Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/924 E. 2020/194 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/924
KARAR NO : 2020/194
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2018
NUMARASI : 2013/383 Esas 2018/142 Karar
DAVA: Yöneticilerin Sorumluluğuna Dayalı Tazminat, Kâr Payı Alacağı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eşi … Küçükçekmece 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1187 Esas, 2013/272 Karar sayılı dosyasında 01/03/2013 tarihinde vesayet altına alındığını, kısıtlıya vasi olarak eşi davacının tayin edildiğini, müvekkilinin eşinin 03/05/2010 günü Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde yatarak tedavi gördüğünü, bu süreçten itibaren hiçbir zaman iyileşmeyen müvekkilinin eşinin aynı hastaneden 05/02/2013 günü toplam %78 çalışma gücünü kaybettiğine ve 06/03/2013 günü %73 özürlü raporu verildiğini, kısıtlı eşine ait ….Ltd.şti de %50 hissedar olan müvekkilinin eşi ve %50 hissedar olan … 03/05/2010 tarihinden itibaren 27/04/2011 günü aynı şirketin No:2/A’dan No:2/1’e nakledildiğini, bu nakilden 150.000-TL gelir elde edildiğini ancak bu gelirden eşine verilmediğini, 25.07.2012 günü de %50 ortak olan … kendi hissesini … devrettiğini, bununla ilgili 440.000-TL’lik gelir elde ettiğini, ancak %50’sini eşine ödenmediğini, ayrıca şirketin yeni ünvanın …. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, iş yerinde bulunan sayısal loto, toto ve iddia makinesinin müvekkilinin eşine ait olduğunu, ancak 12.02.2004 tarihinde … Teşkilat Müdürlüğü Sözleşmesinin … adına yapıldığını, söz konusu iş yerinde bulunan sayısal loto, toto ve iddia makinesinin … adına kayıtlı olup bununla ilgili Esenyurt/ İstanbul’da bulunun gayrimenkulün teminat olarak gösterildiğini, iş yerinin sürekliliği için teminat gösterilen gayrimenkulün üzerine tedbir kararı konulması gerektiğini, aksi taktirde davalı … gayrimenkulün teminatından vazgeçerse iş yeri sürekliliğine devam edemeyeceği gibi davalıların hukuka aykırı işlemlerini de açığa çıkartmakta zorlanabileceklerini, Bahçeşehir Funda ..Başakşehir/ İstanbul’ da bulunan 3. Şube büfenin 2013 yılında kapatıldığını, bu kapatılan büfe hakkında tarafına herhangi bir bilgi verilmediğini, yine %50 hissesinin ödenmediğini, …Ticaret Merkezi Zemin Kat No….Başakşehir/İstanbul adresinde unvanı… olarak bilinen işyerinin 14.02.2012 günü kapatılmış görülse de şimdiki sahiplerinin …, eşi … olarak bilindiğini, iş yeri unvanının … olarak değiştirilerek işletildiğini, bu iş yerinde de %50 hissesi olan müvekkilinin eşine ödeme yapılmadığı gibi son aşamada nasıl kapatıldığı veya devredildiği hakkında bilgi verilmediğini, 19.02.2012 günü Taksim Sinegoglar karşısında bulunan açık adresini bilmedikleri T.C Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğüne ödenmesi gereken kira farkı borçlarının bulunduğunu, ödemenin ne kadar olduğunu ve nasıl yapıldığı konusunda da Şişli …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına ödeme yapılıp yapılmadığı hakkında bilgi verilmediği gibi tüm borcun müvekkilinin eşine aitmiş gibi gösterildiğini, oysa söz konusu iş yerinde de … %50 hissesi bulunduğunu, … araç ve diğer plakasını bilmedikleri … marka aracın şirkete ait iken 16.02.2012 günü satıldığını herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin eşinin kardeşi olan … Küiçükçekmece l.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1051 Esas sayılı dosyası ile dava açarak kayyım olmak istediğini, ancak davanın reddedildiğini, diğer taraftan … halen … ile birlikte çalıştığını, …nin de işletmeciliğini yaptığını, aynı zamanda 2. Şube olarak bilinen Bahçeşehir Funda ..adresinde bulunan büfe için ödeme yapılmadığını, kim tarafından ve nasıl yetkilendirildiği hakkında da herhangi bir bilgi verilmediğini, müvekkilinin eşi …’nin 03.05.2010 günü hastaneye müracaat ettiği süreçte ve sonrasında hastalandığı gün de dahil akıl sağlığı ile ilgili verilen raporlarda görüldüğü gibi temyiz kudretine sahip olmadığı halde o süreç içerisinde kısıtlının … ve … tarafından birçok kez evden alınarak götürüldüğünü, müvekkillerinin birlikte yaşadığı eve 2012 Ocak ayında evde bulunmadıkları bir günde girerek tüm ilgili iş yerlerine ait defterleri, çek defterlerini, sayısal loto sözleşmesini ve iş yerine ait bilgileri alarak gittiklerini, müvekkili tarafından bazı belgelerin önceden fotokopisinin alındığını, davalılardan … ve eşi … hak etmediği birçok gayrimenkul aldıklarını, … hastalandığı tarihten itibaren temyiz kudretinin olup olmadığnıın araştırılarak şirketlere tedbir kararı konulmasına, müvekkiline ait banka hesap hareketlerinin istenerek incelenmesine, 03.05.2010 günü de dahil olmak üzere tüm satış, devir işlemlerinin iptali ve ödenmesi gereken gelirlerin yarısının taraflarına iletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ibraz ettiği 20/01/2014 havale tarihli açıklama dilekçesinde; iptali istenen devir veya satışların nasıl yapıldığını bilmediklerini, buna bağlı olarak bağış da yapılmış olabileceğini, şimdilik tahmini olarak davalı … yönünden, …San ve Tic Ltd Şti ‘nin % 50 devri nedeniyle yapılan devrin iptali, elde edilen gelirin % 50’sinin şimdilik 20.000-TL’sinin bu davalıdan alınarak kısıtlıya verilmesine, davalı… yönünden ….Mah. … Sok Sağlık Ocağı Karşısı Bahçeşir /İSTANBUL ‘da bulunan 3.şube büfe, … Mah … Cad … Başakşehir /İSTANBUL adresinde bulunan büfe nin % 50 ‘si …ye ait olduğu halde herhangi bir ödeme yapılmayan ve büfenin kapatılması nedeniyle şimdilik 2.500,-TL’nin bu davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, davalılardan … yönünden % 50 ‘si … , % 50 si … ait olan … Ticaret Merkezi zemin kat No:… Başakşehir /İSTANBUL adresinde bulunan … olarak bilinen iş yerinin 14/02/2012 günü kapatılması, şimdiki sahipleri … bu iş yerinin ünvanını … olarak değiştirip, işletmeleri nedeniyle … %50 hissesi karşılığı kapatma ve devir işlemlerinden dolayı herhangi bir ödeme yapılmadığından söz konusu …. isimli iş yerinin devrinin iptal edilmesi ve bu devir için şimdilik 70.000,-TL ‘nin bu iki davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, davalı … yönünden … plakalı araç ve diğer plakasını bilmedikleri … marka araç şirkete ait iken, bu araçların satılmasından dolayı müvekkiline ödenmesi gereken bedelden şimdilik 5.000-TL ‘nin davalı … alınarak müvekkiline ödenmesine, davalı … yönünden; halen … ile birlikte … işletmeciliğini yapması … %50 hissedarı olduğu şirketin 2.şubesi olması nedeniyle anılan iş yerinin gelirlerinden tahmini olarak şimdilik 2.500-TL’nin davalı… alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, … rahatsızlığı nedeniyle karar defterindeki bir kısım kararlara imza atmasının mümkün olmadığını, bu nedenle Adli Tıp Kurumuna gönderilerek rapor alınmasını istemiştir.
CEVAP :1- Davalılar … cevap dilekçelerinde; neyin dava edildiğinin anlaşılamadığını, şirket ortağı olarak %50 hissesinin tümünün bir başkasına devir edildiğinde gelirin devreden ortağa ait olduğunu, sayısal loto, toto ve iddia makinelerinin resmi kurumlara ait olduğunu, davacıya ait olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, kaldı ki makinelerin mülkiyetinin tespiti ve davacıya teslimine ilişkin davanın da açılmadığını, loto, toto ve sayısal bayii olmak için verilen taşınmazın davalı …ait olduğunu, bu taşınmazın mülkiyetiyle ilgili bir dava açılmadan tapu kaydı üzerine tedbir konulmasının istenilmesinin mümkün olmadığını, büfelerin ilgili harcı ödenerek eda ve tespit davası açılmadığı için neden kapandığına ilişkin istemin reddi gerektiğini, dava edilen … adlı iş yerinden hak talep edilmesinin mümkün bulunmadığını, kaldı ki bu işyerinin de zarar etmesi üzerine kapandığını, davalı …’nin davacının kardeşi olduğu, Başakşehir Belediyesi’nden ihale sonucu büfeyi kiralayarak araçların davacının sağlığında bizzat satıldığını, parasını da almış olduğunu, şirketin gelir giderlerinin bir kısmının defterlere yazılı olduğu halde büyük bir kısmının defterlere kayıt olmaksızın yapıldığını, davacının rahatsızlandığı tarihten itibaren tüm giderlerinin karşılandığını, istenildiğinde sunulabileceğini, şirkette geçmişte çalışanların dahi kıdem tazminat borçlarının ödenmediğini, şirketin borca batık olduğunu bildirerek davanın reddini istemişlerdir. 2-Davalı … vekili; müvekkilinin 20/11/2012 tarihinde 220.000-TL bedelle şirketin %50 hissesini devraldığını,davacının da hisselerini almak istediğini ancak devretmediğini, müvekkilinin işlettiği iddia, loto makinesinin gelirinin her aya göre değiştiğini, makinelerin şirket adına kayıtlı olmasına rağmen neye dayanarak … adına olduğunu iddia etmenin anlaşılamadığını, eşi … ve ailesi tarafından iş yerine zorla el konularak çalıştırıldığını, muhatap dahi olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı yanında Fer’i müdahil … 24/10/2014 havale tarihli dilekçesinde; söz konusu loto bayisinin satışı için davalı … 400.000-TL verdiğini, iş yerinin %50’sinin damadına yapıldığını, diğer %50’lik bölümünün kendisine devredileceği hususunda anlaştıklarını, ancak bu %50’lik devrin kendisine yapılmadığını, şu anda … – bayisinin davalı … tarafından çalıştırıldığını, damadı ile kızı … arasında görülen davada damadının şirketin %50 hissesini kızı adına devredeceğini belirttiğini,ancak etmediğini belirterek davaya davacı yanında fer’i müdahil olarak katılmak istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; davaya konu istemlerin hukuki niteliği itibariyle kâr payı alacağına ve davalı yöneticiler yönünden yöneticilerin şahsi sorumluluğuna, diğer davalılar yönünden haksız fiil sorumluluğuna ilişkin olduğu, davalı … payını devretmesinden doğan hakların bu davalıya ait olduğu, davacının hisse devrinden dolayı talep hakkının bulunmadığı, dava konusu taşıt aracının davanın taraflarına veya dava dışı şirkete ait olmaması nedeniyle davacının bu araçla ilgili talep hakkının olmadığı, davacının kâr payına ilişkin istemlerinin TTK m.608 hükmünün belirlediği koşullar çerçevesinde bu hususta şirket genel kurul kararı alınması halinde söz konusu olabileceği, ancak dava dışı şirket genel kurulu tarafından kâr payının dağıtılmasına ilişkin herhangi bir karar alınmadığı, dolayısıyla davacı şirket ortağının kâr payı talebinin yerinde olmadığı, davacının yöneticilerin şahsi sorumluluğuna ilişkin talepler yönünden zarar davacı ortağın doğrudan zararının söz konusu olamayacağı, dolaylı zararın ise şirket ortağı tarafından dava edilmesi mümkün ise de, zararın ancak şirkete ödenmesinin istenebileceği, ortağın zararın kendisine ödenmesini isteyemeyeceği kuralı karşısında somut davada davacı zararın kendisine ödenmesini istediğinden talebi yerinde görülmediği, haksız fiile özgü istemler yönünden ise yönetici olmayan davalıların haksız fiil sorumluluğuna dair talepleri yönünden zarar,hukuka aykırılık ve nedensellik bağı koşullarının dosya kapsamı ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; Bahçeşehir’deki … bayisinin %50’sinin müvekkilinin eşinin adına, %50’sinin de davalı … adına olduğu halde bayinin davalı … tarafından gasp edilerek çalıştırıldığını ve gelirlerinin de alındığını, davalı … Bahçeşehir adresinde iddia bayi çalıştırdığını ve gelirini kendisinin aldığını,şubelerin çeşitli tarihlerde bilinmeyen nedenlerle ya kapatıldığını, ya da devredildiğini, ancak müvekkiline pay verilmediğini, ortada dava açacak bir şirket bulunmadığından davanın davalılar adına açıldığını, şirket ortağı … şirketteki payını … devrederek ayrıldığını, bu devirde dürüstlük kuralına aykırı hareket edildiğini, işlemlerin, hastalık tarihi göz önüne alınarak özellikle iptali istenmesine rağmen değerlendirme yapılmadığını, davalıların birlikte hareket ederek hukuka aykırı işlemlerle kazanç sağladığını, kâr payının dışında %78 raporlu olan birinin yaptığı işlemlerin geçerli olamayacağı ve iptali belirtilmesine rağmen mahkemece sadece kâr istenemeyeceğinin belirtildiğini, davacı yanında fer’i müdahil olarak talepte bulunan … kabulüne karar verilmediği halde karar başlığında gösterildiğini, bu nedenlerle haksız verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; şirket kâr payı alacağı ile yönetici sorumluluğu ve haksız fiilden kaynaklanan şirket zararının tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafından ileri sürülen maddi olguların bir kısmı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 0l.07.2012 tarihinden önce bir kısmı ise, bu tarihten sonra gerçekleştirilmiştir. 6103 sayılı yasanın 2/1-(a) maddesi uyarınca Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukukî sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse, o kanun hükümleri uygulanacaktır. Davacı ortak … 03.05.2010 tarihinde hastalandığı ve bu tarihten itibaren temyiz kudretinin bulunmadığının tespiti ile hastalandığı günde dahil olmak üzere yapılan devir ve satış işlemlerinin iptali ile satış nedeniyle %50 ortağı olduğu … Ticaret Limited Şirketi’nin kazançların davacının payına isabet eden miktarların ödenmesi talep edilmiştir. Davacı şirketin kira borcu nedeniyle hakkında vesayet altına alınan ortak aleyhine Şişli ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra takibi başlatıldığını iddia etmiştir. Ortağın şirketin borçları nedeniyle şahsen ödeme yapması halinde şartları varsa diğer ortaklara rücü edebilecek olup, kira borçlarının hangi işletmeye ait olduğu bildirilmediği gibi ortağın şirketin kira borçlarını ödediğine ilişkin de herhangi bir delil sunmamış ve bu yöndeki idiasını ispatlayamamıştır. Davalı … devrettiği hisse bedelinin yarısını talep edilmiş olup, şirket ortakları ancak kendi hisseleri üzerinde hak sahibi olup diğer ortakların hisseleri üzerinde şirket veya diğer ortakların herhangi bir hakkı sahibi değildir. Şirketin diğer ortağının devrettiği hisse bedelleri hisse sahibi olmayan ortak ya da şirket tarafından talep edilemeyecektir. Yine şirkete ait olduğu iddia edilen … plaka sayılı aracın şirket adına kayıtlı değildir. Bu araç yönünden davacının dava hakkı bulunmamaktadır. Yine davacı şirkete ait olduğu iddia edilen … marka aracın trafik kayıt bilgilileri bildirilmemiş ve şirket adına böyle bir araç bulunduğu tespit edilememiştir. Kaldı ki şirket adına böyle bir aracının kayıtlı bulunduğu tespit edilse dahi bu aracın satımın iptali ile satım gelirinin payı oranında ödenmesi talebi, şirketin işyerinin merkezinin devredilmesi nedeniyle elde edildiği iddia edilen 150.000-TL gelirin payı oranında dağıtılması, 2.şubenin kapatılması ve davalı … yönünden; halen … ve … ile birlikte 2. şube … işletmeciliğini yapması nedeniyle yine 3.şubenin de kapatılması nedeniyle davacının %50 hissesi oranında ödeme yapılmasını, … Ticaret Merkezi bulunan … olarak bilinen iş yerinin kapatılması, şimdiki sahipleri … ve … bu iş yerinin ünvanını Şölen Kahvaltı evi olarak değiştirip, işletmeleri nedeniyle kapatma ve devir işlemlerinden dolayı herhangi bir ödeme yapılmadığından, … isimli iş yerinin devrinin iptal edilmesi ve bu devir nedeniyle davacının hissesi oranıda ödeme yapılması talep edilmiştir. Davacının geçersizliğinin tesbitini veya iptalini talep ettiği hukuki işlemlerin tarafı dava dışı şirket ile 3.kişilerdir. Davacının diğer talebini ise davalı konumunda bulunan kişilerin tasarrufuyla, dava dışı şirketin gerçekleştirdiği işyeri devri ve nakil işlemleri; araç devri ve dava dışı şirkete ait olan piyango makinalarından hukuka aykırı bir şekilde davalıların yararlanması nedeniyle elde edilen kazançların davacıya ödenmesi oluşturmaktadır. Davaya konu olan istemler hukuki niteliği itibariyle kâr payı alacağına ve dava dışı şirketin yöneticileri konumunda bulunan davalılar açısından TTK.’nda limited ortaklık müdürlerinin şahsi sorumluluğuna başvurulmasına, diğer davalılar açısından haksız fiil sorumluluğuna başvurulmasını konu edinmektedir .Kâr dağıtımı istemi yönünden, vesayet altına alınan ortağın hisseleri için vasinin öncelikle şirketten kâr payının dağıtılmasına ilişkin bir talepte bulunması ve bu konuda genel kurulda karar alınması gereklidir. Ortağın , kâr payının dağıtılması yönünde genel kurulda karar alınmadan TTK 608 maddesi uyarınca kâr payı alacağı için talep ve dava hakkı bulunmamaktadır.Davada ileri sürülen maddi olgular tamamen Yönetici konumunda olan davalıların dava dışı şirketinin zararına neden olan eylemlerdir. Başka bir anlatımla, açıklanan zararlar, dava dışı şirketin doğrudan, davacının ise, dolaylı zararı kapsamındadır. İleri sürülen dolaylı zarar nedeniyle davacı şirket ortağı tarafından yöneticiler aleyhine açılan bir sorumluluk davasında 6762 sayılı yasanın yürürlükte olduğu dönemde yapılan işlemler nedeniyle TTK’nın 556. maddesi atfı ile 309. maddesi uyarınca gerekse 6102 sayılı yasanın yürürlükte olduğu dönemde yapılan işlemler nedeniyle TTK’nın 644/1-a maddesi uyarınca uygulanması gereken 553. ve 555. maddeleri uyarınca limited şirket ortaklarının, “tazminatın şirkete verilmesi” kayıt ve koşuluyla davasını açabilmeleri mümkündür. Davacı şirkete verilen zararın kendi adına ödenmesini talep etmektedir.Davacının istemiş olduğu bu zarar dolaylı zarar olup zararın kendi adına ödenmesini talep hakkı bulunmamaktadır. Vesayet altına alınan şirket ortağının hastalandığı tarihte temyiz kudretinin bulunup bulunmadığının tespiti yönünde bir inceleme yapılmaması eldeki davada sonuca etkili olmayacaktır.Davacının payı devredilmemiştir. Feri müdahele talebi konusunda mahkemece herhangi bir karar verilmediği halde karar başlığında feri müdahil olarak gösterilmesi doğru değil ise de bu husus maddi hata niteliğinde olup her zaman mahallinde düzeltilmesi mümkün olduğundan eleştirilmekle yetinilmiştir.Haksız fiile özgü istemler yönünden ise, davacının iddiaları doğrultusunda müdür konumunda bulunmayan davalıların, dava dışı şirketin malvarlığı üzerinde tasarruf etmeleri nedeniyle haksız fiilleri nedeniyle oluşan zarar dava dışı şirketin zararı olup, iddia olunan bu zararların varlığı, hukuka aykırılık ve nedensellik bağı koşullarının dosya kapsamı ile kanıtlanamadığından reddine ilişkin kararda isabetsizlik görülmemiş, istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 13/02/2020