Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/916 E. 2019/1360 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/916
KARAR NO : 2019/1360
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2017
NUMARASI : 2016/1123 Esas 2017/1248 Karar
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2019
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından Konya … İcra Müdürlüğü’nün … ve 2… esas sayılı icra dosyası üzerinden davalı müvekkili şirkete karşı icra takibi yapıldığını, Konya …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra dosyasında alacaklı görünen davalı şirket tarafından müvekkili şirketin keşideci göründüğü,… Bankası AŞ Dudullu Şubesine ait 24.02.2016 keşide tarihli 70.000,00 TL bedelli … numaralı çalıntı çeke dayanarak icra takibi yaptıklarını, müvekkillerinin haciz tehdidi altında ödediği 188.040,27-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,davalı aleyhine kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya T.K. 35’e göre tebligat yapıldığı, cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı keşideci borçlu olup TTK’nun 818/1-c maddesinin yollaması ile TTK’nun 677. Maddesi uyarınca çek ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse diğer imzaların geçerliliğinin bundan etkilenmeyeceğini, çeki düzenleyen keşidecinin lehtarın ciro imzasına itiraz hakkı olmadığı, ciro imzasının lehtara ait olmaması anılan düzenleme karşısında imzasına itiraz etmeyen keşideci hakkında takip yapılmasına engel oluşturmayacağı gerekçesiyle aynı yöndeki Yargıtay 19 HD’nin 13/01/2015 tarih ve 2014/19364 Esas, 2015/168 karar sayılı içtihadı da gözetilerek keşideci borçlunun lehtarın ciro imzasının sahte olduğunu ileri sürerek çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemli davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkili şirket aleyhine sahte cirolu çeke dayalı takip yapıldığını ve müvekilinin haciz baskısı altında dosya borcunu ödeme zorunda bırakıldığını, olaya konu çekin yalnızca 1 adet imza/kaşe içerdiğini, hem imza hem de kaşenin sahte olduğunu, olması gereken 2.nci imzanın ise hiç olmadığını, yetkisiz şekilde yapılan, sahte olan, ciro silsilesinde kopma meydana getiren bir durum olduğunun açık olduğunu, Yargıtay 11.HD.nin 2012/3668 Esas 2013/3689 Karar sayılı 28/02/2013 tarihli içtihadından görüleceği üzere alacaklı/davalı tarafın ispat yükünün, somut olayda olacağı gibi tersine çevrilerek davalıya yöneltilmesi gerekmesi sebebiyle, davaya konu çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü getirildiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava dava konusu çeklerdeki lehtarın ciro imzasının sahte olduğu iddiası ile icra takibinden sonra açılan açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır. Somut olayda uyuşmazlık ; davacının keşidecisi,lehdarı dava dışı … A.Ş olan icra takibine konu çekler de imzanın lehdara ait olmaması nedeniyle borçlu olup olmadığı ve ödediği çek bedellerinin istirdadını talep edip edemeyeceği noktasındadır. Davacı vekili davaya konu çeklerin lehdar … A.Ş. Çalışanının arabasından çalındığını, … A.Ş.yetkililerinin bu çekin arka yüzüne imza atmalarının mümkün olmadığını,lehdar imza ve kaşesinin sahte olduğunu,bu nedenle ciro silsilesinin bozulduğunu belirterek davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ödediği paranın istirdadını talep etmiştir.Dava niteliği itibari ile İİK 72 maddesinde düzenlenen menfi tespit ve istirdat davası kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü kıymetli evrakta hak iddia eden davalı tarafta ise , somut olayda davacı icra takibi ve davaya konu ödediği çek arkasındaki cironun lehtara ait olmadığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespitini ve ödenen bedellerinin istirdadını talep etmiş olmakla iddia ettiği husus yönünden ispat külfeti davacı üzerindedir. TTK 818/1-c Maddesindeki atıf ile: TTK 667. Maddesi ” Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalamayan yada adlarına imzalamış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” hükmünü içermektedir.Davacı lehdar cirosunun kaşe üzerinde tek imza bulunması ve imzanın lehdara ait olmaması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürmektedir. Dava konusu …Bankası Dudullu Şubesi muhataplı 0513764 seri nolu,16/02/2016 keşide tarihli, … seri nolu 24/02/2016 keşide tarihli keşidecisi davacı olan çeklerin 1.ciro imzası davadışı lehdara ait olup,görünüşte ciro silsilesinde kopukluk bulunmamaktadır. Birbirine bağlı ciro silsilesinden davalı ciranta çekin hamili olup, ciro silsilesindeki cironun lehtara ait olmadığı yönündeki iddia imzaların istiklali prensibi uyarınca imzasına itiraz etmeyen keşideci tarafından ileri sürülemeyecek ve keşidecinin çeki ödeme borcu ortadan kaldırmayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamışıtır. Açıklanan nedenlerle mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği,istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 04/11/2019