Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/921 E. 2019/118 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/921
KARAR NO : 2019/118
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2018
NUMARASI : 2016/940 E.-2018/139 K.
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/02/2019
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki neticesinde davacının davalıya bilişim teknolojileri ile ilgili emtia satımı gerçekleştirildiğini, satım bedeli 30.06.2015 tarih 304451 sıra nolu 118.944- usd bedelli irsaliyeli fatura ile borçlu tarafa fatura edildiğini, vade olarak 180- gün kararlaştırıldığını, ancak vadenin dolmasına rağmen davalının kısmen borcunu ödemediğini, takibe konu edilen davacı faturasına karşılık 1 yıl sonra davalının iade faturası kestiğini, ilgili iade faturasının 08.08.2016 tarihli ihtarname ile iade edildiğini, 30.06.2015 tarih …. seri sıra nolu 118.944-usd bedelli faturadan kaynaklanan 307.519,12- TL (104.776,53 usd) bakiye alacakları bulunduğunu alacağın tahsili amacıyla davalı şirket hakkında İstanbul …. İcra Dairesinin ….esas sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu,davalının itirazının iptali ile davalı şirket aleyhine % 20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davalının 2012 yılından beri …. çözüm ortağı olarak faaliyet gösterdiğini, …. ve taraflar arasındaki anlaşmaya göre davalının davacıdan bir takım lisanslar satın alacağını, bunun karşılığında takibe konu tutarın …. tarafından sağlanan fonlar üzerinden karşılanacağı ve davalının da fonlardan karşılanmayan kısmı ödeyerek davacının alacağını karşılayacağını, güvenceler ….. tarafından sağlandıktan sonra 2015 yılı Haziran ayı itibariyle nihayete erdirildiğini, mutabakat tarihinde 100.000-usd’lık lisans için ….. karşılayacağı fonlar ile iş ilişkisinin başlatılmasını kapsayan sürecin başlatıldığını, 24.06.2015 tarihli taraflar arasındaki e-mailde, …. sağlayacağı fonların oranlarının belirtildiğini, ayrıca …. sunduğu işbu fonların sağlanabilmesi açısından gerekli görülen başvuru şartlarını davacı tarafın yerine getirmediğini ve hatta süresinde başvurularını dahi yapmadıklarının beyan edildiğini, ayrıca 27.06.2016 tarihinde gerçekleştirilen 10.000- usd’lik bir ödemeyle de karşı tarafa daha önceden yapılmış ödemelere ek olarak fazladan bir ödeme daha gerçekleştirilerek toplamda 50.534,62-usd ödeme yaptığını ve ….. karşılayacağı bakiye fon tutarları kadar bir iade faturası kestiğini, ayrıca uyuşmazlıktan bağımsız olarak devam eden başka işler ile ilgili olarak 33.994,62 -usd’lik ödemenin bir kısmının söz konusu fonlardan rebate olarak bahse geçen fonu sağlayamaması nedeniyle bu fonun karşılığı olarak geçmesi üzerine anlaşıldığını, tarafların fon tutarında iade faturası kesilmesi konusunda mutabık olduklarını belirtip, davanın reddi ile davacının %20 oranında kötü niyet tazminatı hükmedilmesini talep talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece;yaptırılan bilirkişi incelemesinde alınan rapor ve ek raporda davacının davalıya hizmet verdiğinin bilirkişi raporlarına göre tespit edildiği, Yargıtay 11.HD.nin 11/04/2014 Tarih 2012/17758-2014/7220 sayılı kararında; e-mail kayıtlarının 6100 sayılı usul kanununa göre derhal uygulanması gerekeceğinden e mail çıktılarının bilirkişi raporunca değerlendirildiği, yine Yargıtay 11. HD.nin 06/12/2016 tarih 2015/11002 – 2016/9685 sayılı kararında; plan projelerle ilgili projenin ödenen miktar düşüldükten sonra alacağın kısmen kabul kararının onanacağı belirtildiğinden buna göre davalıya davacının hizmet verdiği, bilirkişi raporuna göre verilen hizmetlerden ve ödemelerden sonra 170.689-TL talep edebileceğine dair bilirkişi raporu benimsenerek ,davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 170.689-TL’ye yönelik davalının itirazın iptaline, %10,50 TL’yi geçmeyecek şekilde ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte diğer talepname koşullarıyla birlikte tahsil edilebilmesi için takibin devamına, davacının ve davalının inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1-Davacı vekili; davalının taralar arasında anlaşma bulunduğu iddiasını HMK.’nın 200/1. maddesi çerçevesinde senetle ispatlaması gerektiğini olduğunu, bu yükümünü yerine getiremeyen davalının tarafından anlaşma iddiasına yönelik, müvekkilinin şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan … isimli şahıs tarafından gönderildiğini belirttiği e-mail çıktılarının dosyada olduğunu, delil başlangıcının, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmadığını, davalı yanca mahkemenin yazılı delil başlangıcı kabul ettiği e-maillere yönelik dinletilmiş bir tanık beyanı bulunmadığını,müvekkili şirket ile davalı arasında yapılmış bir mahsup ya da ibra anlaşması bulunmadığını belirterek,hükmün reddedilen 157.442,33- TL bedelli kısım yönünden kaldırılmasına, bu kısma yönelik yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı vekili; karşı tarafın, müvekkilinin ödeme yükümlülüğü altında olmadığı kısım bakımından ….. başvurması gerektiğinin açık olduğunu, müvekkilinin ….. ile gerçekleştirdiği görüşmelerde karşı tarafın fonlara başvuru şartlarını yerine getirmediğinden ve hatta başvurularını süresinde yapmadıklarından söz konusu fonları edinemediklerini ifade ettiği, müvekkilinin karşı tarafın fon edinebilmesi adına …. bilfiil birtakım hazırlıklar gerçekleştirerek başvuruda bulunmasına ve bilirkişi raporu ile de kayıt altına alınmış olmasına karşılık pasif sıfat yoksunluğuna iişkin bir tespitte bulunulmadığını, müvekkilinin ödeme yükümünü fazlasıyla yerine getirdiğini, karşı tarafın ilamsız icra takibine konu ettiği meblağı ödemekle yükümlü tarafın müvekkili şirket olduğu kabul edilse dahi, takibe konu meblağın muaccel hale gelebilmesi bakımından yine karşı tarafın uyması ve yerine getirmesi gereken birtakım şekil şartları söz konusu olduğundan verilen hükmün kabule ilişkin hususların kaldırılarak, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı tarafından davalı adına 1 adet 30/06/2015 tarihli fatura ile kdv hariç 100.800-usd kdv dahil 118.944-usd bedelli faturanın tanzim edildiği ve bu faturanın taraf kayıtlarına alındığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasında ki ihtilaf davalının fatura miktarından ne kadarından sorumlu olacağına ilişkin olup ,davacının paket satış kapsamında faturanın bir kısımının ödemesinin yapılmayacağı hususunda da ihtilaf yok ise de indirimin miktarı ve mikrosoft’un ödeyeceği ne kadar olduğu ve yapılacak indirimin tutarında olduğu anlaşılmaktadır. Satım akdinin gerçekleştiği davalının bir kısım ödeme yaptığı hususunda bir ihtilaf yoktur. Davacı vekili tarafından dava aşamasında …. isimli çalışanın davacı şirketin yetkilisi olmadığı bu sebeble bağlayıcı işlem yapamayacağı ileri sürülmekte ise de ….. tarafından akdi ilişkinin kurulduğu anlaşılmakla ;adı geçen çalışanın davacı şirketi temsil yetkisi olmasa dahi davacı şirket tarafından yaptığı işlemler benimsenmiş sayılmalıdır.Davacı şirket adına ….. tarafından gönderilen 24 haziran 2015 tarihli e-posta da 100. K$ lik EWA siparişinin netleştirilmesini isteyerek mutabık kalınan şartlar ve davalıya ödenecek ekstraların %15 rebate, %10 LAR&VAR Aling ,%25 consump ,14.000 $ gümrük masrafları olduğunu ifade etmiştir.Davalı şirket yetkilisi verdiği cevapta consump oranında bir hata olabileceği %20 oranda olabileceği yolunda davacı tarafı uyarmış ,verilen cevapta %20 oranda olduğu belirtiltiştir. Davalı taraf ise 23 haziran 2016 tarihli e-posta da yazılı 79.520 -$ tutarında fonu ödemekle yükümlü olmadığını savunmaktadır.Ancak bu e-postanın taraflar arasında anlaşımya ilişkin olduğuna dair bir kayıt bulunmamaktadır. Dosyaya sunulan belgeler sırasıyla incelenmiş davacı şirketin kamuya verdiği ilanlarda SCE-Azure ürünü için 5 ayrı paket hazırlandığı ve 100.000 usd lik paket için 64.000 usd tutarında bir indirim öngörüldüğü ve gümrük masraflarının da ….. tarafından karşılanacağı vaad edilmiştir. ….. internet sitesinde yayınlanan Türkiye de bulunan iş ortaklarının davacı … ‘in içinde bulunduğu 6 şirket bulunduğu davalı tarafça sunulan internet sayfası çıktısından anlaşılmaktadır. Davacı şirket çalışanı …. tarafından gönderilen 3 ağustos 2016 tarihli e-posta içeriği aynen şöyledir: bu sabah elimize bir faturanız geldi,telefonda konuştuğumuz üzere ödeme ve ….. davacıya gelen ….. faturaları kadar iade faturası beklediğimizi ifade etmiştim .kalan tüm bakiyeyi tarafımıza fatura etmişsiniz.Bize gelen CN faturaları 15.120-usd joint sell, 1.260 -usd account service ve cloud rebate 10.080-usd olmak üzere 26.460-usd olduğu ,kalanın tamamını noter onaylı iade edceğiz’ şeklindedir.Davalının düzenlediği 1.7.2016 tarihli iade faturası ise ; 88.793,67 usd +15.982,86 usd kdv olmak üzere toplam 104.776,53 -usd olduğu ve faturanın vade tarihinin de 31.7.2016 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davacı nın tanzim ettiği 118.944-usd bedelli faturadan bu alışverişe dahil olmayan bir ödeme bakiyesi ve bu faturaya karşılık 27.6.2016 tarihinde yapılan 10.000-usd ödeme düşülerek kalan 104.776,53-usd nin tamamı için davalının iade faturası tanzim ettiği anlaşılmaktadır.Ödenen kısımlara ilişkin bir ihtilaf olmayıp uyuşmazlığın kdv hariç 88.793,67 usd tutarlı miktar içinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Ancak bu miktarın içinde davacının kabulünde olan ve … credit note faturalarıyla davacıya ödendiği anlaşılan 26.460- usd nin bulunduğu ve fatura tutarının düşüleceğinde tereddüt yoktur.Davacı şirket çalışanı tarafından gönderilen e-posta da bu miktar için iade faturası beklendiği bildirilmiştir. Tüm deliller birarada değerledirildiğinde ticari ilişkinin öncelikle satış faturasının tamamının alıcıya düzenlendiği ve …… ödemeleri (vaad edilen indirimlerin)yapıldığında da iade faturası düzenlenmesi şeklinde gerçekleşeceği ve iade faturası dışında ki tutarında alıcı tarafından ödenmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. İlk derece mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup ;teknik bilirkişilerden alınan raporda ; bilirkişi kurulu da aynı yönde kanaat bildirmiş ancak davacı tarafın alacağından 26.460 $ tutarında ki CN faturalarını düşerek kalan alacağın tesbiti yoluna gitmiştir.Ayrıca ….. alınmadığı taraflarca ileri sürülen 20.160’usd tutarında ki consumption bedelinin de davacının sorumluluğunda olduğunun kabulü halinde davacının kalan 58.156,53-$ den sorumlu olacağını tesbit etmiştir. Davacı 20.160 -$ lik consumption bedelini davalının almış olabileceğini ileri sürmüştür.Ancak somut uyuşmazlıkda davacı satıcı ,davalı ise alıcı konumundadır. Ayrıca davacı ….. Türkiyede ki 6 partnerinden biri olduğu ve bu ürünlerin satıcısı olduğu ve ne miktar indirim yapılacağını ilan yoluyla duyurmaktadır.Davalıya da 100.000 usd lik sipariş verilmesi halinde indirim oranları bildiren ve indirimlerin yapılacağını vaad eden taraf olduğu gözetildiğinde ,eğer mikrosoft davalıya ödeme yapmış olması halinde kolaylıkla bunu belgelendirebilecek konumdadır.Akdi ilişkide bu indirimin yapılmasını sağlayacak taraf olduğundan aksi yönde ki iddialarına itibar edilemeyecektir.Bu sebeble bilirkişi görüşünü benimseyen ilk derece mahkemesinin bu yolda ki takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.Gerekli indirimleri davalıya vaad eden davacının hiç indirimsiz fatura bedelinin tamamını davalıdan talebi mümkün olmayıp ,C.N faturaları tutarı ve consumption bedeli kadar indirim yapılacağı açık olup,davalı tarafın da daha fazla bir indirim yapılacağı savunması da davalı tarafça ispatlanamamıştır. Her iki yan vekilinin hükmedilen ve reddedilen miktara yönelik istinaf sebebleri yerinde değildir.Ancak davacı taraf hükmü icra inkar tazminatı yönünden de istinaf etmiştir.Alacak satış faturasına dayalı olup davalı alışverişte bu faturadan ne miktar indirim alacağını bilmektedir.Hatta davacı tarafça yanlış bildirilen consumption oranını düzeltilmesi için hatırlatma yapmıştır. Bu sebeble itirazın iptaline karar verilen kısım için alacak likit bulunmaktadır.Likit alacak nedeniyle itirazın iptaline karar verilen kısım için davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğinden hüküm bu yönüyle kaldırılarak itirazın iptaline karar verilen kısım için davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/940 Esas-2018/139 Karar sayılı ve 01/03/2018 tarihli hükmünün HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “İtirazın KISMEN İPTALİNE, 170.689- TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,50 oranı geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi işetilerek takibin devamına, fazla istemin reddine, Kabul edilen kısım üzerinden %20 oranında hesaplanan34.137,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,”İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ; “Alınması gereken 11.659,77-TL harçtan mahkeme ve icra dosyasına peşin yatırılan 5.603,67- TLnin mahsubu ile bakiye 6.056,10- TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından ödenen 5.632,87- TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Davacı tarafından ödenen 3.000- TL bilirkişi ücreti ile 153,35- TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.153,35-TL yargı giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 1.640- TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davacı vekili için takdir olunan 16.191,34- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davalı vekili için takdir olunan 14.945,39- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf yoluna başvuran davalıdan alınması gereken 11.659,77- TL istinaf karar harcından davalı tarafından yatırılan 2.914,94- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.744,83- TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 07/02/2019