarma ve liman masrafları ile survey masraflarından davalının sorumlu olduğu, TTK 1185.maddede zıya ve hasarın taşıyana bildiriminden bahsedilmiş olmakla davacı taşıyan tarafından taşımada oluşan sızıntı nedeniyle yapılan Liman ve sörvey gideri talebinde bildirime ilişkin söz konusu maddelerin somut olayda uygulanabilirliğinin bulunmadığı, davacı tarafından ibraz edilen konteynere ilişkin yapılan işlemlere dair faturaların sunulup harcamalarının toplamı 13.927,92 -euroya gemi acentesinin 20.695-euro tutarındaki faturası eklenerek hasar miktarının 34.622,92-euro olarak hesaplandığı, davacının 38.317,18 -usd alacağının tespit edildiği, yapılan harcamalardan davalının yükleten-gönderen olarak sorumlu olduğu, davacının kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne,likit olmayan nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talebinin reddedildiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, taşıyanın, yükün kaybından, zarar görmesinden ve teslimatının gecikmesinden sorumlu olduğunu, tehlikeli eşya vasfını haiz olan malların uzun süre bekletilmesi halinde sızma yapıp yapmayacağı belirlendikten sonra sorumluluğunun belirlenmesi gerektiği halde bu konuda hiçbir inceleme yapılmadığını, survey raporunun davacı tarafından hazırlatıldığı, raporu hazırlayanın kimliğinin belirli olmadığını, akrediteye uygun olmadığını, teslim limanında farkedildiği iddia edilen sızıntının yüklemeden mi yoksa yolda meydana gelen aksaklıktan mı olduğunun tespiti gerektiğini, müvekkilinin malı teslimiyle sorumluluğunun sona erdiğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, zarar meydana geldiğinde müvekkiline bildirilmesi halinde zararın azaltılabileceğini , müvekkilinin ısrarlı taleplerine rağmen malın akıbetinin bildirilmediğini, bu durumun sorumluluk hesabında dikkate alınmadığını, TTK 1066.maddesi gereğince ihbar yapılmadığını, davacı şirket tarafından yapılan masrafların sürüm değerinde olmadığını, konişmentoda “Shipper’s stow, load, count and seal” kaydı yer alsa dahi taşıyanın sorumluluğunun devam ettiğini, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; konteyner içerisinde gemi ile taşınan emtiada meydana gelen sızıntı nedeniyle yolculuk sırasında yapılan masrafların tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından 12.11.2014 tarihinde düzenlenenn … no.lu konişmento uyarınca davalı yükleyen/gönderen ” tarafından Fas Casablanca’da yerleşik alıcı dava dışı şirkete gönderilmek üzere 700 varilde brüt 24.010-kg. “ASETİK ASİT ” emtiası … no.lu kapalı konteyner içerisine istiflendikten sonra, 12.11.2014 tarihinde İstanbul Ambarlı limanında … isimli konteyner gemisine yüklenerek varış yeri olan Casablanca limanına sevk edildiği anlaşılmaktadır. Davalı, davacı taşıyanın eşyanın taşınması sırasında gözetim sorumluluğu bulunması nedeniyle yüklerin kaybından, zarar görmesinden ,sorumlu olduğunu, hasarın kendisine geç bildirildiğini ve kendisini hazır bulunmaksızın yapılan hasar tespiti sonucu düzenlenen sörvey raporunun usulüne uygun olmadığını ve talep edilen masrafların sürüm bedeli olmadığını yine tehlikeli eşyaların uzun süre bekletilmesi halinde sızdırma yapabileceğini hususunun bilirkişi tarafından tespit edilmediğini iddia etmektedir. Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca düzenlenen konşimento üzerindeki “FCL /FCL” kaydından konteynerin tümünün yükleyici davalı tarafından yüklendiğini ve yine tek bir alıcıya (…) sevk edildiği “Free In Free Out” kaydının ise, konteynerin yükleme ve tahliye ücretlerinin navluna dahil edilmemiş olduğu “Shıpper’s Stow, Load Count And Seal” kaydından taşıması yapılan emtianın konteyner içerisinde yüklenmesi , istifi lashingi ( sabitlenmesi), sayımı ve konteynerin mühürlenmesi işlemlerinin bizzat yükleyici davalı tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.Buna göre taşıyan davacının mühürlü konteyner içindeki istif ve leasingi kontrol etmesi mümkün olmadığından davacı taşıyan mühürlü konteyner içerisindeki ambalajlamaya müdahale edemeyecektir. Taşıyan’ın sorumluluğu konteynerin gemiye usulüne uygun yüklenmesine nezaret etmek ile sınırlı olacaktır. Konteynerin, aktarma limanı olan Cagliari Limanı’nda sızıntı yaptığı görülmesi üzerine konteyner Limandaki sızıntı havuzuna alınmış ve yapılan inceleme sonucunda Hasar Survey Raporunda sızıntının asetik asit içeren varillerin istiflenmesinden kaynaklandığı ve taşımanın bu şekilde gerçekleşemeyeceği tespit edilmesi üzerine söz konusu asetik asit emteası, başka varillerin içerisine aktarılmış ve yine başka bir konteynere yükleme yapılarak varma limanına taşınmıştır. Sızıntı; konşimentoda öngörülen taşıma süresi içerisinde meydana gelmiştir. Taşınan eşya uzun süre bekletilmemiştir. Ambalajlama davalı tarafından yapılmış olup, ambalajın eşyaya uygun olmamasından kaynaklanan zararlardan da davalı sorumlu tutulacaktır. TTK’nun 1185. maddesinde taşıma sırasında meydana gelen ziya ve hasarın taşıyana bildirimi ve tarafların katılımıyla eşyanın incelenmesi ya da expertiz incelemesi yapılması halinde ihbara gerek olmadığı ilişkin düzenleme uyarınca deniz taşımasına ilişkin yapılacak tespit ya da expertiz incelemesinin muhakkak tarafların hazır bulunduğu halde yapılması gerektiği, aksi halde geçersiz ya da usulsüz olacağı yönünde bir sonuç çıkarılamaz. Somut olayda davacı taşıyan tarafından taşımada oluşan sızıntı nedeniyle yapılan masrafları yönünden uygulanma ihtimali bulunmamaktadır. Aktarma Limanı kimyagerinin katılımı ile yapılan sörvay incelemisi sonucunda hasar tespit edilmiş olup, sırf davalının incelemeye katılmamış olması bu expertiz işlemini geçersiz ve usulsüz hale getirmez. TTK 1148. maddesi uyarınca tehlikeli madde taşınması sırasında meydana gelen tehlikenin giderilmesi için davacının gerekli önlemleri alma yetkisi bulunmakta olup davalıya ihbarda bulunma zorunluluğu da bulunmamaktadır.Buna göre usulüne uygun yapılan expertiz, Hasar Survey Raporuna göre sızıntı asetik asit içeren varillerin istiflenmesinden kaynaklanmıştır.İstifleme davalı tarafından yapılmış ve davacının bundan kaynaklanan bir sorumluluğu ve kusuru bulunmamaktadır. Davacının aktarma limanında oluşan hasara ilişkin yapılan survey, aktarma ve Liman masraflarından davalı yükleten-gönderen olarak sorumludur. Bu durumda benimsenen bilirkişi raporunda exper raporu ile uyumlu usulüne uygun olarak tespit edilen davacının sızıntı nedeniyle yaptığı konteyner (sızıntı yapan konteyner ile emtianın aktarıldığı konteyner )olarak yapılan giderlere ilişkin işlemler ve acente tarafından yapıldığı tespit edilen harcama tutarlarının davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 7.663,62- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.916- TL harcın mahsubu ile bakiye 5.747,62- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 6,50-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.23/01/2020